Çok Bulutlu 14.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
02.04.2014 19:32

“AK Parti'nin adayı birinci turda seçilir”

Başbakan Yardımcısı Arınç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“AK Parti'nin adayı birinci turda seçilir”

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonuçlarına yönelik ülke genelinde yapılan itirazlarda hiç bir gariplik olmadığını söyledi. Her adayın, partinin ve yetkilinin elindeki bir takım delilleri ekleyerek seçim sonuçlarına itiraz edebileceğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu: 

"İlçeye gider ile gider sonunda Yüksek Seçim Kurulu'na gider. Bunların hepsi yasal. Yapılması da gerekli de itirazlardır. Kimseyi bundan dolayı kınamak durumunda değiliz. Ancak tabii bile bile haksız şekilde bir hakkı suistimal edercesine itiraz üstüne itiraz yapanlar ve bunu bir siyasi manivela olarak kullanmak isteyenlere ben şahsen bundan vazgeçmelerini tavsiye ederim. Yoksa bir oyun da mutlaka değeri vardır. O oyun haysiyetini, onurunu korumak için herkes, her türlü yasal itirazını yapmalıdır." 

“ANKARA'DA GARİP BİR OLAY YAŞANIYOR” 

Birkaç gündür Ankara'da garip bir olay yaşandığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti: 

"Cumhuriyet Halk Partililerin organize ettiği bir topluluk, Yüksek Seçim Kurulunu abluka altına aldı. Bir yüksek yargı durumunda olan ve seçimlere bizzat müdahale eden, seçim sürecini tek başına yöneten Yüksek Seçim Kurulu etki altına alınmak istendi. Nihayet bunun sonunda dün de polis, güvenlik güçleri yetkisini kullandı ve Seçim Kurulu önündeki kalabalığı dağıttı. Cumhuriyet Halk Partililerin oraya insan yığmasını ve dışarıdaki gürültülerle içerideki insanları etkilemeye çalışmasını doğrusu garipsiyorum, doğru bulmuyorum. Bazı yerlerde yine Ağrı'da veya Hatay'da olduğu gibi bazı partililer seçim kurulları önünde veya bazı partilere baskıda bulunmak suretiyle bu itirazlarını etkilemeye çalışıyorlar. Ama genele baktığımız zaman itiraz yapılan yerlerde de eğer arada çok az farklar kalmışsa daha çok kavga ve gürültü oluyor. Daha çok sesler yükselebiliyor."

"SONUCUN ÇOK FAZLA DEĞİŞMEYECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM"

Başbakan Yardımcısı Arınç, Ankara'da da suni bir gerginlik olduğunu vurguladı. Seçimde ortaya çıkan bir puanın Ankara için az olmadığına işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir puanın içerisinde binlerce insan var. Dolayısıyla Ankara için 10 oyla kaybettim, 20 oyla kazandım denecek bir durum yok. Bunu Mansur Yavaş da bilir, Cumhuriyet Halk Partisi de bilir. Ama buna rağmen isteyerek vermemeyi seçtiler. Kavga ederek, mağlup olduklarını halka düşündürmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Ankara'daki sonucun da çok fazla değişmeyeceğini tahmin ediyorum. Belki de oylar tekrar sayılmak suretiyle Sayın Gökçek çok daha yüksek farkla seçimi kazanmış da olabilir."

"ADINA 'CEMAAT' DENEN GRUP"

Arınç, AK Parti açısından seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, AK Parti için her milletvekili genel seçiminin, bir önceki seçimin çıtasını aşmak için olduğunu kaydetti. Mahalli seçimlerde de söz konusu çıtayı yükseltmek zorunda olduklarını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:  

"AK Parti 2002'de yüzde 35, 2007'de yüzde 47, 2011'de yüzde 50 almışsa 2015 seçimlerinde o 50'nin üzerinin çıkmayı hedefler. Mahalli seçimlerde de yüzde 42 falandı 2004'te, sonra 38, 39'a düştü. Onun üzerindeki bir rakam da AK Parti'nin mahalli seçimlerdeki çıtasıdır. Bugün yüzde 38, yüzde 46'ya çıkmış durumda. Sekiz puanlık çok açık, çok bariz bir fark var. Kimse bunu eleştiremez. Kimse bunu küçümseyemez. Kimse 'bunun altında şu var, üstünde bu var' diyemez. Bu bir. İkincisi psikolojik şartlar da önemlidir. Seçimin kendi moral şartları da önemlidir. Unutmayalım ki bu seçime AK Parti tek başına gitti. Karşısındaki bütün açık siyasi partiler ve henüz partileşme aşamasında olan ve adına 'cemaat' denen bir grup da bu partilerden biri veya ikisi lehine seçime onlar da müdahil oldular. Dolayısıyla bizim AK Parti olarak bu bütün siyasi birlikteliğe karşı tek başımıza, adeta yedi düvele karşı bir seçim mücadelesi verdiğimizi herkes biliyor. Buna rağmen 8 puanlık başarı da fevkalade yüksektir."  

"Bir üçüncüsü de bu seçimler demokratik değerler üzerinden yapılmadı." diyen Arınç, şunları kaydetti:

"Affedersiniz insanların edep ve ahlak duygularına karşı, kutsallarına karşı bir mücadeleyi yürüttü. Sayın Kılıçdaroğlu her ağzını açtığında sadece hakaret etti. Sadece küfür etti. Sayın Başbakanımızı hedef aldı. Hükümetimizi hedef aldı. Ne bir icraatından bahsedebildi ne iktidara geldiğinde yapabileceğini söyledi ne mahalli seçimlerde özellikle büyükşehirleri aldığı zaman nasıl bir belediyecilik yapabileceğini söyledi. Bunların hiçbirisini söylemedi."  

"BU HALKI SERSEM Mİ ZANNEDİYORSUNUZ SİZ?"

"Bir Genel Başkan, bir siyasetçi, en azından bir insan rakipleri hakkında ağız dolusu hakaret ve küfür yapamaz, yapmamalı. 40 senedir siyasetin içindeyim, hiçbir siyasetçinin ağzından böyle bir çirkinlik duymadım. Bu halkı sersem mi zannediyorsunuz siz" ifadelerini kullanan Arınç, "Daha iddianamesi yazılmamış, hakkında soruşturma bile açılmamış, fezlekesi bile Başbakanlıktan Meclis Başkanlığına gelmemiş, yargılaması yok, soruşturması yok ama siz onu 'hırsız' veya 'başçalan' ilan ediyorsunuz, buna halkın inanacağını mı zannediyorsunuz? Bir siyasetçinin yapması gereken bu mudur? CHP çok büyük bir yenilgi almıştır." diye konuştu.

MHP açısından da oy oranının fevkalade düşük kaldığına işaret eden Arınç, "Sayın Bahçeli'nin de kullandığı dil ve üslup kesinlikle Kılıçdaroğlu kadar çirkin olmamakla birlikte onun da hedef aldığı kitle ve parti, çok şükür onun sözlerine inanmayan bir halkın onu test etmesine yol açmıştır. MHP de bazı büyükşehirler, bazı iller kazanmakla birlikte çok daha yüksek bir oy oranını alabileceğini düşünüyordu." dedi. Arınç, "Ben 4 aydan beri seçim meydanlarında Sayın Başbakanımızın 'Birinci çıkamazsa partim, siyasete elveda derim' sözü karşısında, ona ilaveten bir başka hedef ortaya koymuştum. O da CHP için yüzde 30, MHP için yüzde 20 hedefiydi. Her iki Genel Başkana da seçim meydanlarından seslendim, 'Yüzde 30'u, yüzde 20'yi alamazsanız Genel Başkanlıktan ayrılacak mısınız?' İkisi de 4 aydan beri bu çağrımı duymadılar. Demek ki doğru bir hedef koymuşum. CHP için yüzde 30, MHP için yüzde 20, ikisi de bunun altında kaldılar." ifadesini kullandı. Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

"Bazı yerlerdeki oy yükselmelerini veya bazı yerlerdeki AK Parti'nin kaybını belki cemaatten o partilere yapılan desteğe bağlamak da mümkün. Ama sonuçlar şunu gösterdi ki cemaat denilen olgunun seçimleri yüzde 100 etkileyecek ölçüde oy potansiyeli yokmuş. Belki de 'Kesinlikle AK Parti'ye atmayın' demelerine rağmen gönül bağıyla ve gözleriyle gördükleri gerçekler, o cemaatin bazı mensuplarının da her şeye rağmen AK Parti'ye oy kullandığını gösterebilir. Şüphesiz seçmen pusulasında kimin ne amaçla oy kullandığını bilmediğimiz için bu yorumları yapmakta da herkesin özgür olduğunu düşünüyorum."

PARALEL YAPIYLA MÜCADELE

"Hükümetin paralel yapıyla nasıl mücadele edeceğine" ilişkin soru üzerine Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçları üzerine balkon konuşmasını yaptığını belirterek, "Bu arada bu grubu, olguyu, varlığı yine hedef alarak bunlarla mücadele edileceğini, yasal ve hukuk devleti süreci içerisinde eldeki imkanlarla devlet içerisinde ayrı bir devlet yapılanmasına müsaade edilmeyeceğini ifade etti. Bundan sonrasını eğer Bakanlar Kurulu'nda görüşürsek, daha sonra açıklama imkanımız olabilir ama Sayın Başbakanımızın bu mücadelede hedef aldığı veya bir yol haritasını önümüze koyduğunu önümüzdeki günlerde mutlaka göreceğiz" dedi.

"Şunu herkes kabul etmeli ki böyle bir yapı varsa ve bazı eylemleriyle de suç işledikleri kesinlikle ortaya çıkmışsa Sayın Başbakanımız bu konuda haklıdır. Biz de gelişmelere dikkat ettiğimizde bunun bir gerçek olduğunu görüyoruz" diyen Arınç, her devletin, her hükümetin böyle bir yapıyla mutlaka mücadele edeceğini, çünkü varlık sebebinin ona bağlı olduğunu söyledi. Hiçbir hükümetin veya devletin kendi kurumları, kendi kuralları içerisinde başka paralel yapıya müsaade etmeyeceğini vurgulayan Arınç, "Bunu da zannediyorum ki muhalefet partileri de hemen hemen hükümetimizle aynı noktada düşünüyor olmalı. Önümüzdeki günlerde bu hukuk içerisindeki mücadelenin ne şekilde, nasıl yapılabileceğini ayrıntılarıyla konuşacağımızı düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

“AK PARTİ'NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI 1. TURDA SEÇİLİR”

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin olarak da Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:

"5 ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, AK Parti'nin bu oy oranını dikkate aldığımızda, AK Parti'nin göstereceği adayın birinci turda cumhurbaşkanlığını kazanacağını söyleyebilirim. Neden? Çünkü bugünkü oy oranımız yüzde 46 ise bu her şeye rağmen yüzde 46'dır. Yani iftiraların, hakaretlerin, CD'lerin, kasetlerin tartışılmadığı, sadece mahalli seçim şartları içinde bir seçim yapılmış olsaydı zannediyorum ki oyumuz yüzde 50'lere yakın olurdu. Yüzde 50 demek de bizim 3 sene evvelki seçimlerde aldığımız oy oranıdır. Yani bugün AK Parti yüzde 50'lik oy oranını kontrol edebilecek ve yüzde 50'nin her zaman oy verebileceği bir adayı mutlaka çıkarabilecek bir durumda. Yüzde 51 lazımsa, o yüzde 1'i de mutlaka buluruz, yeter ki seçim normal şartlar içerisinde yapılsın. Ben o meselenin de şimdiden çözüldüğünü düşünüyorum. Tabii önümüzdeki yaşanacak süreci de beklememiz gerekiyor.  

AA 

Sıradaki Haber
Ergenekon'da gerekçeli karar açıklandı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz