Çok Bulutlu 14.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 10.10.2014 21:54

“Bunu söyleyenler müfteridir”

Davutoğlu, “Katliama sessiz kaldığımızı söyleyenler müfteridir” dedi.

“Bunu söyleyenler müfteridir”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Malatya'nın sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.

"NİYET FARKLI"

Davutoğlu, Türkiye'de 4 gündür de başka bir oyun oynanmaya çalışıldığına dikkati çekerek, Türkiye'nin sınırları dışında yaşananlara ulusal güvenlik gerektirirse gerekenin her zaman yapılacağını ve kimseye de sorulmayacağını ifade etti.

Suriye halkının 3,5 yıldır varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla, scud füzeleriyle katledildiğine işaret eden Davutoğlu, yapılanları bütün dünyanın seyrettiğini, Suriye halkına bir tek Türkiye'nin sahip çıktığını vurguladı.
Başbakan Davutoğlu, bugün de IŞİD terör örgütünden kaçanların Türkiye'ye sığındığını, birilerinin çıkıp buna rağmen Türkiye'yi eleştirmesinde iyi niyet ve objektif bir bakış açısı bulmanın mümkün olmadığını kaydetti.
Davutoğlu, "Niyet farklı. Niyet, dışarıda ve içeride birtakım güçlerin ki, biz onları biliyoruz, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlığı, kaosu Türkiye'ye yayma çabasıdır. Biz buna izin vermeyiz, bu millet buna izin vermez" diye konuştu.

“HİÇBİRİSİNİN ARASINDA FARK GÖZETMEDİK"

Açık ve net sorular sormanın vakti olduğunu, herkese sorumluluk düştüğünü belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Niye bütün bu süreçte hiç kimsenin sesi çıkmadı da şimdi hepsi birden, içeride ve dışarıda tezkereye 'hayır' veren partiler de dışarıda bazı yayın organları da 'Türkiye müdahale etsin, tepki göstersin diye ortak? Biz bunu yine değerlendiririz ve bu kardeşlerim bizim kardeşlerimiz. Biz, bize gelene etnik, mezhebi kimlik sormayız. Hepsi bizim kardeşimiz. Akçakale'nin karşısındaki Telabiyat'taki Arap da Hatay'ın Yayladağ'ın karşısındaki Bayırbucak'taki Türkmen de bizim Suruç'un karşısındaki Kobani'deki Kürt kardeşimiz de bizim için azizdir ama aynı ölçüde azizdir. Birilerine susarken diğerleri için tepki göstermek doğru değil. Onların hepsi bizim akrabamızdır ve hepsine biz aynı muameleyi yaptık. Allah da millet de tarih de şahittir ki hiçbirisinin arasında fark gözetmedik çünkü bizim kültürümüzde, dinimizde, ahlakımızda mazlumun arasında fark gözetmek yoktur.
Onun için şimdi konuşan Batılı ülkeler, birtakım Batılı liderler ev, köylerinde, başkentlerinde otururken biz üç günde 140 bin, iki haftada 200 bin Kobanili Kürt kardeşimizi misafir ettik. Onların 3,5 yıl içinde kabul ettiği, bütün Avrupa'nın toplam kabul ettiği mülteci sayısı 138 bin. Biz bir hafta, 10 gün içinde 200 bine yakın kardeşimizi kabul ettik. Hepsi Kürt kardeşimiz. Türkiye'deki Kürt vatandaşlarımızın akrabaları. Aynı şekilde Halep'ten kaçanları da biz kabul ettik ama Halep'te Arap da var, Kürt de var, Türkmen de var. Rakka'da aynı şekilde. Oraları rejim bombalarken sesi çıkmayanlar, Kürtler orada katledilirken, rejimle işbirliği yapanlar, nasıl şimdi bize dönüp eleştiri hakkını kendilerinde görüyor. Oradaki, Halep'teki Kürt kardeşlerimizi de savunan biziz. Rejim saldırdığında da IŞİD saldırdığında da. Bizim için zulmün adı, kimliği olmaz. Mazlumun da adı, kimliği olmaz."

"HEPSİ BİZİM KARDEŞİMİZ"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani'ye her türlü insani yardımı yaptıklarını ve bunu HDP'li milletvekillerin çok iyi bildiğini dile getirdi.

Bazen bu yardımları yaparken imkanları da zorladıklarını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu yardımları yaparken diğer kardeşlerimize yaptığımız gibi hiçbir fark gözetmedik ama öyle bir kışkırtma yaptılar ki bazı Güneydoğu Anadolu'daki vilayetlerimizde, büyükşehirlerimizde. Dış bağlantılı geniş kampanyalar yürüttüler. Sanki Türkiye ile IŞİD arasında işbirliği varmış da Kürtler'e dönük bir takım katliamlara Türkiye sessiz kalmış hatta destek vermiş gibi. Onu söyleyenler, müfteridir. İster ana muhalefet partisi lideri söylesin, ister HDP'nin o provokatif tweet atanları söylesin, müfteridirler. Bu halka, bu ülkeye iftira ediyorlar. Getirsinler belgelerini, getirsinler... Ama bu yolla Türkiye'de istikrarsızlık çıkarmaya çalışmak önce demokrasiye inanması gereken bu partiler için büyük bir zillettir."

Her iki partinin de tezkereye hayır dedikleri için kendi içlerinde de büyük bir çelişki yaşadığını dile getiren Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kobani için tezkere çıkaralım" dediğini hatırlattı.

"IŞİD, İSLAMI TEMSİL EDEMEZ"

Vatandaşlardan, bu oyunları bozmak için yarın gördükleri komşularına, karşılaştıkları dostlarına, arkadaşlarına, tanımıyorsa bile sokaktakine selam vermesini ve kucaklamasını isteyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Oyunu bozacak olan budur. 'Nerelisin' diye sormasın. Etnik kimliğin, mezhebin, kimliğin ne diye sormasın. Alevi, Sünni, Kürt, Türk karşılaştıkça 'bu ülke bizim Allah'ın selamı üzerine olsun' desin ve kucaklasın, bağrına bassın, oyunu bozacak olan budur. Buradan bir kampanya gibi şey yapıyorum. Selam haftası ilan edelim. Selam hem barış demektir hem karşılıklı selamlaşmaktır. Bütün Türkiye'de bir hafta selam haftası ilan edilsin. Bu fitnebazlara karşı en etkili olacak şey budur. Büyükşehirlerimizde, özellikle İstanbul'da, bir Diyarbakırlı ile bir Edirneli veya bir Iğdırlı ile bir İzmirli aynı apartmandadır. Kapıları açtıklarında karşı kapıyı çalsınlar veya karşılaştıklarında 'Selamün aleyküm' desinler. Benden sana zarar gelmez, senden bana zarar gelmez. İslam budur. İslam selam dinidir. IŞİD, İslamı temsil edemez. Biz gördüğümüzde selam verirken, aslında selamla birlikte karşı tarafa şunu da söyleriz; Benden sana zarar gelmez. Senin canın, malın benim için azizdir. Benim canım, malım da senin emniyetin altındadır."

"SELAM, İNSANLIK TARİHİNİN EN BÜYÜK ŞİFRESİDİR"

Davutoğlu, toplumsal kültürü bilmeyen, yabancılaşmış bazı aydınların "Esselamu Aleykum" demeyi basit, halkın verdiği selam olarak gördüklerine işaret eden Davutoğlu, yukarıdan baktıklarını ve başka şeyler söylediklerini kaydetti.

Selamın, insanlık tarihinin en büyük, en güzel ve en yaygın şifresi olduğunu aktaran Davutoğlu, konuyla ilgili seneler önce Hindistan'da yaşadığı bir olayı da anlattı. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Benden sana zarar gelmez, selam olsun. Şimdi Diyarbakır'da selam verme vaktidir. Batman'da, Mardin'de, Şırnak'ta, Hakkari'de, Van'da, Malatya'da, İstanbul'da, İzmir'de, Türkiye'nin her yerinde selam verme vaktidir. Bu oyunları bozacak olan şey gördüğümüz kardeşimize adını, memleketini, mezhebini sormadan 'Selam olsun, Esselamu Aleykum' demektir. Emin olun bunun şifası budur. Kim ne oyun kurarsa kursun bu tuzağı bozacak olan da bu selamlamadır. Bu şekilde gönlümüzü açacağız. Yüreklerimizi birbirimize açacağız ve bu oyunu bozacağız. Ama birileri hala bir oyunun peşine düşerse de Türkiye'nin gücünden, kudretinden kimsenin şüphesi olmasın. Bütün vatandaşlarımız sabırla, vakarla bu gelişmeleri takip etsin."

Davutoğlu, Türkiye'yi her türlü tedbiri alarak Suriye, Irak, Ukrayna, Mısır ya da başka bir ülke haline getirtmeyeceklerini vurguladı.
 

Sıradaki Haber
Türkiye'den Kobani'ye insani yardım
Yükleniyor lütfen bekleyiniz