Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün sunduğu özel yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“HEM CASUSLUK HEM SALDIRI”
Son dönemde hükümetin yoğun bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını söyleyen Davutoğlu, internete sızdırılan ve ulusal güvenliği açıkça tehdit eden ses kayıtlarının yayımlanmasının hem casusluk hem saldırı olduğunu vurguladı. Bakan Davutoğlu şunları kaydetti:
“Yükselişe geçen bir ülkenin birilerini rahatsız etmesi normal ama içeride de bunun uzantılarının olması, bunun muhasebe edilme vaktinin geldiğini gösterir. Bütün vatandaşların buna dikkat etmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti bizim devletimiz, bu ülke bizim. Aklı başında devlet adamları, sorumluluk bilincine sahip vatandaşlar, ülkenin güvenliği bakımından önemli bir toplantının dinlenmesini, servis edilmesini kabullenemez. Böyle bir cürüm, Türkiye cumhuriyeti devletine savaş ilan etmektir."
“DEVLETİN HAREMİNE GİRİLMİŞTİR”
Bakan Davutoğlu, “Suriye savaş uçağı, sınırımızı geçtiğinde bu bir affedilmeyecek saldırıydı. Bir güvenlik zirvesini dinleyeceksiniz, servis edeceksiniz sonrada kampanya başlatacaksınız. Kampanyaları kimlerin, nasıl yürüttüğünü biliyoruz. Sanki Türkiye’nin savaşa doğru sürüklenmek istendiği gibi kampanya yürüteceksiniz. Bunların vatandaşlıkla hiçbir alakası yok. Bu iktidar ya da Ak Parti meselesinin ötesinde bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin haremine girilmiştir.” dedi.
“CASUSLUK ÖTESİDİR”
"Bunun kökenine, dibine kadar gidilip araştırılacak ve her türlü çabayla, bu suçu işleyenler mutlaka cezalandırılacak." diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bu apaçık bir casusluk faaliyeti değil mi? Casusluk, bir ülke adına başka bir ülkede faaliyet yapmaktır. Bu ise, onun da ötesinde bir saldırıdır. Casusluk tek olaydır ama bu bir saldırıdır. Hem casusluk, hem saldırıdır. Yani onun ötesinde bir anlam taşıdığını bu ifade ile söylüyorum.”
“YAYINLANMASI SUÇTUR”
Bu konuda tedbir almaktan daha doğal bir şey olmadığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ama üzücü olan şu, açık söyleyeyim. Muhteviyatı onaylamaksızın ve tahrifatı da yine vurgulayarak söylüyorum. Bir bu işin oluş süreci var, onların sorumluları çıkartılacak, araştırılacak, bulunacak, tedbir alınacak. Bir de bunun yayın süreci var. Yani yayınlanması da suçtur. Küçük bir Milli Güvenlik Kurulu'dur bu ve Milli Güvenlik Kurulu'na bilgi sunar ve Başbakana arz eder ve politika böyle belirlenir. Biz her senaryoyu konuşuruz. Orada bizim canımız, ciğerimiz olan her biri vatan evladı askerlerimiz var. Şimdi bunun yayınlanması, o askerlerimizin hayatlarını riske etmiştir. Bunun yayınlanması Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin caydırıcılığı konusunda şüpheler doğurmasına sebebiyet vermiştir. Bunun yayınlanması, Suriye rejimi başta olmak üzere Türkiye'ye düşmanlık besleyenlere koz vermiştir. O zaman biz bunu düşmanca bir tavır olarak tanımlarız. Hiç bir şekilde bunun ifade özgürlüğüyle alakası yoktur. Herkesin bunun farkında olması lazımdır."
15ºC
Ankara
