56 bin hektarlık alanda 400`e yakın kuş türünün bulunduğu deltada tedirginlik yarattı.
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın, oluşan kızıllığın bir kirlilik faktörü olmadığını söyledi.
3
Eğrelti otu yüzeyi kırmızı renge bürüdü
Prof. Dr. Yalçın, "Sulak alanların devamlılığının sağlanması son derece önemli bir çevresel sorumluluk. Bu anlamda sulak alanlarda yaygın olan azolla filiculoides (eğrelti otu) son yıllarda oldukça yaygın hale geldi. Azolla, halk arasında kırmızı eğrelti ya da kızıl eğrelti adıyla biliniyor. Su kanallarında, su birikintilerinde ve özellikle durgun akan sularda belli mevsimlerde popülasyonlarını artırıyor" dedi.
4
"Eğrelti otu kirliliği filtreliyor"
Eğrelti otlarının her zaman kızıl renk oluşturmayacağını vurgulayan Yalçın, "Fosfor eksikliğinde ve sıcaklık ortalamalarının düştüğü ya da yükseldiği mevsimlerde sayılarının çoğaldığını ve renklerinin değiştiğini görmekteyiz. Sulardaki besin elementlerinin sayısının artmasıyla popülasyonunu geliştirmektedir. Biyolojik kütlesini birkaç günde iki katına çıkarabilmektedir. Renk değişikliği bir kirlilik faktörü değildir. Bilhassa tam tersine eğrelti otu, sularda oluşabilecek kirliliği filtre etme özelliğine sahiptir. Özellikle ağır metalleri ve birtakım toksit bileşikleri kendi bünyelerinde tutarak ekolojik habitatların temizlenmesinden sorumludurlar. Özetle kirliliği ortadan kaldırmak gibi bir fonksiyonları da var" açıklamasını yaptı.