Sulak alanlar, zengin besin kaynaklarıyla biyoçeşitlilik açısından yağmur ormanları ve mercan resifleriyle kıyaslanabilecek ölçüde zengin bölgeler.
Yeryüzünün en üretken ekosistemlerinden biri olan sulak alanlar, bütün canlı türleri için hayati önem taşıyor. Ancak dünya genelinde hızla yok ediliyor.
Bu bölgelerin korunması ve akılcı kullanımı amacıyla Ramsar Sözleşmesi'nin yıldönümünde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü'nün bu yılki teması 'sulak alanlar ve turizm'...
Sulak alanları tehdit edenlerin başında baraj, kanal yapımı, tarım ve yerleşim amaçlı kurutmalar ile endüstriyel atıklar, çöpler, tarım ilaçları ve gübreler geliyor.
Küresel ısınmanın etkisiyle artan kurak dönemler ve yeraltı su rezervlerinin çekilmesi de alanların su seviyesini düşürüyor.
Dünyanın bir çok kesiminde sulak alanlar, geri dönüşü olmayan sürece girmiş durumda. Bu da, başta yaşam alanları daralan kuşlar olmak üzere biyolojik çeşitliliğin giderek daha hızlı biçimde ortadan kalkması demek..
Ayrıca bu alanlarda bulunan ve suyu süzme özelliğiyle, doğal arıtım yapan, sazlıklar da yokoluş sürecinin bir parçası...
Uzmanlar ekolojik doğal döngü zincirinin önemli halkalarından biri olarak yeryüzündeki su rejiminin merkezi konumunda yer alan sulak alanların yok olmasının, su kaynaklarının tükenmesi anlamına geldiğine dikkat çekiyor.