Batı Akdeniz Ekonomisi Geliştirme Vakfı (BAGEV) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Rusya gümrüğünden geri dönen ve yeni pazar bulunamaması halinde iç piyasaya sürülecek yaş meyve ve sebze ürünlerinin bolluğundan dolayı gelecek günlerde fiyatların düşebileceğini bildirdi.
Çandır, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Merkez Bankasının tüketici fiyatlarında (TÜFE) 2015 yılı başında yüzde 5 olan yıl sonu manşet enflasyon hedefinin, ekonomik gelişmelerle birlikte geçen yılın ikinci çeyreği sonunda yüzde 8,53 tahmini ile revize ettiğini hatırlatan Çandır, yıl sonu gerçekleşmesi yüzde 8,81 olan enflasyon oranının hedefin üzerinde olduğunu kaydetti.
Merkez Bankasının 2016 yıl sonu enflasyon hedefinin yine yüzde 5 olduğunu belirten Çandır, asgari ücret artışının da etkisiyle bu hedefin gerçekleşmesinin güç olduğunu ifade etti.
Çandır, Türkiye genelinde aralık ayındaki fiyat artışlarında, ürün bazında yüzde 34,31 artışla sivri biberin, harcama grubu bazında ise yüzde 1,24 artışla gıda ve alkolsüz içecekler grubunun ilk sıralarda yer aldığını ifade ederek, "Ürün fiyat artışı sıralamasında sonraki sıralarda ise yine tarım ürünlerinden olan patlıcan, domates ve yeşil soğan gelirken, harcama grubunda bu sıralama ev eşyası ile çeşitli mal ve hizmetler grupları şeklinde gerçekleşmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ambargosu nedeniyle yaş meyve sebze ürünlerinde yaşanabilecek bolluğun, havaların etkisiyle daralabileceğini belirten Çandır, şunları kaydetti:
"Rusya gümrüğünden geri dönen ve 1 Ocak'tan itibaren yeni pazar bulunamaması halinde iç piyasaya sürülecek ürünler önümüzdeki günlerde arz artışıyla birlikte tüketicinin yüzünü güldürebilir. Zira iç piyasadaki bolluk beraberinde fiyatları aşağı yönlü etkileyecektir. Ancak aralık ayının son günlerinde yurdumuzda etkisini gösteren soğuk havanın özellikle örtü altı üretimi olumsuz etkilediğini ve üreticilerin hatırı sayılır kayıpla karşı karşıya olduğunu belirtmemiz gerek. Bu durum ise Rusya'dan kaynaklanacak bolluğun etkisini ortadan kaldırabilir ve tezgahlara mevsimsel etkiler yansıyabilir."
ATSO Başkanı Çetin: Çift haneli enflasyon riski 2016 yılında gündemde olacaktır
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, çekirdek enflasyonun çift haneye yaklaşması, döviz kuru artışı etkisinin devam etmesi ve asgari ücret artışı nedeniyle çift haneli enflasyon riskinin 2016 yılında gündemde olacağını bildirdi.
Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yıllık yüzde 8,81 tüketici artışına gıda grubunun 2,64, kira-konut bakımı-su grubunun 1, otomobil fiyatlarının 0,98, lokanta-otel grubunun 0,92, ev eşyalarının 0,85, fiyimin 0,66 puan katkı yaptığını kaydeden Çetin, yıllık enflasyonun son 4 yılın en yüksek enflasyonuna ulaştığını kaydetti. Çetin, "Çekirdek enflasyonun çift haneye yaklaşması, döviz kuru artışı etkisinin devam etmesi ve daha önemlisi asgari ücret artışı nedeniyle çift haneli enflasyon riski 2016 yılında gündemde olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Çetin, ÜFE'de enerji fiyatlarının aylık yüzde 9, yıllık yüzde 18 düşmesinin, petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki küresel düşüşün Türkiye'de enflasyonu frenleyici bir etki yaptığını, hatta enflasyonda sert çıkışı önlediğini kaydetti.
Enflasyonda dünya sekizincisiyiz
Türkiye'nin tüketici fiyatlarındaki yüzde 8,81 enflasyon oranıyla 50 büyük ülke arasında dünya sekizincisi konumunda bulunduğunu belirten Çetin, enflasyonun düşmesi için maliye, sektörel ve yapısal politikalara ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
Enflasyon rakamlarının, 2016 yılının enflasyon, faiz oranı, kur alanında sorunlu başladığını, enflasyonla mücadelede para politikasının yetersiz kaldığını, maliye politikasının yanı sıra sektörel-yapısal politikalara da ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydeden Çetin, şunları kaydetti:
"Hükümetin eylem planında yem ve gübrede KDV düşürülmesi gibi önlemler doğru önlemlerdir, girdi maliyetlerini yükselten bütün vergilerin aynı biçimde ele alınması gereklidir. Merkez Bankası'na güveni azaltan tutum ve demeçlerden kaçınılmalıdır. Tekelleşme yaşanan sektörler, lojistik sektörü başta olmak üzere maliyetler ve rekabet gücü üzerinde doğrudan etkili sektörlerde yapısal reformlar geciktirilmemelidir. Diğer taraftan 2016 yılında enflasyon kadar asgari ücret artışı ve turizmde yaşanacak olası daralma nedeniyle istihdamda da sorun yaşayacağımız görülmektedir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde Anayasa değişikliği gündeminin ekonomiyi bir kez daha ikinci plana atmamasına da ayrıca dikkat edilmelidir."
'Yurt içi piyasalardaki fiyat artışları ekonomimizi zorlamaktadır'
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, ekonomi yönetiminin 2016-2017 dönemi için enflasyonu yüzde 5'e çekmek yerine yüzde 7 civarında tutmaya odaklanması gerektiğini belirtti.
Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Geçen yıl Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 8,81, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'nin (Yİ-ÜFE) yüzde 5,71 arttığını anımsatan Kopuz, "Bu rakamlar bizim ve piyasanın beklentilerinin üzerinde. TÜFE'nin yüzde 8,5'i geçmesini beklemiyorduk. Aralık'ta aylık bazda TÜFE'nin yüzde 0,21 artması, yıllık enflasyonu bu rakamlara getirdi" ifadelerini kullandı.
Kopuz, hane halkı harcamalarının içerisinde büyük paya sahip gıda fiyatlarındaki artışın, TÜFE'de tek başına dörtte bir ağırlığı olduğunu hatırlattı.
Gıda fiyatlarındaki hareketlerin enflasyondaki etkisine dikkati çeken Kopuz, şunları kaydetti:
"Avro Bölgesi'nde, kasım ayı itibarıyla işlenmemiş gıda enflasyonu yüzde 2,7, işlenmiş gıda, alkollü içecekler ve tütün mamulleri enflasyonu yüzde 0,7 iken, aynı ayda Türkiye'nin işlenmemiş gıda enflasyonu yüzde 11,48, işlenmiş gıda enflasyonu yüzde 7,82 ve alkollü içecekler, tütün mamulleri enflasyonu yüzde 5,67.
Bölgemizde gıda fiyatları ile ilgili çok büyük bir dalgalanma yokken yurt içi piyasalardaki bu fiyat artışları ekonomimizi zorlamaktadır. Tarım ve gıda sektörlerinde Avro Bölgesi'ne göre yüksek enflasyon verileri, üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu konunun bir an önce, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi tarafından ele alınması gerekiyor. Bu toplantıda sektör temsilcilerinin de bulunması faydalı olacaktır."
"2016, alternatif ulaştırma koridorları üzerinde yoğun çalışmamız gereken bir dönem"
Kopuz, rakamlardaki artışa rağmen enflasyon verilerinin endişe verici olmadığını belirterek, "Ekonomi yönetimimiz 2016-2017 yılı için enflasyonu yüzde 5'e çekmek yerine yüzde 7 civarında tutmaya odaklanmalıdır" çağrısında bulundu.
Bu yıl odaklanılması gereken bir başka konunun da ihracat hedeflerinin gerçekleştirilmesi için çaba sarf etmek olduğunu vurgulayan Kopuz, "Yakın komşularımızla siyasi sorunlar ve bu ülkelerdeki iç karışıklıklar nedeniyle bu ülkelere ihracatımız sekteye uğradı. Bu sorun, bu ülkelerin topraklarından geçerek ulaşmaya çalıştığımız diğer ülkelere ihracatımızı da etkiliyor. 2016 yılı alternatif ticaret ve ulaştırma koridorları üzerinde de daha yoğun çalışmamız gereken bir döneme işaret ediyor" yorumunu yaptı.
"Reformlara odaklanmamız lazım"
Kopuz, tüm bu sorunların çözümünde Orta Vadeli Program hedefleri ve yapısal reformların önemine dikkati çekerek, "Ancak reformlara odaklanarak ve Orta Vadeli Program hedeflerini geciktirmeden gerçekleştirerek bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Ülke olarak reformlara odaklanmamız lazım" görüşünü de paylaştı.
15.6ºC
Ankara
