Parçalı Bulutlu 15.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
AA 31.05.2015 12:08

"Seçimden sonra Türkiye'ye giren sermaye miktarı artacak"

Eski Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan: Seçimden sonra belirsizliğin tamamen ortadan kalkması ve istikrarın oluşmasıyla Türkiye'ye giren sermaye miktarı doğrudan artacak

"Seçimden sonra Türkiye'ye giren sermaye miktarı artacak"

Borsa İstanbul Başkanlığı görevinden ayrılarak AK Parti'den İzmir 2. bölge milletvekili adayı olan İbrahim Turhan, son dönemde uluslararası yatırımcılardan "Türkiye'deki bazı kişiler bizi yanlış yönlendirdi" sözünü çok sık duymaya başladığını belirterek, "Bu yatırımcılar Türkiye'deki bazı kişilerin kendilerine farklı manzara sunduğunu ve onlara inandıkları için çok yanlış pozisyon alıp şu anda ciddi zarar ettiklerini itiraf etti" dedi.

Turhan, bir süredir Türkiye'nin makroekonomik istikrarını, gelecekte vadetmiş olduğu ekonomik imkanları gölgelemek ve Türkiye'de oluşmuş bu olumlu havayı bozmak için hem yurt içinde, hem de yurt dışında bazı çevrelerin adeta aynı merkezden idare edilircesine bir gayret içerisinde olduğunun herkesin dikkatini çektiğini ifade etti.

Bu çerçevede, "yatırımcının Türkiye'ye güveninin kalmadığı, Türkiye ekonomisinin kırılgan olduğu ve istikrarın bozulduğu" yönünde çok sayıda haberlerin yapıldığını hatırlatan Turhan, yurt içi ve yurt dışındaki bazı basın yayın organlarının böyle bir havayı pompaladığını kaydetti.

Gerçeğin, oluşturulmaya çalışılan bu havanın çok ötesinde olduğunu dile getiren Turhan, çok saygın ve küresel yatırımcıların yatırım kararlarını alırken takip ettikleri çok önemli bir kurum olan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) seçime kısa bir süre kalan bir dönemde Borsa İstanbul'a ortak olması ve böylelikle de Türkiye'nin sermaye piyasalarının geleceğine destek verdiğini göstermesinin, bu gibi çevrelere verilebilecek en güzel cevap olduğunu vurguladı.

Turhan, Türkiye'nin kredi notu üzerine spekülasyon yapanların, sürdürülebilirlik ve finansal istikrar üzerine birtakım kurgular üretip vatandaşın güvenini sarsmaya çalışanların bu cevaptan gerekli dersleri alıp ülkelerinin zararına çalışmaktan vazgeçmeleri temennisinde bulundu.

Stratejik ortaklıklar ile Borsa İstanbul'un, küresel bir aktör olduğunu, böylece de bölgenin tartışmasız lideri pozisyonunda bulunduğunu tescil ettiğinin altını çizen Turhan, "EBRD küresel yatırımcıların çok itibar ettikleri, kredibilitesi ve saygınlığı yüksek olan bir kurum. Böyle bir kurumun Borsa İstanbul'a ortak oluyor olması, yönetiminde yer alıyor olması, borsanın halka arz dönemi geldiği zaman yatırımcıların kararı üzerinde çok olumlu etki yapacak. Borsa İstanbul bu anlaşmaya konu olacak değerin üzerinde bir fiyatla rahatlıkla halka arzını gerçekleştirme imkanı bulacaktır. Anlamlı bir fark oluşturacağına ben inanıyorum" değerlendirmesini yaptı.

"Birçok yatırım kuruluşu yılın son çeyreğinde Türkiye'ye yapmayı planladıkları yatırımlardan bahsetti"

Turhan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun son ABD ziyaretinde kendisinin de bulunduğunu, yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgilerini gördüğünü söyledi.

Birçok yatırım kuruluşu ve girişimcinin yılın son çeyreğinde Türkiye'ye yapmayı planladıkları yatırımlardan bahsettiğini belirten Turhan, "Yılın son çeyreğinde ciddi bir doğrudan sermaye yatırımı girmesini bekliyorum. EBRD ile olan protokol aslında seçimden sonra göreceğimiz şeyin erken bir işareti kabul edilebilir" dedi.

Stratejik ortaklığın öyle 6 ay 1 yıllık bir ortaklık olmadığını, en az 2021'e kadar devam edecek bir ortaklık olduğu bilgisini veren Turhan, bunun, daha bugünden, seçim olmadan uluslararası yatırım kuruluşlarının Türkiye'nin orta dönemli istikrarına yatırım yaptığını gösterdiğini dile getirdi.

Turhan, seçimden sonra belirsizliğin tamamen ortadan kalkması ve istikrarın oluşmasıyla Türkiye'ye giren sermaye miktarının, doğrudan yatırımların artacağını vurgulayarak, böylece oluşan yatırım ortamında faizlerin düşmesi ile Türkiye ekonomisinin ivmeleneceğini, büyümenin hız kazanacağını düşündüğünü ifade etti.

"Yabancı yatırımcılardan 'Türkiye'deki bazı kişiler bizi yanlış yönlendirdi' sözünü çok sık duymaya başladım"

İbrahim Turhan, uluslararası yatırımcılarla temaslarında, onlarla yaptığı görüşmelerde son dönemde "Türkiye'deki bazı kişiler bizi yanlış yönlendirdi" sözünü çok sık duymaya başladığını anlatarak, bu yatırımcıların Türkiye'deki bazı kişilerin kendilerine farklı manzara sunduğunu ve onlara inandıkları için çok yanlış pozisyon alıp şu anda ciddi zarar ettiklerini itiraf ettiğini söyledi.

Turhan, "Maalesef yurt içinde bazı çevreler, yurt dışındaki akıl hocaları, bazı basın yayın kuruluşları bu yönde çok güçlü bir kampanya yürüttüler. Reyting kuruluşlarından, finansal kuruluşlardan böyle raporlarla insanların kafalarını karıştırmaya yönelik girişimler oldu. Tabii bütün bunların arkasında da özellikle yurt dışı kaynaklı çalışmalarda paralel devlet yapılanması isimli terör örgütünün son derece sinsi bir rol oynadığını da görüyoruz. Tabii ki bu ihanet çetesi, ihanetini o boyutta da devam ettiriyor" diye konuştu.

Görüştüğü yatırımcıların hepsinin Türkiye'de tahvil bono piyasasına yatırım yapmış, milyarlarca dolarlık fonları yöneten yatırım kuruluşları olduğu bilgisini veren Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir kısmı ellerindeki varlıkları satmışlar, ciddi zararlar ederek çok yüksek fiyattan döviz almışlar. Şu anda da dövünüyorlar. Faizlerin yüzde 10'un üzerinde olduğu dönemde, elindeki tahvilleri satmış; ondan sonra da 2,70'den dolar almış bir yatırımcı bugün aşağı yukarı dolar bazında yüzde 10 civarında zarar etmiş durumda. Dolar faizlerinin neredeyse sıfırda gezdiği bir ortamda bunun ne kadar büyük bir kayıp olduğu anlaşılıyordur. Dolayısıyla o kadar büyük bir pişmanlık var ki..."

Turhan, görüştüğü bütün yatırımcılara Gezi olayları sırasında da benzer durumun yaşandığını hatırlattığını belirterek, şunları ifade etti:

"Gezi olayları sırasında da bazı yayın kuruluşları İstanbul'dan başlarında miğfer, üzerilerinde kurşun geçirmez yeleklerle savaş muhabirleri aracılığı ile bildirimde bulundular. Tabii işin belki komik tarafı, bunu yapan muhabirler yayın kesildikten sonra Taksim meydanına kurdukları plaj şemsiyesinin altında güneş kremi sürüp güneşleniyorlardı aslında. Bu manzaraya yatırımcılar şahit oldular. Aslında yapılmak istenilenin ne olduğunu gördüler. Ama ne yazık ki son dönemde bu paralel yapının girişimleri gerçekten bazı insanları yanlış kararlar almaya sevk etti. Şimdi bu kararlardan dolayı büyük pişmanlık içindeler ve Türkiye'ye ciddi anlamda yatırım yapmak, pozisyonlarını güçlendirmek için harekete geçmiş durumdalar.

Ben inanıyorum ki seçimle birlikte Türkiye'ye dair bütün kuşkuların kalkması ile hem varlık fiyatlarımız artacak, hem de ülkemizde çok daha olumlu, çok daha güzel bir yatırım ortamı oluşacak. Ben seçimden sonra ekonomi yönetiminin karşı karşıya kalacağı asıl meselenin Türkiye'ye olan bu sermaye akımını karşılayacak kadar bir varlık oluşturmak olacağını düşünüyorum."

(AA)

Sıradaki Haber
BDDK'ya kredi kartı şikayeti yağdı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz