Toz veya Kum Fırtınası 27.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 07.11.2015 12:26

"Terör, Tunus'un egemenliğini söküp alamaz"

Tunus Nahda Hareketi Lideri Gannuşi "Nahda, demokratikleşme süreci için bir adım geride durarak Nida Tunus Partisi'nin başını çektiği yönetimin bir parçası haline geldi" dedi.

"Terör, Tunus'un egemenliğini söküp alamaz"

Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi, Nahda'nın demokratikleşme süreci için bir adım geride durarak Nida Tunus Partisi liderliğindeki yönetimin bir parçası haline geldiğini söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Gannuşi, Nahda Hareketi'nin son seçimleri ikinci sırada tamamlamasına ilişkin "Nahda, demokratikleşme süreci için bir adım geride durarak Nida Tunus Partisi'nin başını çektiği yönetimin bir parçası haline geldi. Önemli olan ülkeyi yönetenler kim? Devrimle mi geldiler darbe ile mi? Cumhurbaşkanı Sibsi'nin, Başbakan gibi devrimden doğan anayasayla hükmettiği apaçık ortada. Devrimin ürünü olan kurumlarla demokratik bir yol izlediler. Tunus'a hala devrim ve anayasa hükmetmektedir" ifadesini kullandı.

Tunus toplumundaki tüm kesimlerin uzlaşı ortamından memnun olduğunu ifade eden Gannuşi, bu durumun, diğer Arap ülkelerini kasıp kavuran krizlerden ülkeyi uzak tuttuğunu kaydetti.

- "Mısırlıların çok azı seçimlerden memnun"

Mısır'da geçen ay gerçekleştirilen seçim sürecine de değinen Gannuşi, "Mısır halkının çok az bir kesimi son seçimlerden memnun. Bu da Mısırlıların daha iyi seçimler talep ettiğinin bir göstergesi. Devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek dönemindeki seçimler bile bugünkü seçimlerden iyiydi. Dolayısıyla bugün beklenen, toplumun gerçeğinin kabullenilmesidir. Bu da ötekileştirmeyi bitirecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Ötekileştirmeyi, "önü tıkanmış bir yol" olarak nitelendiren ve bunun felaketlere sebebiyet verdiğini belirten Gannuşi, Tunus'ta uzlaşı yolunu seçtiklerine vurgu yaparak, Mısırlılara "ötekileştirmeye son verme ve karşılıklı kabullenme" çağrısında bulundu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin "İhvan, Mısır halkının bir parçasıdır" açıklamasını da değerlendiren Gannuşi, İhvan'ın Kıpti ve liberallerin yanı sıra ordu gibi toplumun temel katmanları arasında yer aldığını ve hiçbirinin varlığını inkar etmenin mümkün olmadığını kaydederek, "Mısır'ın geleceği, hepimiz için önemlidir. Mısır'da karşılıklı kabullenme ve uzlaşı, barış yoludur. Öyleyse neden vakit kaybediyoruz?" diye konuştu.

Gannuşi sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ordu kalacak, İhvan da kalacak. Geç de olsa kabullenilmeleri, hiç olmamasından iyidir. Bu noktada İhvan'ın, Mısır toplumunun temel oluşumlarından biri olarak görülmesi, yerlerinin cezaevi ya da idam sehpası olmadığı ve diğerleri gibi Mısır yönetimine katılmaları gerektiği kabullenilmeli."

Tunus'ta ise durumun Mısır, Suriye ve Libya'dan daha farklı olduğunu belirten Gannuşi, Tunus'un ırk, din ve dil açısından birbirine daha uyumlu bir dokuya sahip olduğunu, bu nedenle devrik cumhurbaşkanı Zeynel Abidin bin Ali'nin ardından ağlayan kimsenin olmadığını, herhangi bir ırk ya da grup desteğine dayanmadığını, devrimde de Bin Ali'nin yalnız kaldığını ifade etti.

"Artık değişim zamanı. Mesele bu değişime uyum sağlayacak rejimlerin kurulması" diyen Gannuşi, "Devrimlerin tarihini bilenler, 'Neden Araplar dünyanın diğer devrimlerinden ayrı bir şey inşa ettiklerini zannediyor' diye merak ediyor. Örneğin Fransız Devrimi, 100 yıl sürdü ve kutsal mutlak monarşi devrilip, yerini cumhuriyet rejimi aldı. Amerikan devrimi de sıcak bir iç savaşın içinden geçti. Rejimlerin değişmesi meselesinde kendimizi bu tecrübelerden ayrı bir yerde konumlayamayız" görüşünü dile getirdi.

Gannuşi, halkların özgürlüğe giden yolun, 'barışçıl ya da silahlı devrimden' geçmesinin şart olmadığını, bu hedefe reformlar aracılığıyla da ulaşılabileceğini savunarak şunları kaydetti:

"Avrupa'da yaşanan devrimlerde aynı yol izlendi. Demokrasiye uzanan yollar çeşitlendi. Kimisi monarşiden demokrasiye geçti. Kimisi bedeli ağır olan devrim yolundan, kimisi can, mal kayıplarının daha az olduğu reform yolundan yürüdü. İngiltere'deki durum Fransa'dan farklı."

- "Terör, Tunus'un egemenliğini söküp alamaz"

Terör örgütlerinin, "Tunus tecrübesini yok etme çabalarına" da değinen Gannuşi, "Tunus demokrasisi, terör, darbe ve karşı devrimle mücadelede bir set oluşturdu. Evet tüm demokrasilerde olduğu gibi terör mevcut ancak Tunus topraklarının tamamı devletin denetimindedir. Belki terör bir orada bir burada türeyebilir ama Tunus'un egemenliğini söküp alamaz" dedi.

- "Önceden Arap dünyası Türkiye'ye, bizden ayrı bir kıtadaymış gibi bakıyordu"

Türkiye'de AK Parti'nin seçimlerden zaferle çıkmasını da değinerek, "AK Parti'nin seçimlerden zaferle çıkması, Arap dünyasının ve Türkiye'nin kazancıdır" ifadesini kullanan Gannuşi, "Önceden Arap dünyası Türkiye'ye, bizden ayrı bir kıtadaymış gibi bakıyordu. Ama şimdi Türkiye'deki seçimler Arapları da ilgilendirir oldu. Bu AK Parti'nin Türkiye'yi tarihinden bir parça olarak kabul etmesi demek. Arap dünyasında yaşananlar Türkiye'yi etkiliyor, bunun tam tersi de geçerli. İki taraf arasında karşılıklı etkileşim var" şeklinde konuştu.

- "Türkiye tecrübesi bizi hayal kırıklığına uğratmadı"

Türkiye'deki seçimlerin Arap dünyasına yansıması hakkında Gannuşi ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de olduğu gibi Arap dünyasında da farklı kesimler var. Allah, insanları çeşit çeşit yarattı. Araplardan sonuçlara sevinen de oldu ki bunları devrim ve demokrasi yanlıları olarak görüyoruz. Devrim karşıtı olanlar da sonuçlara üzüldü. Bunlar başka sonuçlar temenni ediyordu. Türkiye'de de demokrasi yanlılarının sonuçlara sevindiğini düşünüyorum. Bu, Arap dünyası ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki seçimlere gösterilen büyük katılımdan belli oluyor."

Gannuşi, "Türkiye tecrübesi bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Seçimler, kaybeden adayların da itiraf ettiği gibi şeffaftı. Türkiye'de basın özgür, sivil toplum güçlü ve güçlü partiler yarışıyor. Bunun yanında Türkiye'nin, dünya sıralamasındaki ilk 20 ülkeden aldığı öncü bir kalkınma tecrübesi var. Tüm bunlar AK Parti tarafından yapıldı" diye konuştu.

Tunus'un koalisyon yönetimine uygun olduğunu belirten Gannuşi, sözlerini "Mısır, Libya gibi ülkeler, yerleşmiş bir demokrasiye sahip Türkiye'nin aksine tek parti iktidarına uygun değil. Bazı ülkelerde iktidar için yüzde 51 gerekmez ama Tunus'ta olduğu gibi çoğunluğun uzlaşısı gerekir. Bir ülkede başarılı bir demokrasi örneğinden söz etmek, aynı örneğin başka bir ülke için geçerli olacağı anlamına gelmez" diyerek tamamladı.

AA

Sıradaki Haber
Sığınmacıları defnedecek yer kalmadı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz