Hastane Odasında 31 Hükümet Eskitti

Bursa'da, 21 yaşında kronik akciğer rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan Abdullah Kozan, yaklaşık 43 yıldır aynı hastanede tedavi görüyor.

Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu 30. Hükümet zamanında hastaneye yatan Kozan, şimdi ise 61. hükümetin kurulmasına tanıklık etmeye hazırlanıyor.

Hastane Odasında 43 Yıl
1968 yılında rahatsızlanması sonucu, önce İnegöl Devlet Hastanesine, ardından da Bursa Devlet Hastanesine kaldırılan Kozan, kronik akciğer rahatsızlığı teşhisiyle tedavi altına alındı.

Yaklaşık 43 yılını bir hastane odasında geçiren Kozan, tedavi gördüğü sürede, Kıbrıs Barış Harekatı, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül askeri müdahalesi, Berlin Duvarı'nın yıkılması, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya'nın dağılması, Körfez Savaşı, Irak'ın işgali gibi birçok önemli gelişmeye hastanede tanıklık etti.

Birkaç kez taburcu edilmesine karar verilen Kozan, taburcu olduğunu her öğrendiğinde ya olduğu yerde bayılıp kaldı ya da bir süre sonra hastaneye geri geldi.

30. Hükümetten 60. Hükümete
''Türkiye'nin en kıdemli hastası'' olarak bilinen, hastaneyle adeta özdeşleşen Kozan, hastalığından kurtulmayı beklerken, giderek yürümekte ve nefes almakta daha fazla zorluk çekiyor.

Durumunun kötüleşmesi nedeniyle odasından dışarıya çıkamaz duruma gelen Kozan, yıllardır hayalini kurduğu akülü arabaya kavuşmasından sonra birkaç aydır, mahkum olduğu odadan kurtulup hastane koridorlarında dolaşabiliyor.

Doğum Gününü Hastanede Kutluyor
Doğum günlerini, yeni yılı hastane odasında kutlayan Kozan, zaman içinde hastanenin değişimine de tanık etti.

Hastaneye ilk geldiği dönemi anlatırken gözleri dolan Kozan, ''İzmir'de askerdeyken hastalandım. Askeri hastanede beni yoğun bakıma aldılar. Bir serum gidiyor, öbürü geliyor. Bütün doktorlar gelip 'Nasılsın iyi misin?' diye soruyorlar. Bir buçuk ay hiç konuşmadım. Sonra kendime geldim. O günden bu yana hastanelerden kurtulamadım'' dedi.

"Kozan Artık Bizden Biri"
Bursa Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Mete Ekşioğlu ise Kozan'ın artık kendilerinden biri gibi gördüklerini söyledi.

Ekşioğlu, şunları kaydetti:
''Burada yatarken çalışanların işlerinde sürekli yardım etmiş. Bu nedenle herkes tarafından çok seviliyor. Daha önce kendisini birkaç defa taburcu ettik. Ancak psikolojik olarak buraya öyle bir alışmış ki, 'taburcu oldun' dediğimiz gibi bayılıp, yere düşüyor.''