Macar liderden Türkiye değerlendirmesi

Türkiye ve Türklere yakınlığıyla bilinen Macaristan'ın ikinci büyük muhalefet partisi Jobbik'in Genel Başkanı Gabor Vona, Macaristan'da 6 Nisan'da yapılan parlamento seçim sonuçlarının yanı sıra Türkiye ile ilişkiler gibi birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Seçimlerden daha iyi bir sonuç beklediklerini belirten Gabor Vona, iktidardaki merkez sağ Fidesz partisinin parlamentoda çoğunluğu almasını engellemek ve ana muhalefetteki Macar Sosyalist Partisi'ni oy bazında geçmeyi hedeflediklerini ancak bunu başaramadıklarını söyledi. Ama tüm bunlara rağmen Jobbik Partisi'nin daha da güçlendiğini ve 2010'daki seçimde yüzde 16,6 olan oylarını bu seçimde yüzde 20,5'e yükseltmeyi başardıklarını hatırlattı. Vona, "İktidar partisi Fidesz, 2009 seçimlerinde partimize oranla dört kat fazla oy almıştı ama bu seçimlerde biz hükümet partisine oranla yarı yarıya oy almayı başardık" dedi.

Macaristan'ın Avrupa Birliği ile ilişkileri hakkında konuşan Vona, hem hükümet hem de ana muhalefet partisinden farklı düşündüklerini dile getirdi. Vona, Avrupa'da ileride ABD tarzı bir oluşum ortaya çıkabileceğine ve buna karşı çıktıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Macaristan'da hükümet ve ana muhalefet partisi, genel olarak belki de ileride oluşacak Avrupa Birleşik Devletleri'ne yeşil ışık yakıyor. Ama biz bunu kabul etmiyoruz. Biz 'Uluslar Avrupası'nı kabul ediyor ve ulusların kendi egemenliklerini koruyarak Avrupa Birliği'ni oluşturmalarından yana tavır koyuyoruz. Amerika'da yerel halk katledildikten sonra Amerika Birleşik Devletleri kurulabildi ama bu Avrupa'da yapılamaz çünkü Avrupa’da derin geçmişe sahip devletler mevcut. Biz bunu kabul edilemez bir bakış açısı olarak değerlendiriyoruz."

AB KONUSUNDA MACAR HALKI KANDIRILDI

Vona, 2004 yılında Avrupa Birliği'ne dahil olduklarında Macarlara Batı Avrupa ülkesi vatandaşlarının yaşadığı refah seviyesini yakalayacaklarının söylendiğini ama Macar halkının kandırıldığını dile getirdi.

Vona, "AB üyeliği ile Macarlar ucuz işçi konumuna düştüler. 10 milyon nüfuslu Macaristan, üyelikle tamamen pazar konumuna düştü. Bugün Macaristan'da bir markete girdiğinizde Batılı şirketler tarafından üretilmiş ve Batı Avrupa fiyatlarında ürünlerle karşılaşıyorsunuz. Orada Macar olan sadece çalışan Macarların aldıkları düşük ücretler. Yani fiyatlar Batı Avrupa standartlarında ama çalışanların ücretleri Doğu Avrupa standardında" dedi.

Jobbik Partisi'nin birçok platformda AB düşmanı olarak tanıtıldığını belirten Vona, AB'den çıkmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını, sadece üyelik anlaşmasında bazı düzeltmeler yapılmasını istediklerini vurguladı. "Macar topraklarını korumak istiyoruz" diyen Vona, tarım konusunu örnek göstererek, "Bu konuda çeşitli düzenlemeler yapmak istiyoruz. 10 milyon nüfuslu ülkemizin arazileri 30 milyon kişiye yetecek kadar tarım ürünü yetiştirebilecek kapasiteye sahip ama AB anlaşmalarından dolayı bırakın fazla üretimi, kendimize yetecek kadar dahi ürün yetiştiremiyoruz" diye konuştu.

TÜRKİYE, MACARİSTAN İÇİN ÜÇÜNCÜ ÖNEMLİ ÜLKE

Vona, ülkesinin Türkiye ile ilişkileri konusunda ise "Türkiye için Macaristan'ın çok önemli bir pozisyonda olduğunu düşünüyorum. Öncelikle biz Avrupa'nın kalbinde yer alıyoruz. Türkiye'nin Almanya ve Avusturya'da büyük bir diasporası bulunuyor ve biz köprü ülkeyiz. Avrupa ile ilgili ilişkilerinde dost bir ülke olan Macaristan'ın önemli olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Son dönemde ivme kazanan ilişkilere partisinin büyük katkıları olduğunu söyleyen Gabor Vona, "Bundan 5-6 yıl önce 'Macaristan dış politikasında en önemli üçüncü ülke Türkiye' dedim. İlk iki sırada genel ilişkilerimiz ve tarihi bağlarımızdan dolayı Almanya ve Rusya bulunuyor. Ben, 'sadece bu iki ülke üzerinden hareket etmeyelim, üçüncü ülke olarak ta Türkiye'yi düşünelim' dedim. Bunu partim ve ben yıllardır destekliyoruz. Ben şahsen iki milletin akrabalık bağıyla da birbirine bağlı olduğuna inanıyorum" dedi.

TÜRK VE İSLAMİYET DOSTUYUZ

Vona, partisi hakkında konuşurken de genelde "aşırı sağcı" olarak tanımlandığını söyledi ve Batı Avrupa'da bulunan aşırı sağcı partilerden tamamen farklı olduklarını, hatta Türk ve İslamiyet dostu olduklarından dolayı Batı Avrupa'daki aşırı sağcı partiler tarafından dışlandıklarını belirtti. Vona, şöyle devam etti:

"Ben 'Macaristan'da İslamiyet insanlığın kurtuluş kalelerinden birisidir' dedim. Ben Hristiyanım ama İslam'ın kendi kural ve geleneklerini koruduğuna inanıyorum. Bir çok İslam ülkesini dolaştım ve buna bizzat şahit oldum. Avrupa’da maalesef Hristiyanlık kaybolmaya başladı. Hristiyanlık, Avrupalı için sadece pazar günü kiliseye gitmekten başka bir şey ifade etmiyor. Ben bunu hata olarak görüyorum. İslamiyet'i terör kaynağı olarak değil, alınması gereken bir örnek olarak değerlendiriyorum. Bu görüşlerimden dolayı hem Macaristan'da hem de Avrupa'da bir çok tepki aldım. Ben ve partim hakkında yabancı düşmanı olduğumuzu söylüyorlar ama gördüğünüz gibi başka bir din ile diyalog çağrısında bulunuyorum. Bundan sonra da Türkiye ile olan ilişkilerimizi en yüksek düzeye çıkarmak için çalışacağım."

TÜRKİYE'NİN BÜYÜMESİNDEN GURUR DUYUYORUZ

Türkiye'nin ekonomik ve siyasi gelişimini desteklediklerinin altını çizen Gabor Vona, şöyle devam etti:

"Avrupa'da birçok ülke Türkiye'nin gelişiminden ve büyümesinden korku duyuyor. Biz ise Türkiye'nin büyümesinden gurur duyuyoruz. Eğer Müslüman bir ülke dünya politikasında söz sahibi olursa bunun dünya çapından olumlu etkisinin olacağı kanaatindeyiz. Bu ülkenin hem kendi bölgesinde hem de Avrupa'da istikrarı kurup destekleyeceğini düşünüyoruz."

Türk hükümetini ve yöneticilerini sempati ile izlediklerini, bunun yanı sıra Türkiye'deki diğer siyasi partilerle de iyi ilişkiler geliştirme çabasında olduklarını kaydeden Vona, 17 Aralık sürecinde uluslararası güçlerin Türkiye'yi karıştırmak istediğini ifade etti. Jobbik lideri Vona, şunları söyledi:

"Türkiye'de bu süreçte yapılmak istenenler kesinlikle Türkiye'nin lehine değildi. Uluslararası güçler Türkiye'nin daha da güçlenmesini engellemek için girişimde bulundular. Ben ve partim, Türkiye'nin bu süreci başarılı bir şekilde atlatmasından memnuniyet duyduk."