Toz veya Kum Fırtınası 25.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA

"Uluslararası organizasyonlar doğru dürüst yardım yapmıyor"

Ala, Türkiye'nin sığınmacılara 4 milyar doları aşkın harcama yaptığını söyledi.

"Uluslararası organizasyonlar doğru dürüst yardım yapmıyor"

İçişleri Bakanı Ala, Türkiye'nin sığınmacılara 4 milyar doları aşkın harcama yaptığını ancak batılı ülkelerden destek alamadığını dile getirerek, "Uluslararası organizasyonlar doğru dürüst yardım yapmıyor" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında düzenlenen "Bölgesel jeopolitik zorluklar: Çok paydaşlı müdahale stratejileri" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, Ortadoğu'daki bugünkü gelişmelerin, meseleleri yakından bilenler açısından sürpriz olmadığını söyledi. Ala, bölge ülkelerindeki kapalı rejimlerin, globalizasyon ve iletişim devrimi sayesinde dünyada neler olup bittiğini yakından takip eden gençlerin siyasal ve ekonomik taleplerine karşılık veremediğini söyledi.

Genç nüfusta "Otoriter rejimleri gelişmiş ülkeler destekliyor" şeklinde bir algının oluştuğunu aktaran Ala, bu algının bölgede terör ikliminin ve aşırı tepkilerin gelişmesine yol açan faktörlerden birisi olduğunu dile getirerek, "Arap Baharı'yla bölgede demokratik bir düzen inşa edilebilseydi, bugün ortaya çıkan sorunlar, Batıyı, insanlığı tehdit eden bir soruna dönüşmeyebilirdi. Burada Batılı rejimler, güçlü ülkeler inisiyatif almada çekingen davrandılar, meseleyi okumakta geç kalıyorlar. Meseleyi konformist bir yaklaşımla ele alırsak buradaki ateşin kendisi olmasa bile dumanı bütün dünyayı saracaktır. "Dünya küçülüyor" diyoruz, sadece fırsatlarıyla değil sorunlarıyla da küçülüyor. Buradaki bir sorun dünyanın en uzak köşesini de anında etkileyebilecek mekanizmaları elinde bulunduruyor. Organize oluyorlar, bir şekilde tepkilerini dile getiriyorlar. Bu sürdürülebilir bir durum değildir" dedi.

"YARDIM GELMİYOR"

Oturumu yöneten Suna Vidinli'nin, "Türkiye'nin, uçuşa yasak bölge ilan edilmesi şeklinde bir beklentisi var. Dünyadan Türkiye olarak beklentiniz nedir?" şeklindeki soruyu Ala, şöyle cevapladı:

"Beklentimiz vardı, beklentimiz var ve beklentimiz olacak. Neydi birincisi; Esed rejimi 250 bin insanı öldürdü. Milyonlarca insan yaralı ve bunlar tedavi imkanlarından da yoksun. Şimdi, baştan müdahale edilmeliydi, insanlığın vicdanına hitap edecek adaletli bir tutum sergilenmeliydi. Bu olmadı. Bu ortamda -gerekçe sorunu değiştirmez- yöntem olarak da terörü kullanan terörist organizasyonlar ortaya çıktı bu bölgede. Biz burada hem Esed rejiminin devlet terörünü hem de Maliki rejiminin dışlayıcı tutumundan dolayı ortaya çıkan bu Irak'taki bu alanı ve bunu terör organizasyonlarının doldurması ve bir çok grubun bir araya gelmesi, bütün bunlar şimdi ciddi başka bir insanlık dramının nedeni olarak gözümüzün önünde. Biz o zaman bu aşamada, şu müdahaleyi istiyoruz. O zaman bu bölgede, yani Türkiye'nin güneyinde uçuşa yasak bölge, bir güvenlik alan oluşturalım. Bu insanlar şu anda 1.5 milyondan fazla, dışarıdan yardım da maalesef alamıyoruz, almıyoruz, gelmiyor. Şu ana kadar 4 milyar doları aşkın harcama yapmışız bu insanlara. Geçtiğimiz 1 hafta içinde 150 binden fazla insan geldi Türkiye'ye. Bu bir şehir demektir. Bakınız burada, uluslararası organizasyonlar doğru dürüst yardım yapmıyor. Yani 4 milyar dolar harcama yapıyorsunuz, BM, 160 milyon dolar yardım yapmış, diğer ülkeleri topluyorsunuz 244 milyon dolar. Bu, hiçbir şeydir. Acaba, askeri yönden tartışılacak konular var. İnisiyatif alınamıyor. Peki zengin ülkelerin yardım yapmasını engelleyen ne gibi bir engel var? Bunu neden yapmıyorlar? Neden bu konuda inisiyatif almıyorlar? Bu sorunların insanların vicdanında, bu tereddütlerin, bu geç kalmışlıkların insanların vicdanında nasıl bir infiale neden olduğunu görmüyorlar mı? Şimdi bizim istediğimiz, gerçekten bu alanda gecikmeksizin, bütün dünyanın gelişmiş ülkelerin, BM'nin birlikte hareket ederek, yardım sağlayabileceği, hiç olmazsa yerinden edilmiş insanların, göçe zorlanan insanların kendi ülkelerinde geçici olarak güvenli bir alanda tutulabilecekleri bir mekanizmanın oluşmasını zorunlu görüyoruz."

Bölge ülkeleri için insanların vicdanlarına hitap edebilecek siyasal tutumlar alınması gerektiğini kaydeden Ala, şöyle devam etti:

"İşte Esed'in buradaki tutumu, işte Mısır'da yapılanlar, işte Gazze'de olanlar... Şimdi siz Gazze'yi bir açık hava alanı olarak tutarsanız, dünyanın gözü önünde, 1.5 milyar aynı dine sahip insanın bakışını her gün oraya fokuslandığını dikkate almazsanız, böyle olması da gerekmez aynı zamanda dünyanın geri kalan başka dinlerden de olsa insanlık dramını kendisine yakıştıramayan birçok insanın negatif tutumunu dikkate almazsanız, bir müddet sonra korkarım ki şimdi organize olan, gözümüzün önünde görebildiğimiz terörist organizasyonların yerini bireysel teröristlerin alabildiğini görebilirsiniz. Bu çok uzak olmaz. Çok korkarım bundan. Neden bunu söylüyorum? Bakın bunun altı boş değil. Dünyadan bu bölgeye gelen ve IŞİD'e katılan, 135 ülkeden daha fazla, 150'ye yakın ülkeden gelenler, katılanlar var. Peki bizim sadece sınır dışı ettiğimiz 81 ülkeden 6 bin 615 kişi. 73 ülkeden bin 10 kişiye şimdiye kadar sınır dışı yapmışız. Gidişatı, dünyanın nereye doğru gittiğini çok iyi gittiğini görmemiz lazım. Gelişmiş ülkeler, zengin ülkeler, ekopolitik bloklar bir yere doğru gidiyorlar ama geri kalana doğru da bakın onlar nereye gidiyor? Onlara doğru da bakmalıyız, eğer evrensel barış arzusu içindeysek."

Bir barış ve adalet ikliminin oluşturulması gerektiğini savunan Ala, "Bu zor değil. Gazze'yi neden seyrediyoruz. İsrail ile Gazze arasındaki meseleyi o kadar büyük bir, bütün insanlığın bir araya geldiği zaman baş edemeyeceği büyüklükte bir problem midir? Peki, Esed rejimi tamam. Böyle bir despotik rejim oldu ve 250 bin insanı burada öldürdü. Bunlar inisiyatif alınamayacak problemler midir insanlığın karşısında? İnsanlığın baş edemeyeceği national doğal afet midir, nedir? O zaman, gerçekten çok kolaylıkla baştan aklı devreye soktuğumuzda, biraz insanlığın geneline ilişkin değerlendirmeler yapıp politik inisiyatifler aldığımızda hiç askeri inisiyatife bile gerek kalmadan çözebileceğimiz sorunlar devasa insanlık problemi olarak önümüze çıkıyor. Gecikmenin bedelini çok ağır olarak ödüyoruz. O bakımdan biz, şimdi, spesifik olarak sorunuza tekrar altını çizerek cevabım şudur? Behemehal gecikmeksizin, bu bölgede, Suriye sınırları içinde, Türkiye-Suriye sınırları spesifik olarak da arasında, Türkiye'nin sınırının güneyinde, Suriye içerisinde, belli derinliklerde 'no fly zone' oluşturulmalıdır, alan belirlenmelidir ve burada koalisyon inisiyatif almalıdır ve bu insanlık dramına birlikte çözüm aramalıdır" ifadelerini kullandı.

"KOBANİ'YE SAVAŞÇI GEÇMESİNE İMKAN YOK"

Ala, Dünya Ekonomik Forumu kapsamında düzenlenen "Bölgesel jeopolitik zorluklar: Çok paydaşlı müdahale stratejileri" başlıklı oturumda soruları cevapladı.

"73 ülkeden bin 10 kişiyi sınır dışı ettik. Bunun hangi yıllar arasında olduğunu söyleyebilir misiniz? IŞİD ile ilgili mi yoksa genel terör örgütleri konusunda mı bu kişiler sınır dışı edildi? Şu anda tanklar pozisyon almış vaziyette, Türkiye sınırında. Hafta sonunda da 'Türkiye'deki Kürtler, Kobani'ye geçtiler savaşmak için, bin 500 Kürt savaşçısı geçti 'diye haberler vardı. Kaç kişi geçti, biliyor musunuz?" şeklindeki soruya Ala, "Son sorunuzdan başlayayım. Doğru değil. Orada zaten coğrafyayı biliyorsanız, Kobani ile bizim Suruç sadece bir sınır var, bir köprü var. Çok yakın birbirine. Kobani'ye böyle savaşçı geçmesine bir imkan da yok, böyle bir şey de yok" diye yanıt verdi.

AA
 

Sıradaki Haber
Libya'daki Türk işçiler için yola çıktı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz