Açık 22.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
04.08.2016 15:15

Demokrasi kahramanlarının hikayeleri

15 Temmuz darbe girişiminde vatanları için gözlerini kırpmadan darbecilerin kurşunlarına karşı canlarını siper eden demokrasi kahramanları hikayelerini anlattı.

Demokrasi kahramanlarının hikayeleri
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi darbe girişimine engel olmak amacıyla geldiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbeci askerlerin ateş etmesi sonucu iki bacağından yaralanan kick boks sporcusu İsmet Doğan, iyileştiğinde yaralandığı yere tekrar gidip, yapılan hainliği unutmamak üzere hafızasına kazımak istiyor.
 
Nizip Mehmet Akif Ersoy karate takımı ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi kick boks sporcusu İsmet Doğan, İstanbul'daki tedavisinin ardından memleketi Gaziantep'in Nizip ilçesindeki babaevine geldi.
 
Ailesinin desteğiyle tedavisine memleketinde devam edilen Doğan, FETÖ'nün darbe girişimini İstanbul'da evindeyken öğrendiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine dışarı çıktığını söyledi.
 
Darbe girişimini engellemek için arkadaşlarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne gittiklerini aktaran Doğan, "O gün arkadaşlarıma 'Bir vatanımız var, öleceksek adam gibi ölelim' dedim ve Büyükşehir Belediyesine geçtim. Oradaki askerler üzerimize ateş etmeye başladı. Benimle birlikte oradaki herkes ölüme gelmişti. Kimse ölümden korkmuyordu. Açılan ateş sonrası her iki bacağımdan vuruldum." diye konuştu.
 

Demokrasi kahramanlarının hikayeleri

 
"Bir adım dahi geriye atmadım"
 
Yaklaşık 9 yıldır karate, 2 yıldır da kick boks sporuyla uğraştığını, il, bölge ve ülkeler arası sayısız müsabakalara katıldığını anlatan Doğan, "Bu sporda ayaklarımı kullandığım için ayaklar benim için çok önemli ama şükürler olsun ki o gün ne sporu ne de ayaklarımı düşünerek bir adım dahi geriye atmadım. Bu ayaklarım vatanıma, milletime feda olsun." dedi.
 
Doğan, ameliyatlarının iyi geçtiğini buna karşın uzun süre spordan uzak kalacağını belirtti.
 
'Kurşunların kulağımın kenarından geçtiğini hissettim'
 
Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı Gülşah Karaca, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine engel olmak için 15 Temmuz gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğüne gidenler arasındaydı.
 
Darbe girişimi sırasında bacağından dört kurşun alarak yaralanan Karaca yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi saat 23.00'de olayı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde polis memuru olan abisinden duyduktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne babası ve kız kardeşi ile gittiğini söyledi.
 
Tankların ve helikopterin insanları çok hızlı bir şekilde taradığını söyleyen Karaca, "Kurşunların kulağımın kenarından ve bacağımdan geçtiğini hissettim. Babamın koluna yaslanarak yere düştüm. 'Baba ben vuruldum.' dedim. Zannettim ki bacağımı kaybettim." şeklinde konuştu.
 
"Düşman olsa bunu yapamaz. Resmen bizi öldürmeye çalıştılar. Kafir olan insan bile bunu yapamaz diyorum. Her şeyden yoksunlardı onu yaparken." ifadelerini kullanan Karaca, sol bacağında şarapnel parçalarının dağılmasından dolayı sinir kopması olduğunu, iki merminin ise çıkartılamadığını ve hala bacağında hissiyat olmadığını anlattı.
 

Demokrasi kahramanlarının hikayeleri

 
"Orada olayı yaşayan insanlar, bir defa değil bin defa olsa yine giderler"
 
Gülşah Karaca'nın babası İzzet Karaca ise "Gülşah kurşun yediğinde, sol tarafıma fırlayarak, üzerime uçar gibi sarıldı. 'Baba ben vuruldum.' dedi. O an nefesim kesildi, şok oldum." ifadelerini kullandı. 
 
Düştükten sonra kızının kurşun isabet eden bacağını kemerle sıkıca sardığını anlatan Karaca, "Gülşah'ı taşıyamadım. Kızım sıyrılarak kucağımdan düşüyordu. Bir araba geldi. O arabaya başka yaralılar da bindi." dedi.
 
Karaca, arabaya 20 yaşlarında bir gencin yaralı olarak bindiğini ve onu kucağında taşıdığını belirterek, "Çocuk kucağımda bana sarıldı, öptü. 'Amca ben ölecek miyim?' dedi. Kalbinden vurulmuştu. Çok acı vericiydi." diye konuştu. Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"İnsanlar sabah uyandıklarında hadiseyi televizyondan film izler gibi dinlediler. Ama orada olayı yaşayan insanlar aynı şey olsa bir defa değil, bin defa daha yine giderler."
 
'Şehit düşmek için evden çıktım, oğluma nasip oldu'
 
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde vurularak şehit olan oğlu Muhammed Yalçın'ın (22) cenazesini memleketi Karaman'ın Kazımkarabekir ilçesinde toprağa veren baba Selahattin Yalçın, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
 
Darbe söylentileri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine oğluyla sokağa çıktıklarını belirten Yalçın, "Evden nasıl çıktık bilmiyorum. Bir süre sonra oğlumdan eve dönmesini isteyerek Esenboğa Havaalanı'na gittim. Oğlum da biraz dışarıda durduktan sonra eve dönmüş." diye konuştu.
 

Demokrasi kahramanlarının hikayeleri

 
Gencin gece yarısından sonra arkadaşlarının telefonu üzerine tekrar evden çıktığını dile getiren Yalçın, "Oğlum dört arkadaşı ile Külliye'nin önüne gitmiş. Saat 02.00 gibi iki arkadaşı dönüyor, oğlum ve arkadaşı orada kalıyor. Sürekli telefonda görüşüyorduk. Bana, helikopter ve uçakların çok alçaktan uçtuğunu, ateş ettiklerini söyledi. Saat 04.00 sularında Esenboğa'dan eve döndüm. Oğlumu tekrar aradım. Külliye çevresinin çok hareketli olduğunu söyledi." ifadelerini kullandı.
 
Yalçın, saat 06.00 gibi tekrar oğlunu aradığını ve eve gelmesini istediğini aktararak, şunları kaydetti:
 
"Ona 'Oğlum niye gelmiyorsun' dedim. 'Tamam baba geleceğim' dedi. Tam o sırada bomba patladı, sesini telefondan duydum. 'Baba 50 metre ilerimize bomba düştü' dedikten sonra ses kesildi. Telefondan silah sesleri duyuluyordu. Kendisine bir daha ulaşamadım. Hemen oraya gittim, aradım bulamadım. Orada 4 şehit vardı, onların arasında yoktu. Sonra Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne gittim. Oğlumu morgda bulunca yıkıldım. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Vatanımız için şehit oldu. İnşallah bir daha bu tür tehlikelerle karşı karşıya kalmayız. Şehit düşmek için evden çıkmıştım fakat oğluma nasip oldu. İnşallah yüce Mevlam bize sabrını verir. Zaten kendisi önceden de şehit olacağını söylüyordu."
 
"Adı Karaman'da bir okula verilsin"
 
Oğlunun Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü öğrencisi olduğunu kaydeden Yalçın, "Bu sene son sınıfa geçmişti. Tüm derslerini geçmişti, başarılıydı. Öğretmen olup vatanına hizmet edecekti. Nasibinde şehit olarak hizmet etmek varmış. Ben oğlumla gurur duyuyorum. İsteğim onun adının Karaman'da bir okula verilmesi. Evladımın ismi bir okulda yaşasın istiyorum." şeklinde konuştu.

KaydetKaydetKaydetKaydetKaydetKaydetKaydetKaydet

Sıradaki Haber
"Ayaklarım vatanıma milletime feda olsun"
Yükleniyor lütfen bekleyiniz