Eli kanlı terör örgütü kurulduğu günden buyana konjektüre göre kabuk değiştiriyor.
1974'te Marksist ve Leninist temeller üzerine kurulan örgüt zamanla kendini inkar etti.
Yöre halkının sempatisini kazanmak isteyen örgüt ateizmden ve zerdüştlükten çark ederek güya dine sarıldı.
Ancak ondan da çabuk vazgeçti. Yöre insanı terör örgütüne itibar etmedi.
Tarihler 15 Ağustos 1984'ü gösterdiğinde Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla yeni bir terör örgütü adını duyuruyordu.
Örgüt eylemlerde kendini hiçbir dini inancı kabul etmeyen ateist ideolojinin temsilcisi Marksist - Leninist bir oluşum olarak ifade ediyordu.
Kandırılıp dağa çıkarılanlardan namaz kılan ya da oruç tutanların cezası ise ölümdü. Kadın teröristlerden çoğu uğradığı tecavüzler yüzünden hayatına son verdi.
Daha sonra ise sözde kadın erkek eşitliğini savunduğunu göstermek için terör örgütündeki kadınlara erkek gibi muamele edildi.
Kadınlar erkek davranışları sergileyince güya eşitlik sağlanmış oluyordu.
Ama terörist ele başı yanındaki kadınlar için hiç de aynı şeyleri düşünmüyordu.
Benimle olabilmeleri iyi bir şey buna değer vereceğiz. Bu aşktır.Tarih adamınız olarak beni seçmiş ne yapayım.Kadın kurtuluş istiyor anlayış istiyor.
Anlayışlı adam yok bu görevi başarmam lazım.Benim bir iddiam var benimle olan kazanır diyorum. Böyle olmazsa kendime şerefsizim diyeceğim.
Sosyalizm temelinde de varlığını sürdüremeyeceğini fark eden örgüt tekrar bir zemin kayması yaşayarak güya dine sarıldı.
Daha önce Kürtlerin dini Zerdüştlüktür deseler de taraftar bulabilmek için bu defa da dindar kisvesine büründüler
İlk işleri de camileri ayırmak cumaları sahte imamlarına kıldırtmak oldu.
İnancını yaşamak isteyenleri öldüren, İslam düşmanı terör örgütüne din gömleği bir türlü oturmadı.
Polis ve askerleri şehit eden eli kanlı terör örgütü bir yandan dinden bahsederken diğer yandan din adamlarına ve imam hatip yurtlarına saldırıyordu.
Ramazan ayında yaptığı son saldırılar bir kez daha gösterdi ki bölücü terör örgütü hala hiçbir kutsal değere inanmıyor.
18.6ºC
Ankara
