Açık 9.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Çevre
15.12.2011 10:56

Türkiye'de GDO'lu Tohum Yok!

Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Hakkı Şafak Ses,katıldığı bir televizyon programında, Türkiye'de GDO'lu tohum bulunduğunu yalanladı.

Türkiye'de GDO'lu Tohum Yok!

Zamanında ve mevsiminde yetişmeyen bir ürünün zorlanması durumunda fizikseldeğişimlerin kaçınılmaz olduğunu hatırlatan Ses, insanların böyle bir durumda "bu tohumlar genetiği değiştirilmiş" hissine kapılmamaları gerektiğinin altını çizdi.

Yalan Söyleyen Mahkemede Bedelini Öder
Biyo Güvenlik Yasası'nın GDO'yu net çizgilerle yasakladığını vurgulayan TÜRKTOB Başkanı Hakkı Şafak Ses, "Bu yayınlar, propaganda neden yapılıyor? Bilerek mi yapılıyor?" şeklindeki bir soruya şu karşılığı verdi: "Direk söylüyorum yalan söylüyorlar. Türkiye'de GDO'lu tohum üretildiğini, Türkiye'de GDO'lu tohum dikildiğini kim söylerse o kişi bu yanlışının bedelini mahkemede verecek. Kesinlikle yalandır. Türkiye'de GDO'lu tohum üretilmez, Türkiye'de GDO'lu tohum ekilmez, Türkiye'de GDO'lu tohum ekilemez bu yasaktır.

Bunu kim söylüyorsa yanlış söylüyordur. Farkında olmadan bilerek bilmeyerek… GDO'lu tohum Dünya'daki üreticilerin, onların gelecekteki pazarının alt yapısını oluşturuyor.Bakın şimdi bunları nasıl yapıyor. Şimdi bizim pazarda alışveriş yapan manavdan alışverişyapan kim annelerimiz, bacılarımız, eşlerimiz değil mi? Yani vatandaş, Ama ağırlıkta olan hanımlar. Bunlar bu programları seyrettiğinde şüpheye düştüğünde alışverişlerinde korkarak almıyorlar mı? Domatesini biberini… Korkarak aldıkları için tüketimi azaltmıyorlar mı?

Bir şeyin bu ülkede üretilirken tüketimi azalırsa onun sanayisi büyüyebilir mi? Bir şeyi az tükettiğiniz zaman onun üretimini büyütebilir misiniz? Eğer Almanlar Alman otomobilini önce kendileri kullanmazsa dışarı satabilirler mi? Bir Ülke büyürken sanayide tarımda ilk önce ürettiğini kendi nüfusu ile apsorve edecek, tüketecek ki onun sanayisi gelişsin ve bu yurtdışına dağılsın. Siz sebzeyi meyveyi şüpheli hale getirirseniz, bunun kullanımını tehditli bir alan olarak belirlerseniz bunun tüketimi düşerse bunu üreten sanayicinin yatırımı daralır.

Mevcut sanayisi ayakta kalmaz. Tohum üreticisi, fidan üreticisi, fide üreticisi ufalır. Ama bu arada nüfus artar ihtiyaçlar yarın daha yükseğe gelince senin sanayicin yoksa kimin tohumunu meyvesini alacaksın işte o korktuğun kişilerin tohumunu fidanını alacaksın. Ne olmuş oldu üç beş sene sonra bu propagandayı yaptıktan sonra onuncu senende ithal tohuma ithal fidana bağımlı kaldın."

"İllede GDO Konuşulacaksa Sağlık Alanına Girsinler"
"Bu propaganda çok tehlikelidir. Kimse bilmeden konuşmasın. Kimse tarımdaki GDO'dan bu şüpheli alanlara girmesin" uyarısında da bulunan Ses; "Eğer GDO'yu çok konuşmak istiyorlarsa, halkı bu noktada tedirgin ederek piyasa yapmak istiyorlarsa, kamuoyu oluşturmak istiyorlarsa bizim yakamızı bıraksınlar biraz ilaç sanayisi ve tıp alanına gitsinler. Baksınlar bakalım ilaçlarda, serumlarda, aşılarda neler var neler yok. Girin o sahaya" şeklinde bir çağrıda bulundu.

Çarpıcı Bir Örnek
Ses sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi biz sizle burada program yapsak herkese timsah eti yemeyin desek ve timsah eti yenmemesinden bahsetsek millet demez mi ya arkadaş timsahı kim yiyor diye. GDO'lu tohum da böyle bir şey. Kim inkâr ediyor bunu? Nerden gördünüz bunu? Burada ki propagandanın tekniğine dikkat etmek gerekir. Benim izah ettiğim bu teknik.

Türkiye'de imal edilmiş sebzeleri, Türkiye'de imal edilmiş, meyve bahçelerinden elde edilmiş meyveleri hiçbir zaman endişe ve tehdidi ön plana alıp, şüpheyi ön plana alıp tüketilmesi gereken miktarı azaltmayıp yanlış yapanın karsısında da kanun var. Yani hangi bir sektörün yanlışı veya eksiği olmaz?"

"GDO ve Hibrit Karıştırılıyor"
Hakkı Şafak Ses, bir soru üzerine de Türkiye'de GDO ve Hibrit Tohum'un karıştırıldığını belirtti ve şu açıklamayı yaptı: "Hibritle GDO'yu karıştırıyorlar. Hibrit tohum melez tohum demektir. Hibritle GDO'lu tohum farklıdır. Melez tohumla GDO farklıdır. GDO, tohumun moleküler yapısı yani tohumun biyolojik yapısı değiştirilmiş başka bir gen alınıp eklenmiş bir şeydir. Yani şöyle bir şey; iki gözünüz yetmiyor teknik tıp gelişti aldılar bir şahin gözünü alnınıza koydular. Artık siz gecede görmeye başlıyorsunuz. Bu GDO. Ama; siz bu yüz ifadeniz bu halinizle sarışın yeşil gözlü bir hanımla evlendiniz sizin çocuğunuz yeşil gözlü oldu size benzemedi buda hibrit melez yani burada ki farklılığı görmeleri gerek."

Ses son olarak imkân tanınması durumunda bu gerçekleri bütün televizyon kanallarında dile getirebileceğini sözlerine ekledi.

TÜRKTOB BASIN

Sıradaki Haber
Marmaris Körfezi'nde Tehlike Sinyali
Yükleniyor lütfen bekleyiniz