Az Bulutlu 14.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
AA 30.09.2015 11:51

AB ve Almanya'ya 'kapıları açın' çağrısı

İnsan hakları örgütleri AB ve Almanya'yı sığınmacılara insan hakları ihlalleri konusunda uyardı.

AB ve Almanya'ya 'kapıları açın' çağrısı

Avrupa Birliği ile Almanya'nın sığınmacılara yönelik politikalarını eleştiren insan hakları uzmanları ilgili hükümetleri insan haklarından ödün verilmemesi konusunda uyarırken, sınırların tüm mültecilere açılması çağrısı yaptı.

Almanya'da mültecilere destek sağlayan sivil toplum kuruluşu Pro Asyl'in Başkanı Günter Burkhardt AA'ya yaptığı değerlendirmede Avrupa ülkelerinin izlediği politikaya tepki gösterdi.

"Avrupa mülteci sorunun yol açtığı yükü Türkiye'nin üzerine yıkıp 'hadi bakalım sorunla baş edin' diyor" diyen Burkhardt, AB'nin sığınmacılar konusunda alması muhtemel yeni kararlarından endişe ettiklerini dile getirdi.

Burkhardt bu konularda Türkiye'ye baskı yapılmasından kaygılı olduğunu belirterek, "Yunanistan üzerinde, Türk-Yunan sınırının kapatılması yönünde baskı uygulanmasından kaygı duyuyorum. Aynı zamanda Türkiye üzerinde, Suriyelilerin ve Afganların Avrupa'ya gelişlerinin önlenmesi yönünde baskı kurulmasından endişe ediyorum. Avrupa insan haklarını fırlatıp bir kenara atıyor ve mültecileri alma sorumluluğunu Türkiye, Lübnan ve Ürdün'e yıkıyor" diye konuştu.

- Avrupa tarihi yol ayrımında

AB'nin "tarihi bir yol ayrımında" olduğunu kaydeden Günter Burkhardt ırkçılığın tırmanışta olduğunu ve tel örgülerle çevrili bir Avrupa'ya doğru yol alındığını söyledi.

"Masum halka kaçış yollarını kapatamazsınız, bu insan haklarına aykırı" diyen Alman uzman şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ya Macar çözümünden yana tavır alınacak, tomalar, tel örgüler, sınırlar geri göndermelere tanık olacağız ya da insan haklarından yana tavır alınacak. Tüm Avrupa ülkelerinde insan haklarının korunması için Alman Hükümeti'nin bütün ağırlığını koyması tarihi bir sorumluluk. Doğu Avrupa ülkelerine baskı uygulanması da buna dahil. Bu ülkeler ya insan haklarının temel değerler olduğunu açıkça benimseyecek ve uygulamalarına yansıtacak ya da AB'den çıkacak. Macaristan Başbakan'ı Viktor Orban gibi insan haklarını hiçe sayan bir liderin, böyle bir hükümetin AB'de işi yoktur."

Küresel ve bölgesel güçlerin iç savaş yaşayan ülkelere yönelik politikalarını da eleştiren Burkhardt "Silahlandırmayla savaşın sürmesi ve yeni krizler çözüm sağlamayacaktır" uyarısında bulundu.

- Mültecilere yasal geliş izni verilmeli

Avrupa'nın savaştan kaçan Suriyeliler ve Iraklıların yasal yollardan gelişine izin vermesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Burkhardt "Almanya'nın Ankara'daki büyükelçiliğine yasal yollardan çıkış yapabilmek için başvuran sığınmacılar bir yıldan fazla beklemek zorunda kalıyorlar. Sadece başvuru için bir yıl beklemek ne demek? Tabi durum böyle olunca yasa dışı yollar kullanılıyor. Artık yasal yollar açılmalı" ifadesini kullandı.

Alman uzman bazı Avrupalı siyasetçiler tarafından öne sürülen Türkiye'nin insan kaçakçılarıyla yeterince mücadele etmediği eleştirileriyle ilgili olarak "İnsan kaçakçıları ne yazık ki savaştan kaçanların bazen tek umudu. Hayatta kalabilmenin tek yolu buysa tabi ki insanlar bu yolları deneyecek. Sınırları kapatacaksınız, aynı zamanda kaçakçılarla mücadele edeceksiniz, tel örgüler ve duvarlar inşa edeceksiniz. O zaman savaştan kaçanlar ne yapacak? Bu yolla hiçbir şeyi önleyemezsiniz, sadece kaçış yollarını uzatırsınız ve kaçakçıların daha fazla kazanç sağlamasını sağlarsınız. Tek bir gerçekçi yol var. Savaştan kaçanların yasal yollardan Avrupa'ya ulaşımını sağlayacaksınız. Kaçakçılıkla mücadelenin tek yolu sınırları açmak" dedi.

- Türkiye ile ortak strateji

Sosyal yardım kuruluşu Der Paritaettischer uzmanlarından Harald Löhlein ise Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi mültecilerin ilk durağı olan ülkelere desteğin artırılmasının bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

"Aksi takdirde sorun çok daha büyük boyutlara ulaşacak" uyarısında bulunan Löhlein şunları kaydetti:

"Şu anda devletler sorumluluğu diğer devletlere atıyor. Oysa çözüm için tek yol tüm tarafların birlikte çaba göstermesidir. Türkiye ve diğer transit ülkelerin yükü büyük, onlara büyük rol düşüyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Türkiye'yi ziyaret etti. Türkiye ile ortak bir strateji geliştirilmek zorunda, başka yol yok."

- Almanya'da ırkçı saldırılar

Sosyal yardım kuruluşunun sığınmacılara yardım bölümünün başkanlığını yürüten Löhlein, AB içinde en fazla sığınmacı kabul eden Almanya'da son dönemde artan ırkçı saldırılar konusunda kaygısını ifade ederken, siyasetçileri harekete geçmeye çağırdı. Uzman "Aşırı sağcılar kitlesel boyutta eylemler gerçekleştiriyor ve şiddet uyguluyorsa devletin yapması gereken müdahale etmek ve kişileri yargı önüne çıkarmaktır. Bu konuda şüpheye yer vermeyecek bir kararlılık ortaya konmalı" yorumunu yaptı.

Uluslararası Af Örgütü uzmanı Wiebke Judith ise Almanya'nın mülteci krizinin çözümüne yönelik Avrupa Birliği içindeki çabalarını olumlu olarak nitelendirirken, iç politikada iltica başvuruları konusunda yasal mevzuat ve uygulamaların katılaştırılmasını eleştirdi.

Judith Almanya'nın Macaristan'daki mülteciler için kapıları açmasını, AB'de proaktif ve dayanışmacı bir tavır sergilemesini çok olumlu karşıladıklarını ancak iç politikada mültecilere karşı sertleşen bir tutum benimsendiğini söyledi ve hükümetten mülteci politikalarında tutarlı bir duruş beklediklerini vurguladı.

Judith: "Almanya'da reform olarak lanse edilen ve mültecilerin haklarını sınırlandırmayı hedefleyen yeni yasal düzenlemeler hem insanlık onuruna hem anayasaya aykırı. İltica başvurusu süreçlerinde sosyal hakları sınırlandıran yasal düzenlemelere karşıyız. Ayrıca Balkanların 'güvenli ülke' statüsüne alınmaları ve bu yolla söz konusu bölgelerden baskılara hedef olan kişilerin iltica haklarının sınırlandırılması kabul edilemez. Dış politikadaki olumlu açılımlar iç politikadaki geri adımlarla gölgeleniyor. İnsan haklarından taviz verilmesi, Almanya'da bulunan ya da gelecek olanların haklarının kısıtlanması kabul edilemez" dedi.

AA

Sıradaki Haber
Rusya'nın vetoları Suriye krizine çözümde engel
Yükleniyor lütfen bekleyiniz