Çok Bulutlu 20.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 26.11.2014 00:04

“IŞİD dini bir hareket değil”

Gül, IŞİD'in dini değil, politik bir hareket olduğunu ifade etti.

“IŞİD dini bir hareket değil”

Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House’da düzenlenen konferansta Türkiye ve geniş coğrafyasıyla ilgili Chatham House Direktörü Robin Niblett ile katılımcıların sorularını cevapladı.

2010'da Chatham House Ödülü'ne layık görülen Gül, Körfez Savaşı yıllarında bölgede sadece tehdit olarak Saddam Hüseyin’in olduğunu ancak bugün bölgedeki problemlerin arttığının görüldüğünü dile getirdi. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra karşı karşıya kalınan en önemli meselelerden birinin Filistin sorunu olduğunu kaydeden Gül, Ortadoğu barışının sağlanmamış olmasının bütün diğer problemlere de zaman zaman kaynak teşkil ettiğini ifade etti.

"TÜRKİYE'YE İDEOLOJİK BİR TEHDİDİ SÖZ KONUSU OLAMAZ"

IŞİD'den bundan birkaç yıl önce bahsedilmediğini belirten Gül, ancak IŞİD'in 2006 yılında Irak’ta açıklamalar yaptığını, kuracakları ülkenin sınırlarının nasıl olacağını söylediklerini, halkı o zamandan hazırladıklarını kaydetti. Buna o zaman hiçkimsenin bir şey söylemediğini dile getiren Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak'ta yeni bir hükümetin olması, daha kapsayıcı olması ve eski hataları geç de olsa anlamış olması iyi bir gelişmedir. Biz uzun süre Irak’taki hükümetin yanlış yaptığını söyledik ve Irak'ın 'ana, temel unsurlarından biri olan Arap Sünnilerini dışlıyor' diyorduk. IŞİD dediğimiz yeni yapılanma, baktığınızda uluslararası çevrelerden gelen radikal unsurlar artı, Saddam Hüseyin'in ordusundan kalan askerler ve bu grubun halkı bir nevi esir almasıdır. Ülkesinin bölündüğünü düşünen, ülkesinin tamamen İran'ın etkisine girdiğini düşünen Sünni Arap halkının öfkesini çok iyi yönlendirdiler. Bu konuda da serbest bırakıldılar ve neticede bu yapılanlar çıktı ortaya. Birkaç Avrupalı, Amerikalı gazeteciyi çok canice katletmeselerdi, Yezidileri sürmeselerdi belki yine dünya onların üstüne bu kadar gitmeyecekti. Ben hiçbir zaman Musul halkının böyle bir yönetim tarzını arzu edeceğini düşünmem. Böyle bir baskı altında bir yönetimin olmasını kimse kabul etmez. Konuları çok iyi istismar ettiler. Güç olunca rasyonelliği kaybettiler. Belki de iyi yaptılar ve sonunda dünyanın dikkatini çekti ve onlara karşı askeri bir güç ortaya çıktı ve durduruldular. Ancak tabii çok acılar yaşandı, çok insanlar öldü."

Abdullah Gül, İslami terminolojileri kullansa da Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye kadar hiçbir Müslüman ülkede IŞİD'e karşı hayranlığın söz konusu olmadığını, bunu istatistiklerin de ortaya koyduğunu belirtti. Müslüman kitlelerin IŞİD'den nefret ettiğini çünkü Müslümanlığı kötü gösterdiklerini kaydeden Abdullah Gül, "Bunlar, durumu istismar ederek güç toplayan gruplar. Bu politik bir hareket. Bunu tamamen öyle görmek gerekir. Dini bir hareket olarak görürsek, çok yanılırız. Onlarla mücadelede de yanlış bir metot içerisine gireriz. Bu yanlış metot da beklemediğiniz yeni güçleri çıkartır. Ben IŞİD’in bölgede ideolojik bir tehdit olduğunu hiçbir zaman düşünmem. Türkiye'ye ideolojik bir tehdidi söz konusu olamaz ama terör içerisinde olan, aşırılıkları besleyen, eğiten, teröristler için bir eğitim alanı haline geldiği için tabii ki bütün ülkeler için tehlikelidir" diye konuştu.

"İKİNCİ BİR SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNİN BAŞLANGICI İÇERİSİNDEYİZ"

Türkiye-Rusya ilişkileriyle ilgili ise Abdullah Gül, iki ülke arasında tarihi ilişkilerin mevcut olduğunu dile getirdi. Komşuluk ilişkilerinin geliştirmesi için uğraşıldığını anlatan Abdullah Gül, "Gazın önemli bir kısmını Rusya'dan alıyoruz. Dolayısıyla Rus gazına biraz bağımlıyız. Bunu çeşitlendirmeye çalışıyoruz tabii. Ukrayna'daki olanlar, hepimizi çok yakından ilgilendirdi. Güneyimizde böyle bir istikrarsızlık varken, kuzeyimizde çok daha ciddi bir istikrarsızlıktan tedirginiz açıkçası" dedi.

Ukrayna ve Rusya meselesinin NATO'nun karşılaştığı en ciddi konulardan birisi olduğunu kaydeden Gül, "Kırım’ın defakto durum yaratılarak işgal edilmesi çok gergin bir ortam çıkardı ve belki ikinci bir Soğuk Savaş döneminin başlangıcı içerisindeyiz. Bunun daha da ileri gitmemesini arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kanun onayı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz