Parçalı Bulutlu 25.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
04.09.2014 23:37

“Bu paralel devlet bir piyon”

Davutoğlu, “Bu çeteler, bu paralel devlet bir piyon” dedi.

“Bu paralel devlet bir piyon”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünü yaptığı özel yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nden gerçekleştirilen özel yayına, gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Mehmet Barlas, İbrahim Karagül ve Fikret Bila da katıldı.

Hükümet programının nasıl hazırlandığı konusunda bilgi veren Davutoğlu, "21 Ağustos'ta uzun istişareler sonucunda ismim telaffuz edildi, bu büyük bir teveccühtü, 27'sinde 6 gün sonra kongre yaptık. 21'inden itibaren Hükümet programı hazırlıklarına başlayabilirdim. 27'sinden, kongreden sonra gerçek anlamda çünkü kongrede de nihayet demokrasidir, o güne kadar her şey olabilir. 27'sinden sonra gerçek anlamda başbakan olma niteliği kazandım, 28 inde de 29'unda da hukuki anlamda başbakan oldum, birkaç gün içinde hükümet programını çıkardık. Hükümet programının daha önceki hükümet programlarıyla karşılaştırdığımızda bu kadar kısa sürede nasıl çıkarabildik bunu? 2-3 toplantı ama gece yarılarına kadar süren, bir tanesi Sayın Başbakanımız o zaman ilk geldi, kısa bir açılıştan sonra biz devraldık, arkasından arkadaşlar çalıştılar, 2 kez ben birlikte oturdum ve sadece 'guideline' diyebileceğimiz, rehber mahiyetinde şunları şunları Hükümet programında ana odak olarak görmek istiyorum, Hükümet programının görsel niteliği, bu sefer tarihi bir doküman halini alacak şekilde değişmeli ve mutlaka şu vurgular olmalı, birlikte oturduk, ekonomi bölümü nasıl, tek tek gözden geçirdik."

Gazeteci Fikret Bila'nın "Kongreden önce Başbakan olacağınızı biliyordunuz o zaman" şeklindeki ifadesi üzerine Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini andığı gün çalışmalara başladığını belirterek, "Çünkü kaybedecek vakit yok" dedi.

O gün, borsayı takip eden bir arkadaşından, "2005'ten bu yana borsanın en fazla vadeli işlem hacmi yaptığı gün" şeklinde bir mesaj aldığını da ifade eden Davutoğlu, "Vadeli işlem şu demek, geleceğe dönük olarak beklentilerin karşılanacağı ümidiyle insanların vadeli işlem yapması" dedi.

Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ne olacağına yönelik bir belirsizliğin borsayı da etkilediğini ancak borsanın o günlerde yükselişe geçtiğini kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bunu niye zikrediyorum? Hükümet programıyla borsa arasındaki ilişki... Hükümet programını görerek şey yapmadı borsa ama şunu gördü, bir kere her şey suhuletle cereyan ediyor, sistem işliyor ve AK Parti içinde kesinlikle bir türbülans olmayacak, Türkiye'de zaten türbülans olmayacak. Cumhurbaşkanı son derece objektif seçimle kazanmış, kimsenin bu seçim üzerinde tartışması yok, birilerinin beklediği, 'Benim kongrede fetret dönemi arzu ediyorlar' derken kastettiğim buydu, beklediği kriz bu kez Türkiye krizi değil de AK Parti krizi olur muydu? AK Parti krizi beklenirken 21 Ağustos'ta bu olduğunda ben o akşam, Sayın Cumhurbaşkanımızla isim telaffuzundan sonra birlikte oturduğumuzda şunu kendisine ifade ettim, o da uygun buldu, bu sürelerin hepsini kısaltalım, mümkün olan en kısa sürede kongre zaten bir tarihtir 15 gün beklemek gerektiği için değişemezdi, hemen ertesi gün görevi alayım, o vakte kadar hükümet programı hazır olsun, kongrede sürpriz bir aday çıksa da, o kazanmış olsa da o hükümet programı onun olacaktı ya da o kendi rengini verecekti ama nihayet bir ortak akıl var. Esas gelmek istediğim yer orası. Bu sadece benim şahsi olarak yönlendirdiğim bir şey değil, AK Parti de öyle bir ortak akıl ve öylesine güçlü bir müktesebat birikti ki, o kadar birbiriyle entegre çalışmaya hazır bir ekip var ki, o gün o programı benimle birlikte hazırlayan arkadaşların hemen hemen tamamı 2002 programını da hazırlayan arkadaşlar. Yani bütün o süreci bilen Kalkınma Bakanımızın koordinatörlüğünde oldu ama Sayın Ali Babacan, birçok arkadaşımız sürece katıldı, o şunu gösteriyor, artık AK Parti kurumsallaşmış, krizleri aşabiliyor, krizi aştıktan sonra ne yapacağı konusunda 1 günü bırakın, 1 saat bile tereddüt etmiyor, planlıyor."

Kendisinin AK Parti Kongresi'nde yaptığı konuşmanın özünün Hükümet programına yansıdığını aktaran Davutoğlu, "insani kalkınma", "çözüm süreci" gibi başlıkların ön plana çıkarıldığını ifade etti. Paralel yapılarla mücadele konusunun da hükümet programında yer aldığını aktaran Davutoğlu, "Paralel yapılarla mücadele ve devletin vesayetten kurtarılması ki, bu özne olma konusunda çok önemli bir husustur, bizim aslında paralel devlet olgusuna bu derece kararlı ve net tepki vermemizin sebebi, daha önce benzer olguları başka kimliklerle gördüğümüz için tabiri caizse aşılıydık, aşılı bir bünyenin vereceği tepkiyi verdik çünkü bir adım sonrasını görebildik. Dolayısıyla sizin vurguladığınız bütün ikilemler içinde hükümet programı entegre bir şekilde çıkmışsa ortak bir aklın, işleyen bir mekanizmanın ve ne yapacağını bilen siyasi bir iradenin ağırlığını hissettirmiş olması" dedi. 

TRT Özel Yayını'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları ise şöyle;

Paralel Yapı

-Son dönemde emniyet ile yargı içerisinde bir yapı yatay bir etkileşim içerisine girdi.

-Hakimin ve savcının hükmünü verirken yalnız başına ve vicdanı ile kalması lazım.

-Bu oyun Türkiye’de bir daha oynanamaz, biz paralel yapılanmaya izin vermeyiz.

-Bizim cemaat ile bir meselemiz yok, mesele demokrasinin kılıcını meşru otorite üzerinde kullanmak istemeleri.

-Böyle bir yapının oluşturacağı yargı en acımasız dikta olur.

-Bütün yargı mensuplarına sesleniyorum tek başınıza karar verin.

-Burada hedef alınan Türkiye’nin 12 yılda biriktirdiği enerjidir, güçtür.

-Bu çeteler bu paralel devlet bir piyon.

Suriye ve Irak

-Gönül isterdi ki Irak ve Suriye’de muhatap alabileceğimiz yönetimler olsun.

-Türkiye etnik ve mezhep temelli bir ülke değil.

-Türkiye, IŞİD benzeri yapılar ortaya çıkmasın diye yıllarca politika yaptı.

-IŞİD’i, terör örgütü listesine alan ilk ülkelerden biriyiz.

-Türkiye tehlikeli gördüğü andan itibaren gereken tedbirleri aldı.

Diyanet İşleri

-Diyanet İşleri Başkanlığının Başbakanlık’a bağlanması bilinçli bir tercihtir.

-Diyanet teşkilatımızın toplum üzerindeki manevi etkisini siyasetin tanıması lazım.

-Diyanet Teşkilatı devlet hiyerarşisinde hak ettiği yeri almalı.

-Uluslararası şartlar ve konjonktür bize Diyanet’in önemini gösterdi.

-Diyanet’te geniş çaplı bir reforma ihtiyaç var.

Sıradaki Haber
“Biz yarıyı geçtik artık”
Yükleniyor lütfen bekleyiniz