Parçalı Bulutlu 17.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
14.10.2011 06:02

"Köstebek Lafı Kılıçdaroğlu'nun Alnına Yapışır"

Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a yönelik iddialarla ilgili konuştu.

"Köstebek Lafı Kılıçdaroğlu'nun Alnına Yapışır"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a yönelik iddialarıyla ilgili, ''Elinde ne kadar kalın dosya sallarsa sallasın, üzerine ne kadar büyük harflerle köstebek veya yolsuzluk diye yazarsa yazsın, bunların içinin boş olduğunu ben aynen yakın gördüm ve biliyorum'' dedi.

Bülent Arınç, katıldığı özel bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine,  Arınç, bir kaç açıdan meseleye bakmak gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu açısından bakıldığında, bu ortaya atılan iddiaları ciddiyetsiz gördüğünü belirten Arınç, şöyle konuştu:

''Elinde ne kadar kalın dosya sallarsa sallasın, üzerine ne kadar büyük harflerle köstebek veya yolsuzluk diye yazarsa yazsın bunların içinin boş olduğunu ben aynen yakın gördüm ve biliyorum. Aynen yakın, bizzat görmek ve yaşamak anlamına gelir. Eleştiri babında söylüyorum, yoksa bir genel başkana bunu söylememem gerekir. İsminin 'Çarkçı Kemale' çıktığını doğrulayabilecek çok ciddiyetsiz işlerle bugüne kadar meşgul oldu. O yolsuzluklarla mücadele eden bir kişi olarak kendini takdim ediyor ama adeta elinde çekiç olan herkesi de çivi gibi gören bir anlayışla yola çıkıyor. Kendisinin dışında herkes yolsuzluk yapmaktadır ve o da yolsuzlukların peşinde bir hafiye gibi durmaktadır. Zaten kamuoyundaki onu genel başkan yapmaya götüren yola bu taşları böyle döşemiştir. Ama inanın, hem televizyonda karşı karşıya yaptığı mücadeleler sırasında, hem de elinde gösterdiği dosya veya klasörlerle bugüne kadar doğruluğu, haklılığı kanıtlanmış bir iddiası yok. O yüzden tecrübemle sabittir ki Sayın Atalay'la, bakanımızla ilgili olarak ve üstelik çok sevimsiz bir şekilde ismini köstebek koymak suretiyle onu aşağılayan, ona hakareti amaçlayan bir yafta yapıştırmasını ben doğru bulmuyorum.''

Arınç, Deniz Feneri konusunun yeni olmadığını dile getirerek, bu meseleye bakış açısını defalarca söylediğini kaydetti.

Deniz Feneri'nin Türkiye'deki faaliyetlerine eşiyle birlikte katıldığını belirten Arınç, ''Bu derneğe güvendim, bütün faaliyetlerine maddi destek sağladım. İmkanlarımla fakirlere, yoksullara ben de ulaşmaya çalıştım'' dedi.

''Yanlışları varsa beni yaralar''

''İnanıyorum ki Türkiye'deki faaliyetleri temizdir ve beyazdır'' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Eğer yanlışları varsa bu beni yaralar. Çünkü ben onlara güvendim, benim gibi binlerce insanı da yaralar. Çünkü onlar da onlara güven duyarak onların faaliyetlerine katıldılar. Dolayısıyla Almanya'dan buraya doğru hareket eden bir çizgide bir yargılama süreci varsa bize düşen bu yargılama sürecinin sonucunu beklemektir. Çünkü insanlar yanlış yapabilir, suç işleyebilir hata yapabilir. Peşinen, 'bunlar çok iyi insanlardır, kesinlikle böyle bir şeyler yapmaz, ben onlara kefilim' noktasında değilim. Neden? Kendime saygımı kabul ederim ve onu kaybetmek istemem. Çünkü, bir yerde bombalamayı 2 tane astsubayın yaptığı ortaya çıktığında Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, 'bunlar iyi çocuklardır, onları iyi tanırım' demişti. Şimdi ben onu eleştiren bir insan olarak 'bunlar da iyi çocuklardır yapmaz öyle şeyler' dersem Büyükanıt'la aynı noktaya gelmiş olurum. Ben buna hayatımda gelmedim. Onlar doğrudur diye inanıyorum, çok iyi hizmetler yaptılar diye inanıyorum. Ama Almanya dosyası ve Almanya'dan Türkiye'ye nakledilen haberlerin burada bir yargılama süreci başlattığını biliyorsam... Sonunu bir görelim. Acaba ne olacak?''

''(Köstebek) lafı Kılıçdaroğlu'nun alnına yapışır''

Kılıçdaroğlu'nun iddialarının ciddi olabilmesi için Beşir Atalay'ın kendisinin o kişilere telefon açıp, iddia edildiği gibi ''takibat var, arama var, kendinize çeki düzen verin'' demesi gerektiğini anlatan Arınç, Atalay'ın birine talimat verip ''onları uyar'' diyerek telefon ettirebileceğini ama böyle bir şeyin de olmadığını söyledi.

Arınç, ''Bütün bunların hiçbirisi ispat edilmediği zaman bu köstebek lafı Beşir Atalay'a da zaten tutmaz, ama Kılıçdaroğlu'nun alnına yapışır. Neden? Çünkü, soruşturmanın gizliliği esastır. Bu gizli olan soruşturmadan bir bölümünü alıp da orada filan kişinin, filan kişiye telefon ettiğini telefon dinleme kayıtlarından tespit etmişlerse, ama içeriği işlerine gelmediği halde sadece bu telefon görüşmelerini vererek nasıl olur da İçişleri Bakanı'nın makamından Kırıkkale Belediye Başkanı'na telefon edilir diyorsa bu fos çıkar. Bunun arkasından hiçbir şey olmaz. Sayın Kılıçdaroğlu bugüne kadarki tüm iddiaları nasıl yanlış çıktıysa, bu da onlardan bir tanesi olur'' diye konuştu.

Sıradaki Haber
Bülent Arınç'tan Murat Karayılan Açıklaması
Yükleniyor lütfen bekleyiniz