Parçalı Bulutlu 26.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
AA 14.12.2014 21:25

"Türkiye gelir dağılımındaki iyileşmeyi başaran ender ülkelerden biri"

Kalkınma Bakanı Yılmaz, önemli açıklamalarda bulundu.

"Türkiye gelir dağılımındaki iyileşmeyi başaran ender ülkelerden biri"

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin gelir dağılımında sorunları olan bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye büyümeyi ve gelir dağılımındaki iyileşmeyi eş zamanlı olarak başaran ender ülkelerden biri. Mutlak yoksulluk göstergelerimizde de ciddi bir iyileşme söz konusu" dedi. 

Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, kaliteli büyümeyi hedeflediklerini belirterek, özel sektör, yatırım  ve dış talep ağırlıklı dengeli bir şekilde gelişmesi, refahın ve büyümenin nimetlerinin paylaşılması, çevreyle duyarlı, kalkınma sürecinin devam ettirilmesi ve insan odaklı bir kalkınmanın sağlanmasının politikalarının esasını oluşturduğunu kaydetti.

Türkiye'nin önemli bir yere geldiğini, üst orta gelir grubuna ulaşmış durumda olduğunu anlatan Yılmaz, 10 bin 500 dolar civarında kişi başına gelirin 13 bin dolara çıkması halinde yüksek gelir grubuna, alt limitlerinden de olsa adım atmış olacağını, bunu da orta vadeli bir perspektif içinde gördüklerini belirtti.

"Önümüzdeki dönemde özellikle katma değeri daha yüksek, teknoloji, bilgi tabanlı bir ekonomik yapıyı inşa ederek, yüksek gelir grubu ülkeler arasına da ülkemiz dahil olacaktır" diyen Yılmaz, CHP'li bazı milletvekillerinin son dönemlerde büyüme hızının düşük olduğu eleştirilerine karşılık, "Çin dahil gelişmekte olan ülkelerin büyümesi 2014 yılında 4,4 düzeyinde. Çin ve Hindistan'ı hariç tuttuğunuzda, değişik hesaplamalara göre 2,9 ile 3 civarında. Dolayısıyla bu rakamlarla baktığınız zaman, son dönemlerdeki büyüme hızımızın dahi gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızıyla uyumlu bir şekilde seyrettiğini söyleyebiliriz. Türkiye, 20 çeyrektir büyümeye devam ediyor. Büyüme hızı dönemsel olarak değişmekle birlikte, istikrarlı bir şekilde büyüme hızını devam ettiriyor. Bunu önümüzdeki döneme de taşımamız önemli. 2003-2007 döneminde baktığınız zaman gelişmekte olan ülkelerin büyümesi 6,6 ortalama, Türkiye'nin 6,9.  Bu; Çin ve Hindistan dahil büyüme. Son dönemlerde Çin ve Hindistan dahil ortalamanın bir miktar altındayız. Ancak Türkiye'nin kategorisini de burada iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye önümüzdeki dönemde de büyümeye, gelişmeye devam edecek" diye konuştu. 

Yılmaz, 10. Beş Yıllık Plan'ın yeni perspektif ortaya koyduğunu belirterek, "Türkiye belli bir seviyeye gelmiş vaziyette, bir kritik eşiğe ulaşmış durumda ve biz de bu çerçeve içinde planımızı hazırladık. Daha önceki kalkınma planlarında olmayan bir yenilikçi uygulama şeklinde 25 kritik reform alanı belirledik ve bu reform alanlarını dönüşüm programları şeklinde ifade ettik. Geçtiğimiz yıl ve bu yıl içinde bu dönüşüm programlarını eylem planlarına ayrıntılı şekilde dönüştürdük. Başbakanımız 9 tanesini paylaştı, geri kalan 16 eylem planımız da yakın bir dönemde paylaşılacak. 25 tane kritik alanda teknolojinin ticarileşmesinden lojistiğe, sağlık turizminden enerji verimliliğine, suyun tasarruflu kullanımına varıncaya kadar Türkiye'nin izleyeceği yol haritası çok detaylı şekilde ortaya konmuş olacak. Bu önemli bir başarıdır" dedi. 

Zor bir dönemden geçildiğini, bir taraftan küresel kriz, diğer yandan ise Avrupa temel pazarlarındaki ciddi durgunluğun henüz aşılamadığını anlatan Yılmaz, "Kuzeyimizde ve güneyimizde bölgesel istikrarsızlıklar var; Ukrayna'dan Suriye meselesine kadar. Bütün bu şartlar içinde ekonomimizin büyümeye devam etmesi, hiçbir şekilde duraksamadan istihdam üretmeye devam etmesi son derece önemli. Bu yeni reform programımız da Türkiye büyümesini geleceğe istikrarlı ve nitelikli bir şekilde taşıyacaktır" görüşünü kaydetti.

-"Büyüme tek başına yetmez" 

Yılmaz, büyümenin tek başına yetmeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Büyümeyi topluma nasıl yayıyorsunuz, sosyal adaleti sağlıyor musunuz; bu da son derece önemli bir unsur. Gini katsayısı dediğimiz, gelir eşitsizliğini ölçen bir katsayımız var. TÜİK bunu ölçüyor, 2006 sonrasında çok daha hassas bir şekilde ölçmeye başladı ama 2002'den itibaren baktığımızda 0,44'ten 2013'te 0,38'lere düştüğünü görüyoruz. Bunun düşmesi gelirin daha adil dağıtıldığı anlamına geliyor. Yeterli mi bu rakam? Elbette değil. Türkiye halen gelir dağılımında sorunları olan bir ülke ama son 12 yıla baktığınızda, bir taraftan hızlı bir şekilde büyüyeceksiniz, diğer taraftan gelirinizi daha adil dağıtmaya başlayacaksınız. Bir çok ülke maalesef bundan uzaklaştı. Bir çok ülkede son 10 yılda gelir dağılımı bozuldu. Türkiye büyümeyi ve gelir dağılımındaki iyileşmeyi eş zamanlı olarak başaran ender ülkelerden biri. Mutlak yoksulluk göstergelerimizde de ciddi bir iyileşme söz konusu. Bir doların altında harcaması olan vatandaşımız kalmadı.

2 dolar 15 sentin altında harcaması olan vatandaşlarımızın toplam nüfusumuza oranı da sıfır civarına gelmiş durumda. 4 dolar 30 sentin altında harcaması olan vatandaşlarımız ise en son ölçümlerimizde yüzde 2'ye kadar gerilemiş durumda. 2002 yılında bu rakam yüzde 30'un üzerindeydi. O dönemde 66 milyon nüfusumuz vardı, 20 milyondan fazla insanımız maalesef günde 4 dolar 30 sentin altında bir yaşam standardına mahkumdu. Son rakamlarımızda 77 milyon nüfus içinde bu yüzde 2'ye gelmiş durumda. Bu sevindirici ama amacımız, orta vadede bir taraftan yüksek gelirli ülkeler ligine girmek, diğer taraftan mutlak yoksulluk sorununu çözmüş bir ülke haline gelmek. Yani biz bunu da sıfırlamayı hedefliyoruz. Bundan sonrası artık göreli yoksulluk meselesidir. Türkiye bundan sonra göreli yoksullukla ve çok boyutlu yoksulluk meselesiyle uğraşmak durumundadır. Bu kapsamda da TÜİK'in güzel bir çalışması var, önümüzdeki dönemde bitince kamuoyuyla paylaşacağız. Çok boyutlu bir şekilde yoksulluğu ölçen ve buna göre tedbirler geliştiren bir perspektif içinde çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

Sıradaki Haber
'Kapasite 20 milyar metreküpe çıkarılabilir'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz