Açık 18ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
14.09.2013 11:23

Krizin özü hala gelişmiş ülkelerde

Başbakan Yardımcısı Babacan, ekonomik krizin şekil değiştirdiğini söyledi.

Krizin özü hala gelişmiş ülkelerde

Başbakan Yardımcısı Babacan, küresel ekonomik krizin şekil değiştirerek gelişmekte olan ülkelere geçtiğine ilişkin bir tespit bulunmadığını belirterek, "Krizin özü hala gelişmiş ülkelerde" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonomik krizin şekil değiştirerek gelişmekte olan ülkelere geçtiğine ilişkin bir tespit ya da kanaat bulunmadığını belirterek, "Krizin özü hala gelişmiş ülkelerde" dedi.

Çin'de Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaptığı açıklamada, Dalien'deki toplantının katıldığı ilk "Yaz Davos"u olduğunu söyledi.

Çin dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızının eskiye göre biraz daha aşağı seviyelerde olacağına sıkça vurgu yapıldığını belirten Babacan, "Tabii ki Çin, yüzde 9-10'luk bir büyüme döneminden geliyor. Bundan sonra belki yüzde 7-8'leri görecek. Ona da alışmaları belki biraz zaman alacak. Ama bunun da çok kötü bir şey olmadığı, tam tersine büyümenin sürdürülebilirliği açısından da iyi sonuçlarının olabileceğini de görmeleri gerekir. Biz biraz onlara vurgu yaptık" diye konuştu.

Oturumlarda, Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki dönemde gündemlerinde ne olması, hangi reformlara ağırlık vermeleri gerektiğinin tartışıldığını ifade eden Babacan, "Herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Her ülkenin kendi ihtiyacı olduğu reformları yapması gerekir" yorumunda bulundu.

Asya ekonomilerinin, Avrupa ve Amerika'dan önemli farkının, "bütçe açıkları ve borç stoklarının azlığı" olduğunu kaydeden Babacan, bölge ülkelerinin 1990'lı yıllardaki krizlerden önemli dersler çıkardıklarını dile getirdi.

Asya'daki pek çok ülkede kur sisteminin eskiye oranla daha esnek olduğunu anlatan Babacan, "Bunların hepsi önümüzdeki dönemde Asya'yı dışarıdan gelebilecek olumsuz etkilere karşı koruyacak unsurlar. Ama daha düşük büyüme patikası şu anda herkes için bir gerçek" değerlendirmesinde bulundu.

"Yeniden fiyatlandırma sürecini yaşıyoruz"

Küresel ekonomik krizin şekil değiştirerek gelişmekte olan ülkelere geçtiğine ilişkin bir tespit ya da kanaat bulunmadığını dile getiren Babacan, "krizin özünün hala gelişmiş ülkelerde olduğuna" işaret etti.

Şu anda gelişmekte olan ülkelerde yaşananın sadece yeniden fiyatlama olduğunu ifade eden Babacan, şöyle devam etti:

"Sadece Türkiye'den değil, gelişmekte olan ülkelerin tümünden sermaye çıkışı çok sınırlıydı. Ama ne oldu? Varlıklar tekrar fiyatlandı. Yani hisse senetleri, bonolar tekrar fiyatlandırıldı. Kur ve faiz yeni seviyelerde şimdi denge arıyor. Dolayısıyla bunu ülkelerle ilgili risklerin, fiyatların, varlık fiyatlarının yeniden değerlendirildiği bir dönem olarak saptamakta fayda var. Onun ötesinde ciddi bir sorun yok. Bugün 'Brezilya'da, Endonezya'da kriz var' diyemeyiz. Böyle bir şey yok. Sadece ne oldu? Kurları, dolara göre daha aşağı bir değerde şu anda. Hisse senet fiyatları daha aşağı bir değerde. Faizler daha yukarıda. Dolayısıyla yeniden fiyatlandırma dediğimiz bir süreç yaşıyoruz. Çünkü önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkeler, ne olursa olsun, gelişmiş ülkelerden daha hızlı büyüyecek. Böyle bir tabloda da yatırımcılar hala gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmaya devam edecekler."

Olan biteni olgunlukla karşılamak ve önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere ilginin de yatırımın da devam edeceğini beklemek gerektiğinin altını çizen Babacan, kısa vadede iniş çıkışlar olmasına karşın gelişmekte olan ülkelere yatırım yapanların uzun vadede karlı çıkacaklarını belirtti. 

Sıradaki Haber
Faiz oranları düşdü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz