Çok Bulutlu 22.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
14.06.2018 21:49

Başbakan Yıldırım: Suruç saldırısındaki faillerin PKK sempatizanı olduğu yönünde tespitler var

Başbakan Yıldırım, Suruç'ta AK Partililere yönelik silahlı saldırıya ilişkin, "Faillerin veya zanlıların PKK sempatizanı olduğu yönünde polisin kayıtları var, tespitleri var." dedi

Başbakan Yıldırım: Suruç saldırısındaki faillerin PKK sempatizanı olduğu yönünde tespitler var

Başbakan Binali Yıldırım, moderatörlüğünü TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç’un yaptığı, “Başbakan Binali Yıldırım Özel Yayını”nda Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül ve Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın sorularını yanıtladı.

Faillerin PKK sempatizanı olduğu yönünde polisin tespitleri var

-Suruç saldırısıyla ilgili gelen ilk işaretler arkasında bölücü örgütün olduğu yönünde.

-Emniyet, valimiz, kaymakam olayları yatıştırmak için gerekli gayreti gösteriyor. Şu anda kontrol altına alınmış durumda. Faillerin veya zanlıların PKK sempatizanı olduğu yönünde polisin kayıtları var, tespitleri var.

 


 

-Suruç'ta böyle bir olayın olmasını tasvip etmiyoruz. Sebebi ne olursa olsun, zorla, kanla seçim kazanılmaz. Seçim demek demokrasi demek, seçim demek insanların iradelerini hür bir şekilde sandığa yansıtması demek.

 


 

Seçim çalışmaları için girdiğimiz bir yerde, belli ki bir hazırlık yapılmış.

 


 

Özellikle Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatı ile terörü kaynağında yok etme yönünde Türkiye ciddi bir tecrübe kazandı. Bugün Suriye ile aşağı yukarı 250 kilometrelik bir sınırımızı kontrol altına aldık.

 


 

ABD'den aldıkları silahlarla hakimiyet kuruyorlar

1365 kilometrelik sınır uzunluğundan bahsediyoruz. Biz önceden de Kuzey Irak'a operasyonlar yapıyorduk, şimdi sahada temizlik yaparak, emniyete alarak bir çalışma yapıyoruz.

ABD, PKK'nın Suriye uzantılarıyla işbirliği yaptı. Biz Amerika'yı defalarca uyardık. Bunun bir yol olmadığını bir devletin bir terör örgütünü yok etmek için başka terör örgütü kullanamayacağını hep söyledik.

 


 

Özellikle DEAŞ ile mücadelede ABD'nin PKK uzantılarıyla işbirliği yapıldı. Bunlar milisler falan değil, Suriye'deki iç savaştan Esed'den mağdur olmuş tipler değil, terör örgütünün ta kendisi. Bunlar ABD'den aldıkları silahlarla bölgede terör hakimiyeti kuruyorlar, halka zulmediyorlar. Silahların toplanması yolunda ciddi bir gayret yok.

Sınırlarımızın güneyinde terör devletine müsaade etmeyiz. 

PKK ile mücadelede İran işbirliğine hazır

Kandil operasyonu Türkiye'nin güvenlik meselesidir. Operasyonlar seçime endeksli değildir. PKK ile mücadelede İran bizimle işbirliğine hazır.

Biz gerek FETÖ, gerek PKK, Türkiye'nin bekası meselesi olarak görüyoruz. Terörün komşu ülkelerde ülkeyi yok ettiğini gözümüzle görüyoruz. Terör, hala Türkiye'nin önemli bir gündem maddesi. Muhalafetin cumhurbaşkanı adayları, terörle mücadele konusunda önemli bir söylem ortaya koymuyorlar. Bu memleket meselesi dediğiniz zaman birileri desteğini mi çekecek böyle bir endişeniz mi var?

 


 

CHP ile HDP arasında işbirliği var

Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etmek ne oluyor. Ciddiyetsizlik diz boyu gidiyor. CHP ile HDP arasında işbirliği var. Öyle bir şey olmasa teröre ve terör destekçilerine karşı aslanlar gibi çıkıp bağıran çağıran kaç tane parti var, Milli İttifak dışında var mı? Bu konunun vazgeçilmez bir beka meselesi olduğunu biliyoruz. Türkiye üzerinde emperyal bir oyun var, güney sınırımızda. Bu plan terör devleti kurarak Türkiye'yi terbiye etme planıdır, pasifize etme planıdır. 

Kürt vatandaşlarımız üzerinden oynanan oyuna dur diyeceğiz

Kürt vatandaşlarımız üzerinden oynanan oyuna dur diyeceğiz. Kürtlerin en büyük sorunu PKK'dır. Çözüm bu PKK terör örgütünü bitirmektir. Aramıza husumet sokan bunlardır. Türk'ü de Kürdü de gözünü kırpmadan öldüren bunlardır. Bunların üst aklı dışardadır, bellidir.

Hiçbir siyasi oluşum, siyasi parti terör örgütünün emrine giremez, anayasaya karşı açıkça bir faaliyet içinde olamaz. 

15 gündür Doğu'da Güneydoğudaydım, vatandaşlarımız büyük özgüven kazanmış. Bir daha terörün baskısını, zulmünü yaşamak istemiyorlar. Yüksekova'da Selahaddiin Eyyubi Havalimanını yaparken 99 kere şantiyemiz basıldı. Ne propaganda yaptılar Kürtleri öldürmek için yapıldı diye. İlk uçağa binenler de HDP milletvekilleriydi.

 


 

Seçime gireceğiz Recep Tayyip Erdoğan'ı milletimizin desteğiyle seçeceğiz, başarıyla tamamlayacağız. Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilecek. Parlamento Cumhurbaşkanı ile ters kompozisyonda olmaz.

Adil Öksüz'ün iadesiyle ilgili Alman hükümetine resmi müraacatta bulunduk

Adil Öksüz 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin önemli isimlerinden biri. Ne yazık ki o kargaşada FETÖ elemanları sayesinde yurt dışına kaçışı sağlandı. Zaman kaybetmeden kendisinin iade edilmesiyle ilgili Alman hükümetine resmi müraacatta bulunduk, henüz cevap gelmedi, bu olabilir anlamına geliyor. Bu konuda Alman makamlarıyla Adalet Bakanlığımızın teması devam ediyor, bu işin peşindeyiz. ABD'de Adil Öksüz'ün yakınları ABD Bayrağı öpüyorlarmış, bunları ABD bayrağı da hiçbir şey de kurtaramaz. Eninde sonunda hesap verecekler, dünya onlara dar gelecek. FBI'ın yaptığı soruşturma FETÖ terör örgütünün ABD'de yaptığı kara para aklama işlemleriyle ilgili, Türkiye'den hayır için nasıl oraya hortumlandığı tespit edildi. Biz bunların sorulşturulmasını, teröre para aktarıldığını bildirdik, onlardan dolayı bu soruşturma yapılıyor. 

FETÖ'nün Türkiye'de AK Parti'yi desteklemediği kesin. Gerisine siz karar verin. Geri kalan herkesi destekleyebilirler. Bunların kıblesi yok. Yani bir yerde birini destekler, öbür yerde öbürünü destekler.

 


 

Cumhurbaşkanı adayları teröre değinmiyorsa, es geçiyorsa bunun normal karşılanmasını kimse beklemesin. Gerek CHP'nin adayı gerek diğer adaylar malesef meydanlarda terörle mücadele konusunda kararlı bir söylem ortaya koyamıyorlar. Biz PKK karşıyız desinler, ben bunu HDP'den beklemem, HDP PKK'nın tamamen esareti olan bir partidir. Bir etnik siyasetle ayakta kalmaya çalışıyor. Adı terör örgütüyle anılmayacak, bu yasamıza aykırı, devlet geleneklerimize aykırı. Bu çıkmaz yol, yine hukuki sorunlarla baş başa kalacaklar. Millet buna müsaade etmez.

Büyümenin sürdürülebilir olması için kapsamlı çalışmalarımız var

Bildiğiniz gibi büyümeyi geçen sene 7.4 ile kapattık. Fevkalade memnuniyet verici bir durum, bu yılın ilk dört ayı da böyle geldi. Büyümeden hoşnut olmayanlar kalitesini sorguluyorlar, sanal olduğunu söylüyorlar. Mazeret çok, G20'nin 1 numarası, OECD'nin 2 numarası olmuşssun. Kusur bulmaya gerek yok, şunları da göz ardı edemeyiz. Uzun vadeli yatırımcılar için istikrar önemli, büyümenin sürdürülebilir olması önemli. Bizim yoğunlaşacağımız büyümenin sürdürülebilir hale gelmesi, Merkez Bankası'nın da bundan sonra en önemli işi bu olmalı. Bunlarla ilgili kapsamlı çalışmalarımız var, bunları hayata geçireceğiz. Özellikle büyümede piyasalar büyümeyi algılayamıyor deniyor. Geçmiş dönem rakamlarına baktığımız zaman Türkiye'de 15 yıl önce 90 bin otomobil satılırken şimdi 755 bin otomobil satılıyor, 9 milyon vatandaşımız tatile gidiyor, örnekleri çoğaltmak mümkün. bu neyi gösteriyor, büyümenin olduğunu gösteriyor. Bugünün Türkiyesi 15 yılın Türkiyesiyle aynı mı? 

 


 

Yerlileştirme ve millileştirme çalışmaları artırılacak. Şu anda birçok alanda Türkiye atılım yapıyor. Türkiye son 15 yılda hem patent sayısı bakımından hem de yeniklikçi inovasyonlar bakımından önemli mesafeler aldı.

Özellikle gençlere yönelik ciddi potansiyel var, maalesef alçak terör örgütü gençlerimizin hayallerini yok etti, artık terörden de büyük vadede kurtulduğumuz için gençlere yönelik projelere ağırlık veriyoruz.

Biz küresel kaynak kullanarak büyüyen bir ülkeyiz. Son 1 yıldan beri petrol fiyatında düzenli bir artış geliyor. Bizim döviz dengemizi, cari açığımızı bozan bir durum. Bu da bizim elimizde değil. Bizim kamu borç yükümüz benzer ülkelere göre çok iyi. Toplam borç yükünde de diğer ülkelere göre iyi durumdayız. 15 Temmuz'dan sonra özellikle OHAL'in devreye girmesiyle beraber değerlendirme kuruluşları 2016'da büyüme tahminlerini düşürdüler ve olumsuz bir tablo ortaya koydular, onların dediği çıkmadı, 3.2 ile büyümeyi kapattık. Bu yatırımcıları da olumsuz etkiliyor, yaptığımız tedbirlerle 7.4 büyümeye geldik, daha o rakamlar gelmeden bir tık bir tık artırmaya başladılar. Bunlar en son seçim kararı alındıktan sonra Türkiye'yi izlemeye aldık dediler, bu masum bir şey değil. Türkiye piyasaları üzerinde soru işareti oluşturmaya çalıştılar. Hükümet bedel ödesin istiyorlar, aldığımız tedbirlerle onun da üstesinden geldik. 

Biz son 10 senede Avrupa Birliği'nin sağladığı istihdamın daha fazlasını Türkiye'de sağlamışız, 8 milyon vatandaşımıza iş bulmuşuz.

 


 

OHAL konusunda sayın Cumhurbaşkanımız zaten çok net ifade etti. Yeni dönemde Temmuz'dan sonra OHAL'in tekrar uzatılmasını beklemiyorum.

 


 

Sadece bizim paramız dolar karşısında zayıflamadı, birçok ülkede oldu. Dışımızdaki şartlardan kaynaklı bir durum var, ne yaparsak yapalım düzelteceğimiz bir durum değil, kurla ilgili 8 olsun 10 olsun, muhalefetin arzusu bu, seçimde biz bundan avanta sağlayalım, beklentileri bu. 

Biz her türlü iç dış odaklara karşı mücadele ederek geliyoruz. Biz kendi gücümüzde üstesinden geliyoruz. Ekonomiyle ilgili işlerden muhalefete ekmek çıkmaz. Algı yönetimi konusunda Allah selamet versin, siyasi rakiplerimiz çok da destek olmuyor. 

"Bu vaatlerin işe yaramadığını 7 Haziran'da gördük"

Emeklilere verilen ikramiyenin gündemlerinde olduğunu, konunun biraz da geç kaldığını aktaran Yıldırım, şunları söyledi:

"Emeklilerimize keşke imkanımız daha fazla olsa da daha fazlasını versek. Onlar bu ülke için ömürlerinin en güzel yıllarını verdiler, çalıştılar, çabaladılar, bugünlere gelmemize yardımcı oldular. Vergi barışının sağlanması veya imarla ilgili 40 yıldır, 50 yıldır devam eden sorunların yerine getirilmesi; bunların popülist bir politika olduğu görüşüne katılmıyorum. Her seçimde bütün siyasi partilerin önüne çıkan bir şeydi. CHP de bunu vadediyordu yıllardan beri. Biz de bunu çıkardık. Çok büyük de karşılık gördü toplumda. Ciddi anlamda da müracaatlar oluyor. Yaşlılarımız, hiçbir geliri olmayan yaşlılarımızın maaşlarını iki kat artırmak, bu da bizim yaşlılarımıza önemli bir vazifemiz olarak düşünüyorum. Şöyle bir baktım bu vaatler konusuna baktım, diğer adayların vaatleri yanında bizim yaptıklarımız devede kulak. Bir tanesininkini kaba taslak hesaplayın dedim, 426 milyar çıkıyor, yıllık. Birisi 345 milyar çıkıyor."

Muhalefetin, "Nasıl olsa gelecek değiliz, söyleyelim ya tutarsa diye" şeklinde bir yaklaşımı olduğunu kaydeden Yıldırım, "Bu vaatlerin işe yaramadığını, böyle ipe sapa gelmeyen vaatlerin işe yaramadığını biz 7 Haziran'da gördük. Açık artırmaya girdiler asgari ücrette, hatırlayın. O bin veriyorsa ben 2 bin veriyorum. Birisi '5 bin vereceğim' dedi. Ne oldu? Diyenler ortalıkta yok şimdi. Mümkün olan var bir de imkansız var. Biz Türkiye'nin gerçeklerini görüyoruz, hani siyasette meşhur bir laf var, 'Peşin simit veresiye kebaptan iyidir'. Eski siyasetçiler böyle bir laf söylerler." ifadelerini kullandı.

Memleketin havasının yerinde olduğunu kaydeden Yıldırım, "Zerre kadar tereddüdüm yok. Şu ana kadar 30 civarında ili gezdim. Vatandaşlarımızla buluştuk. Bayramın birinci günü Tunceli'ye gideceğim akşam üzeri. İkinci gün Sivas, Tokat yapacağım, pazar günü de İstanbul mitingimiz var." diye konuştu. 

"F-35 için program işliyor" 

Başbakan Binali Yıldırım, F-35 ve S-400 gerilimlerinin hatırlatılarak, "İlişkiler tarafların istediği gibi gidiyor mu?" şeklindeki soru üzerine, şunları kaydetti:

"Şu anda olumluya doğru evrilmiş vaziyette. Gerek Avrupa Birliği'nde gerek Amerika'da bir iyimser hava oluşmuş vaziyette. Bu şu anlama gelmiyor, biz ülke menfaatlerinden taviz verelim, onların dediklerini yapalım, işi düzeltelim anlamına gelmez. Bizim durduğumuz yer bellidir. Ülkemizin sınır güvenliği, milletimizin can ve mal emniyeti tartışılmaz, her şeyin üzerindedir. Terör oluşumları bizim için asla kabul edilemez, NATO üyeliğimiz konusunda kararlılığımız devam ediyor. Yani F-35 Amerika'nın projesi değil ki NATO'nun ortak projesi. Türkiye de ortaklarından biri. Üretim de yapıyoruz, biz alt yüklenici olarak oraya katkı da sağlıyoruz. Hani Amerikalılar, 'PYD/YPG ile iş birliği, bir tercih değil mecburiyet' diyorlar ya bizim S-400 de bir anlamda öyle oldu."

Türkiye'nin öncelikle NATO üyesi ülkelerden bu ihtiyacını karşılamak istediğini aktaran Yıldırım, "Bizim savunma ihtiyacımız var. Bunu bir yandan tabii kendi imkanlarımızla belki orta uzun vadede tam olarak sağlayacağız ama bu aradaki açığımızı kapatmamız gerekiyor. Bunu maalesef Patriotlarla yapamadık veya diğer SAM sistemleriyle yapamadık. Dolayısıyla böyle bir yola gittik. Bu gizli saklı bir şey değil, ayan beyan. Türkiye'nin gündeminde en az 7-8 senedir olan bir mesele. O zaman ses soluk çıkmadı, şimdi ne oldu birden bire S-400 tehdit oluyor, NATO sistemini bozuyor? Bunun arka planını anlamak zor. S-300'ü Yunanistan alırken hiç kimse bir şey demiyor." diye konuştu.

"21 Haziran'da galiba F-35 teslim alacağız?" şeklinde araya girilmesi üzerine Yıldırım, "Tabii şu anda program işliyor." şeklinde karşılık verdi.  

 


 

Avusturya'nın yaptığı orta ve uzun vadede Avrupa Birliği'ni zehirleyen bir durumdur. Avrupa Birliği'nde radikal, ırkçı akımların, İslam düşmanlığının gelişmesi Avrupa'nın en büyük güvenlik sorunu haline gelir.

 


 

Yeni sistemle ilgili Anayasa değişikliğinden sonra, uyum yasaları var. Biz Meclis kapanmadan önce bir yetki yasası çıkardık, tamamen bundan sonra yapılacak uyumla ilgili hususları düzenliyor. Meclis'in bize verdiği yetki var. Bu seçim sonuçları belli olup, seçilen cumhrbaşkanı göreve başlamadan önce bu kararları Resmi Gazete'de yayınlayacağız, sorunsuz bir geçişi yapmış olacağız. 

Yeni düzenleme bakanlıklar arasındaki yetki çakışmasını ortadan kaldırıyor.

Bedelli askerlik

Başbakan Yıldırım, bedelli askerlik konusundaki bakışlarının çok net olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Askerlik bekleyen gençler için önemli bir konu. 5 milyondan fazla askerlik çağına gelmiş insan var. Kimisi 30, kimisi 20 yaşında, hepsi askerlik çağında. Kimisi bakaya, kimisi tecilli, kimisi kaçak ama sorunlu. Bu vatandaşlarımız 'Bizi askere al' diyor. 'Kusura bakmayın, biz alamıyoruz. Çünkü ihtiyacımız sınırlı. Her yıl 350 bin kişi alacağız' diyoruz. 'Peki, almıyorsanız beni bırakın kardeşim, ben geleceğimi planlayacağım, yuvamı, işimi kuracağım' diyor. Ona da 'Yok olmaz, ne zaman alacağımız belli olmaz, sen bekle'... Böyle bir şey yapmaya hakkımız var mı? Bu, o insanların kabahati değil. Dolayısıyla işin adını 'bedelli' falan koymak da yanlış. Bu iş topyekun ele alınıp esasa bağlanması gereken bir konu. Geçen sefer çıkarttık, 200 bin kişi. 200 bin kişi nedir 5 milyonun içinde? Öyle bir çalışma yapıyoruz ki artık bu mesele konuşulmasın."

Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Silahlı Kuvvetlerde ciddi yapılanmaya gidildiğine işaret ederek, "Profesyonel orduya geçişi hızlandırdık. Jandarma ayrıldı, polis ayrıldı, güvenlik çeşitlendirildi; iç güvenlik, dış güvenlik diye. Ciddi bir profesyonel dönüşüm sağlandı. O yüzden şu anda terörle mücadelede operasyonlara silah altına alınanlar katılmıyor. Onlar arka planda lojistik destek veriyorlar. Profesyoneller bilfiil çatışmaya giriyor, operasyonlara giriyor. Yapılacak iş çok basit. Yeni hükümet bu konuyu öncelikli olarak ele alacak. Sorunun kaynağı belli, büyüklüğü belli, ihtiyaçlar belli. Türkiye'nin güvenlik hassasiyetleri belli. Tarafların görüşleri alınmak suretiyle burada kalıcı bir düzenlemeye gideceğiz. Bunun içerisinde askerlik süresi de var, profesyonelliğe geçiş de var. Bunların hepsi yapılacak. Böyle bir çalışma yapılmış değil ancak sorunun varlığı kabul edilmiş vaziyette. Toplumsal beklenti görülmüş vaziyette. Bundan sonraki adımlar yeni dönemde işbaşı yapacak hükümete kalmış. Bundan kaçış yok, bu mutlaka olmalı. Olacağını düşünüyorum ben, herhangi bir sıkıntı da görmüyorum." dedi.

Kaynak: TRT Haber, AA

Sıradaki Haber
AK Parti Sözcüsü Ünal: Suruç'taki partililerimize ve seçmenlerimize itidal çağrısı yapıyorum
Yükleniyor lütfen bekleyiniz