Depreme Dayanıklılık Testine TSE Standardı Yolda

Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) ''binaların depreme dayanıklılık testleriyle ilgili yeni bir model ve standart hazırladığı'' bildirildi. 

Konuya ilişkin bilgi veren TSE Başkanı Hulusi Şentürk,  TSE olarak binaların depreme dayanıklılık testlerinin yapılması için entegre bir sistem üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Bu sistemin standardını oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Şentürk, ''Binaların dayanım testleriyle ilgili yeni bir modeli ve standardı 1,5-2 aya kadar tamamlayacağız'' dedi.

"Betonun Sağlam Olması Yetmez"

Şentürk, Türkiye'de binaların dayanıklılık testlerinin, sadece beton testi olarak yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:

''Oysa betonun sağlam olması binanın dayanıklı olduğu anlamına gelmez. O beton içindeki demir yapısı, demirin örülüş tarzı, demirin kendi yapısı, demirin erozyona uğrayıp uğramadığına varıncaya kadar çok komplike hesaplara bakılmalı. Ülkemizde sadece beton dayanımına bakılıyor. Bütün bunları kapsayan, hem karot alımı hem de röntgen çekimi yoluyla tüm binanın dayanım testlerinin yapılabileceği bu çalışma dünyada ilk olacak.''

Bu çalışmayla insanların, oturdukları binanın gerçekten dayanıklı olup olmadığı ya da kaç büyüklüğündeki depreme kadar dayanıklı olacağına ilişkin daha sağlam veriler elde etmiş olacağını belirten Şentürk, 3 hafta önce başladıkları çalışmayı tamamladıktan sonra kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.

''Eurocode'' Entegrasyonu

Şentürk, Avrupa Yapısal Tasarım Stantardları'nın (Eurocode), milli eklerini hazırlama yönünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte çalışma yürüttüklerini de hatırlattı.

Bakanlığın bu konuya büyük önem verdiğini ifade eden Şentürk, ''Eurocode'ların entegresinin Türkiye'de doğuracağı sıkıntıları da ele almamız lazım. Bizdeki tasarım kriterlerinin bazıları, Avrupa'nın tasarım kriterlerine uymuyor. Tasarımın kontrolüyle ilgili bizdeki modeller, teknolojiler tam geliştirilmiş değil. Bu esnada bunu da geliştirmemiz gerekiyor'' dedi.

Şentürk, ''Eurocode'' entegrasyonu ile Türkiye'nin her bölgesinde, bölge koşullarına özel, ancak temelde ''aynı güvenlik standardına sahip'' bina yapımının amaçlandığını kaydetti.