Parçalı Bulutlu 16.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 12.01.2016 11:10

Pakistan denge arayışında

Pakistan, Suudi Arabistan ile geçmişteki yakın ilişkilerini de göz önünde bulundurarak, iki ülke arasında "denge politikası" gütmeye çalışıyor.

Pakistan denge arayışında

Uzmanlar, Pakistan'daki büyük ekonomik yatırımların sekteye uğramaması ve sosyal dokunun mezhepsel çatışmalardan etkilenmemesi için, tarafsız bir siyaset güdülmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunuyor.

Geçen hafta Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr ile hemen arkasından Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed Bin Selman'ın Pakistan ziyareti, görüşmelerde ele alınan konuların ve Suudi Arabistan'ın İslamabad yönetiminden beklentilerinin ne olduğunu tartışmaya açmıştı.

Görüşmelerde, Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginliğin ve Suudi Arabistan önderliğinde geçen ay teröre karşı kurulan koalisyonun öne çıktığı gözlemlenmişti. Yerel medyada, söz konusu ziyaretlerlerle Pakistan'ın desteğini almaya çalışan Suudi Arabistan'ın, bölgede yeniden alevlenmesi muhtemel mezhepsel çatışmalarda elini güçlendirmeyi amaçladığı sıkça gündeme gelmişti.

Savunma Analisti ve Pakistan ordusundan emekli Korgeneral Amcad Şuayb, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Pakistan’ın İran ve Suudi Arabistan ile çok önemli ve hassas ilişkileri olduğunu belirtti.

"Suudi Arabistan'ın, İran ile arasındaki gerginlikte ve önderliğinde geçen ay teröre karşı kurulan koalisyonda Pakistan'dan mümkün olduğunca destek alma peşinde olduğunu anlatan Şuayb, koalisyona destek konusunda şunları kaydetti:

"İran’a kıyasla Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin niteliği tamamen farklı. Askerlerimizi Suudi Arabistan’a göndermek zorunda kalabiliriz. 1990'da Irak, Kuveyt'i işgal ettiği zaman 800 askerimiz Suudi-Irak sınırında görevlendirilmişti. Bununla birlikte Pakistan, tarafsız bir rol oynayarak, Suudi Arabistan ve İran arasında uzlaşmayı sağlamak için çaba harcamalı."

Şuayb, Pakistan'a büyük enerji yatırımları ve altyapı projelerinin getirildiğini hatırlatarak, "46 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru, İran-Pakistan Doğalgaz Boru Hattı Projesi ve Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı (TAPI) söz konusu. Bütün bu projeler için iç istikrar elzem. Şii-Sünni ahenginin bozulmasına sebep olmayacak bir siyaset gütmeliyiz" ifadelerini kullandı.

İran'ın Irak, Lübnan ve Suriye'den destek alarak, Arap ülkelerindeki Şiileri ayaklandırmaya yönelik politikaları terketmesi gerektiğini vurgulayan Şuayb, "İran, mezhepsel ayrışmayı bölge ülkelerine sıçratmayı bırakmalı" uyarısında bulundu.

Pakistan'ın özellikle son yıllarda terörle mücadelede önemli bir deneyim elde ettiğini belirten Şuayb, "Pakistan'ın Suudi Arabistan'a asker göndermesi şu aşamada söz konusu değil ancak Suudi Arabistan'la terörle mücadele konusundaki deneyimlerini paylaşması beklenebilir" dedi.

Pakistanlı Savunma Analisti Talat Mesut da yaptığı değerlendirmede, Pakistan ordusunun Suudi Arabistan'dan yana olduğunun işaretini verdiğini ifade ederek, "Genelkurmay Başkanı Rahil Şerif, olası saldırı halinde Pakistan’dan güçlü bir yanıt geleceğini söylemişti. Buna rağmen, Pakistan iki ülke arasındaki gerilimi yatıştırmak için arabulucu rolü oynamalı" şeklinde konuştu.

- Pakistan'ın denge arayışı

Nüfusu 200 milyona yaklaşan Pakistan'da Şiilerin oranının yüzde 10 ila 15 arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu oran Pakistan'ı, İran'dan sonra dünyada en büyük Şii nüfusunun yaşadığı ülke konumuna getiriyor. Bu nedenle, hükümetin olası Şii karşıtı politikalar benimsemesinin ülkedeki hassas sosyal dokuyu sarsma riski doğurabileceği öne sürülüyor.

İran-Pakistan ilişkilerinde enerji belirleyici rol oynuyor. Pakistan'ın enerji kaynaklarına olan büyük ihtiyacı, İran ile Pakistan arasında inşa edilmesi planlanan gaz boru hattının önemini arttırıyor.

Öte yandan, Pakistan ve Çin arasında imzalanan anlaşmanın ardından inşasına başlanan 46 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) yatırımının riske atılmaması için ülke içerisinde siyasi ve sosyal istikrar şart olarak gözüküyor. Bu nedenle ülkedeki Şii nüfus oranı da göz önünde bulundurulduğunda, İran ile ilişkilerin, istikrarın sağlanması adına bozulmak istenmediği belirtiliyor.

Bununla birlikte, Pakistan ile Suudi Arabistan'ın da son derece yakın ilişkilere sahip olduğu ifade ediliyor.

Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in 2000'li yılların başında askeri darbeyle görevden ayrılmasının ardından Suudi Arabistan'da yaşadığı biliniyor.

Suudi Arabistan'ın uzun yıllardır Pakistan ordusu ile de sıcak ilişkilere sahip olduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cübeyr'in geçen hafta yaptığı İslamabad ziyaretinde Başbakan'dan önce Genelkurmay Başkanı Rahil Şerif ile görüşmesinin de bunun bir göstergesi olduğu medyaya yansımıştı.

Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri önemli kılan bir başka husus ise bu ülkede yaşayan Pakistanlılar. Yaklaşık 1,5 milyon Pakistanlının yaşadığı tahmin edilen Suudi Arabistan, böylece Pakistan'a sıcak para akışında da önemli bir ülke konumunda bulunuyor.

Suudi Krallığı, 1990'ların sonunda Pakistan'ın ilk başarılı nükleer denemesini gerçekleştirmesinin ardından uluslararası yaptırımlara maruz kaldığında da İslamabad yönetiminin yanında yer almıştı. O dönemde Pakistan'a petrol ihracatını durdurmayan Suudi Arabistan, 2014'te verdiği 1,5 milyar dolarlık krediyle de krizin eşiğindeki Pakistan ekonomisine yardımcı olmuştu.

Söz konusu sosyal, siyasi ve ekonomik dengeler, Pakistan'ın Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginlikte açıkça taraf olmasının önüne geçiyor. Müslüman dünyasındaki tek nükleer güç olan Pakistan, geçen yıl Suudi Arabistan'ın Yemen müdahelesinde de yine tarafsız kalmayı tercih etmişti.

- Pakistan arabuluculuk rolüne hazır

Pakistan Başbakanı’nın Dış İlişkiler Danışmanı Sertaç Aziz, Pakistan’ın, Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerilimin düşürülmesinde arabuluculuk rolü üstlenmeye hazır olduğunu bildirmişti.

Suudi Arabistan yönetimi, geçen günlerde aralarında Suudi vatandaşı Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr'in de bulunduğu 47 kişinin idam cezasının infaz edildiğini duyurmuş, İran'ın idamlara tepki göstermesinin ardından Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binası göstericilerce ateşe verilmişti.

Suudi Arabistan yönetimi de büyükelçilik ve konsolosluk binalarına yönelik saldırıların ardından İran ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini ve İranlı görevlilerin ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanındığını açıklamıştı.

Öte yandan, Pakistan, Suudi Arabistan önderliğinde geçen yıl aralık ayında teröre karşı kurulan koalisyonu memnuniyetle karşılamış, koalisyona katılımının ne boyutta olacağının, detayların ortaya çıkmasıyla netleşeceğini duyurmuştu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr'i makamında kabul eden Pakistan Başbakanı Şerif, halkının Suudi Arabistan'a derin saygı duyduğu ve Suudi Arabistan halkıyla her zaman omuz omuza duracaklarını vurgulamıştı. Şerif, Suudi Arabistan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik herhangi bir tehdide karşı duracaklarını söylemişti.

(AA)

Sıradaki Haber
ABD ordusu Filipinler'deki kampları kullanabilecek
Yükleniyor lütfen bekleyiniz