AB sürecinde yeni fasıllar açılmalı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Dönem Başkanı Litvanya Büyükelçiliği'nin ev sahipliğinde Hilton Otel'de düzenlenen AB büyükelçileri ile öğle yemeğine katıldı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Davutoğlu yemekte her altı ayda bir yapılan bu yemekli toplantının zamanlı olduğunu, hem geride kalan kritik bir yılın, hem de gerek AB gerek Türkiye için önemli gelişmelerle geçmesi beklenen 2014'ün değerlendirmesini yapma imkanının bulunduğunu belirtti.

Davutoğlu görüşmede, Türkiye'nin AB üyelik süreci, Türkiye-AB vize diyalogu, Kıbrıs konusu, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve Türkiye-AB stratejik diyalogu olmak üzere beş ana başlıkta büyükelçilere hitap etti.

Türkiye'nin AB üyelik sürecinde 2013'te bir faslın açılmasından duyulan memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, gelecek yıl başta 23'üncü ve 24'üncü fasıllar olmak üzere yeni fasılların açılarak katılım sürecinin canlandırılmasının beklendiğini kaydetti.

Türk vatandaşlarına AB ülkelerine vizesiz seyahat imkanı sağlayacak olan Vize Diyalogu'nun başlatılmasının tarihi bir gelişme olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin bu konuda hızla hareket ederek, en kısa sürede bu süreci başarıyla tamamlamaya kararlı olduğunu belirtti.

Türkiye'nin, AB'nin Doğu Ortaklığı politikasına büyük önem verdiğini söyleyen Davutoğlu, son gelişmelerin bu konuda da Türkiye ile AB arasında daha yakın istişare ve işbirliği yapılması gereksinimini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, Suriye ve Mısır'daki gelişmelere ilişkin Türkiye'nin görüşlerini paylaşırken, her iki konuda da Türkiye'nin ilkeli bir tutum izlediğini, bu konularda AB ile eşgüdüm ve işbirliğine önem verdiğini söyledi.

Davutoğlu, konuşmasının ardından, büyükelçilerden gelen Kıbrıs müzakerelerine ilişkin son durum, Suriye'deki radikal gruplarla mücadele, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, İsrail'le yürütülen normalleşme müzakereleri, İran'ın nükleer programına ilişkin gelişmeler ve Afrika/Latin Amerika açılım politikalarına dair soruları yanıtladı.

Bu kapsamda Davuoğlu'nun Türkiye'nin desteklediği Cenevre-2 süreci bağlamında, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun temsil ettiği muhalefetin daha etkin bir şekilde desteklenmesi gerektiğini ve bunun radikal grupların etkisinin azaltılması için de önemli olduğunu belirttiği belirtildi.