Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, 7 Aralık Uluslararası Sivil Havacılık Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Havacılığın, insanlığın sınırları aşma arzusunun en güçlü sembollerinden biri olarak tarih boyunca yenilik ve ilerlemenin öncüsü olduğunu vurgulayan Uraloğlu, "Havacılık, artık yalnızca ulaşım aracı değil ekonomik kalkınmanın, uluslararası ticaretin, turizmin ve kültürel etkileşimin temel dinamiklerinden biridir. Türk sivil havacılığı, köklü geçmişinden aldığı ilhamla modern teknolojiler ve güçlü bir kurumsal vizyonla birleşti, böylece uluslararası düzeyde rekabet eden bir sektör oldu." diye konuştu.
Uraloğlu, bu yıl uygulamaya aldıkları Yeni Sivil Havacılık Modeli ile sektörde denetimsiz hiçbir alan bırakmadıklarını, kurumsal denetim kapasitesinin ve risk temelli denetim anlayışının daha da güçlendiğini söyledi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün (SHGM), yolcuların tüm talep ve şikayetlerini çevrim içi yapabilecekleri "Kurumsal Dönüşüm Merkezi-Kurumsal Kaynak Planlama (KDM-ERP) Sistemi'nin bu yıl devreye girmesiyle tüm süreçlerin dijital ve merkezi hale getirildiği bilgisini veren Uraloğlu, "Sisteme entegre Yolcu Hakları Modülü, vatandaşlarımızın taleplerinin tek noktadan yönetilmesini sağladı. KDM-ERP Sertifikasyon Modülü ile hava araçlarının artık kendi topraklarımızda uluslararası standartlarda sertifikalandırılması mümkün oldu ve böylece yerli üretim havacılığında dış onay ihtiyacı ortadan kalktı." ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, Türkiye'de havacılığın çok boyutlu büyüdüğünü, kıtaların kesişme noktasındaki ülkenin, gökyüzü köprüleriyle dünyayı birbirine bağladığını dile getirdi.
Son 23 yılda ulaştırmanın bütün modlarına 300,1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarına dikkati çeken Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Bu yatırımlar içinde hava yoluna ayrılan ödeme 24,5 milyar dolar oldu. Yaptığımız yatırımlarla Türk sivil havacılığı, yalnızca bölgesel değil küresel ölçekte de stratejik bir aktör haline geldi. 2002'den bu yana 26 olan aktif havalimanı sayımızı 58'e çıkardık, hava ulaştırma anlaşması yaptığımız ülke sayısını 81'den 175'e ulaştırdık. Dış hatlarda 50 ülkenin 60 noktasına uçuş gerçekleştiriliyorken günümüzde 132 ülkede 355 noktaya yükselttik."
Uraloğlu, Türk sivil havacılığının uluslararası işbirlikleri açısından da 2025'i oldukça verimli geçirdiğine işaret ederek, bu kapsamda 22 müzakerenin gerçekleştirildiğini, 6 yeni hattın açıldığını ve 79 ilave frekans kazanımının sağlandığını bildirdi.
Çin ve Endonezya ile yapılan düzenlemeler sonrasında Asya hattında güçlü bir büyüme ivmesinin oluşturulduğunu belirten Uraloğlu, "Türk Hava Yollarının (THY) İstanbul-Şam uçuşlarını 13 yıl aradan sonra yeniden başlatması, bölgesel havacılığımızda yeni bir sayfa açmıştır. Ayrıca, 17 Eylül'de THY'nin İstanbul-Sevilla ve İstanbul-Port Sudan hatlarının açılmasıyla Türkiye'nin İspanya ve Sudan ile olan tarihi, kültürel ve ekonomik bağları daha da güçlendirildi. Karşılıklı seferlerle her iki destinasyonda turizm, ticaret ve kültürel etkileşimde yeni dostluk köprüleri kurulmuş oldu. Böylelikle ülkemizin havacılık diplomasisi derinleşti ve küresel uçuş ağımız daha da genişledi." değerlendirmesinde bulundu.
Uraloğlu, havacılık alanında yaptıkları yatırımlar ve çalışmalarla Türk sivil havacılığının nitelikli insan kaynağı, güçlü emniyet kültürü, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımı ve dijital dönüşüm vizyonuyla uluslararası arenada daha görünür ve etkin hale geleceğini vurguladı.
Havacılık alanındaki hedeflere de değinen Uraloğlu, şöyle konuştu:
"Havacılık emniyetinde yeni nesil denetim teknolojilerinin kullanılması, karbon nötr havacılık vizyonu doğrultusunda çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin güçlendirilmesi, dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarıyla süreç yönetiminde verimliliğin artırılması ve uluslararası işbirlikleriyle ülkemizin Avrasya'da lider, dünyada ise referans bir havacılık merkezi konumunun pekiştirilmesini hedefliyoruz."
Uraloğlu, sivil havacılık sektöründe temel hedeflerinin havacılık emniyeti, güvenlik standartlarının en üst düzeyde uygulanması ve sektörde sürdürülebilir büyümenin sağlanması olduğunu anlattı.
Türkiye'nin sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) konusunda da stratejik adımlar attığına dikkati çeken Uraloğlu, "THY, 2022'den itibaren SAF kullanmaya başladı. SHGM'nin SAF talimatı ile yeşil havacılık dönemini başlattık. SAF'ın devreye alınması, Türkiye'yi daha sürdürülebilir ve iklim sorumluluğu yüksek bir havacılık anlayışına taşıdı. Bu dönüşüm çevreyi korumanın ötesinde, sanayi stratejilerimiz ve enerji güvenliğimiz için de önemli bir hamle niteliğinde." dedi.
Uraloğlu, ülkede sivil havacılığı geliştirirken 2053 net sıfır emisyon hedefinin de sürekli dikkate alındığını söyledi.
Türkiye'nin, Avrupa-Asya-Orta Doğu bölgesindeki köprü konumuyla yalnızca kendi hava yolları için değil uluslararası transit uçuşlar ve küresel havacılık ağı açısından stratejik merkez olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, "Ülkemiz, 2024'te yaklaşık 231 milyon yolcuya hizmet vererek Avrupa'da 3'üncü, dünyada 7'nci sırada yer aldı. Bu yıl İstanbul Havalimanı'nda hayata geçirdiğimiz üçlü bağımsız pist uygulamasıyla Avrupa'da ilk, dünyada ABD'den sonra bu uygulamayı yapan ikinci ülke olduk. Üçlü bağımsız pist uygulaması ile 3 uçak aynı anda iniş-kalkış yapabiliyor." diye konuştu.
Uraloğlu, gelişmekte olan sivil havacılık sektöründe lisanslı pilot sayısının artmasının kalifiye personel ihtiyacını da giderdiğini ifade etti.
Bu alanda çalışmalar yaparak ülkedeki pilot sayısını yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:
"Bu yıl sonunda lisanslı pilot sayısını 16 bin 30'a, gelecek yıl ise 17 bin 102'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Lisanslı balon pilotu sayısını da yükseltmek hedeflerimiz arasında. 2026 sonu itibarıyla lisanslı balon pilotu sayısını 723'e çıkarmayı öngörüyoruz. Sivil havacılığın geliştirilmesi kapsamında havaalanları, hava araçları, bakım kuruluşları ve ruhsatlara yönelik denetimleri artıracağız. Bu yıl sonuna kadar 1856 denetim gerçekleştireceğiz, 2026'da ise bu sayıyı 2 bin 399'a çıkaracağız. Attığımız adımlar, sektörde hem kapasiteyi hem de hizmet kalitesini artıracak."