Uzun yıllardır süregelen İsrail-Filistin anlaşmazlığına çözüm bulunamaması bir yana, doğrudan görüşme sürecinin sıklıkla çıkmaza girmesi, şiddet olaylarının sürmesi ve böyle bir ortamda İsrail'in Batı Şeria'da Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına devam etmesi Filistin'i farklı bir arayışa yöneltti.
Kritik tarih 23 Eylüldü...Kritik gün geldi ve Abbas, Filistin'in, devlet olarak tanınması için Birleşmiş Milletler'e başvurdu.
Devlet Başkanı Mahmud Abbas, arkasına ciddi bir halk desteğini almış durumda...
Yapılan kamuoyu araştırması, Filistinliler'in yüzde 80'inden fazlasının, devlet olarak tanınma girişimini desteklediğini ortaya koyuyor.
Bu süreçte Mahmud Abbas'ın ülke içindeki popülaritesi de arttı. Filistin'de yapılan son bir ankete göre, Abbas'a olan halk desteği, son üç ay içinde 5 puan artarak yüzde 59'a yükseldi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun da Genel Kurula hitap etmesini ve ülkesinin tezlerini savunması bekleniyor.
Senaryolara Gelince...
ABD ve İsrail, Filistin'in devlet olarak tanınmasına karşı çıkıyor.
Barış görüşmelerinin 20 yıl boyunca devlet olarak tanınmalarını sağlayamadığını vurgulayan Filistin'in, bu amaçla Birleşmiş Milletler'e başvurusunun farklı sonuçları olabileceği belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde başvuruyla ilgili oylama için haftalarca beklenilmesi ve diplomatik girişimlere imkan tanınması söz konusu olabilir.
En kötü senaryo ise, bölgenin bu süreç sonunda şiddete sürüklenmesi ve diplomatik yollarla çözüm arayışının bir seçenek olmaktan çıkması...
Ortadoğu'da 40 yılı aşkın süredir devam eden İsral-Filistin anlaşmazlığına çözüm arayışının ne şekilde ve hangi şartlarda devam edeceğini zaman gösterecek.
Bu noktada Filistinlilerin ifadeleri dikkat çekici nitelikte. "Biz yeterince taviz verdik. Şimdi sıra İsrail'de."
25.3ºC
Ankara
