Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Koç, "Sulama gerektirmemesi, zararlısı bulunmaması, maliyetinin az olması, her türlü arazide yetişebilmesi bakımından safran, rekabet gücü oldukça yüksek bir bitki. Ama bunu üreticilerimize anlatmakta zorlanıyorum" dedi.
Safranın Türkiye'de doğal ortamda yetişen bir bitki olduğuna dikkati çeken Koç, "Safran, Osmanlı döneminde geniş alanlarda kültürü yapılan bir bitkiydi. O dönemde dünya ihtiyacının yüzde 70'ini karşılayabilecek bir üretim varken, günümüzde kendi ihtiyacımızı bile karşılamayacak duruma geldik" dedi.
Safranın günümüzde Türkiye'de az üretildiğini vurgulayan Koç, ülke ihtiyacının başta İran olmak üzere başka ülkelerden karşılandığını kaydetti.
Üreticilerle yaptıkları görüşmelerde üretimin zor olduğu yönünde algı bulunduğunu gördüklerini dile getiren Koç, şöyle konuştu:
"Oysa yılda bir defa dikilen ve 3-4 yıl kadar yerinde kalan safran üretiminde sadece yabancı ot mücadelesi ve gübreleme yapılıyor. Üretimi bu kadar kolay ve ucuz. Sulama gerektirmiyor, ilaçlı mücadele yapılmıyor. Her yıl ekim de gerektirmediği için üretim maliyeti çok düşük bir bitki. Ayrıca dondan, kuraklıktan zarar görme gibi bir sorunu yok. Sadece sonbaharda hasat zamanında bir el işçiliği gerektiriyor. O da çok fazla değil. Herkesin çok rahatlıkla yapabileceği bir iş."
Safranda ekimin ağustos, hasadın ise kasım ayında yapıldığını bildiren Koç, "Safranın ilk ekim yılında dönümde ortalama 350-400 gram ürün alınıyor. İkinci ve üçüncü yılında ise dönüm başına verim 1,5-2 kilograma çıkıyor. Daha sonra düşüyor. Bu ürünün kilogram fiyatı 15-20 bin lira arasında. İstanbul'daki büyük marketlerde bu rakam 60-70 bin liraya kadar çıkabiliyor" diye konuştu.
Koç, çiftçide safran konusunda bilgi eksikliği bulunduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Sulama gerektirmemesi, zararlısı bulunmaması, maliyetinin az olması, her türlü arazide yetişebilmesi bakımından safran, rekabet gücü oldukça yüksek bir bitki. Ama bunu üreticilerimize anlatmakta zorlanıyorum. En çok zorlandığım konu ise 'ilk yıl 350-400 gram ürün alacaksın' dediğimizde bu, üreticiye komik geliyor. Oysa kilogram fiyatı 15-20 bin lira arasında. Yıllardır deneme yaptığımız alanlarda tarla günü düzenliyoruz, anlatıyoruz ama yeterli üreticimiz yok. Ben bunu anlamıyorum. Oysa kurak tarım alanlarında elde edilecek gelir bakımından alternatifsiz bir bitki."
Tokat'ta 3 yıldır tarla günleri düzenlediklerini, tanıtım yaptıklarını anlatan Koç, buna rağmen sadece 2 üreticinin toplam 600-700 metrekare alanda deneme bahçesi oluşturduğunu ifade etti.
Deneme üretimi yapan İlyas Şeker ise bu yıl 300 metrekarelik alandan 100 gram ürün aldığını, gelecek yıl 1,5 dönüm alana ekim yapacağını söyledi.
AA
23.8ºC
Ankara
