Çok Bulutlu 18.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
30.06.2011 08:55

"Kefaleti Millet Ödedi"

Bahçeli: Kılıçdaroğlu'nu yadırgadım. Yemin törenine katılmayı arkadaşı satmak olarak algılarsanız çok yanlış bir adım atmış olursunuz.

"Kefaleti Millet Ödedi"

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yargının milletin iradesi tutuklu vekillerin "kefaleti" sayılması ve serbest bırakması gerektiğini belirtti.

Vatan gazetesinin sorularını yanıtlayan MHP lideri, 'Biz arkadaşlarımızı satmayız' diyen Kılıçdaroğlu'na da, "Talihsiz bir açıklama. Yemin etme kararı aldıklarında neyin karşılığı aldıkları tartışılır" yorumu yaptı. Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

- TBMM yine krizle açıldı. Açılışta bile uzlaşma sağlanamayan Meclis nasıl çalışacak?
Bahçeli: TBMM'nin yeni yapısı bir siyasi veya demokrasi krizi yaşamamalıydı. Önemli olan nokta burasıdır. Geleceği çok daha iyi kavrayabilecek, uzlaşma içerisinde, hakikaten sürdürülebilir bir çalışma ortamı koyabilmek açısından bu Meclis'in milletvekilliğinin faaliyetini teyit eden bir merasim töreninin Meclis'i gölgeleyecek bir duruma düşürülmemesi gerekiyordu. Başta siyasilere arkasından YSK'ya düşen en büyük görevdi ama 171 kişinin yemin törenine katılmamış olması farklı durum yarattı.

"Talihsiz Bir Açıklama"

- Yemin törenine girmeleri konusunda CHP'yi uyarmıştınız. Ama bu açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu biraz da ağır bir ifadeyle, 'Biz arkadaşlarımızı satmıyoruz' dedi.
Bahçeli: Çok yadırgadığımı ifade etmek isterim. Talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun da siyasi bakışının bu olmaması gerektiğine inanıyorum. Burada çok yanlış bir algılama ve değerlendirme var. Bir siyasi kurumun arkadaşlarını satmak gibi yüksek bir suçlama altına almak, yani niçin satıyoruz arkadaşlarımızı? Seçilmiş olan insanların, eylemli bir milletvekili haline gelebilmesi için TBMM'de yıllardan beri devam eden bir yemin törenine katılmayı arkadaşı satmak olarak olarak algılarsanız çok yanlış bir adım atmış olursunuz. Bu yanlışın altından zor kalkarlar. Bu yanlışı düzeltme şansları da olmaz. Yarın yemin etme törenine katılmayı karar altına aldıkları taktirde neyin karşılığında bu karar değişikliği olduğu sorgulanır. Bu da farklı bir sorgulama olur. Farklı ifadeler kullanılır. MHP kurumları kilitleyen bir bakış açısına sahip değil. MHP kurumları daha işler hale getirebilmek ve işleyen kurumlar içinde sorunların çözülmesini isteyen bir siyasi parti.

"Meclis Kilitlenmemeli"

- Başka bir çözüm yolu var mı parlamento dışında?
Bahçeli: Meclis işler hale getirilecek. Şuan itirazlar yapılmıştır. Olay çok nettir çok açıktır. İtiraz yapılan mahkemelerin soruna hukuken bir çözüm üretmelerinin zamanıdır. Burada bir geri adım sözkonusu değildir. Gerçekten tutuklu olan bir kişinin hüküm giymediği süre içerisinde milletvekili seçilme niteliğini kaybetmediği süre içerisinde onun milletvekilliğini gasp etmek doğru değildir.

"Çözülmesi Lazım"

- Yasa değişikliğine gerek yok diyorsunuz...
Bahçeli: Gerek kalmadan çözülmesi lazım. Onun da sorumluluğu ve öncülüğünü yapması gereken AKP'dir. 327 milletvekili ile temsil edilen, tekrar üçüncü kez hükümet kurma imkanına kavuşmuş bir siyasi partinin konuya kayıtsız kalması, tartışmayı sürüncemede bırakması, çözüm üretmemesini de düşünmek lazım elbette. Hukukçu değilim ilişki kurmak belki zor ama bir örnek vereyim. Bir olay oluyor ve kişi tutuklanıyor. Tutukluluğu devam ederken yasalar çerçevesinde belli bir kefalet ödenmek suretiyle tutukluluk kaldırılıyor, mahkemesi devam ediyor. Böyle bir süreç yaşanmıyor mu? Peki tutuklu milletvekilleriyle ilgili partilere yapılmış olan milli iradenin bunu bile bile o partinin milletvekili adaylarına seçilme yeterliliği kazandırabilecek bir destek vermesi bana göre bu tutuklu milletvekillerinin milli irade ile kefalet altına alınması halidir.

"Serbest Bırakılmalılar"

- Burada kefaleti milletin oyları ödüyor yani...
Bahçeli: Basit bir olayı kefaletle serbest bırakıyorsanız bu olayda milli irade, 'ben kefilim, bu insanları bırakın Meclis'e gelsinler. Eğer suçları varsa mahkeme devam eder, ilerki dönemlerde gereğini yaparsın. Ama şu an tutuklu olan kişileri ben millet olarak, millet iradesi olarak kefilim bırakın' diyor. Bu isteği ortaya koymasının anlamı da yargı sürecindeki gölgeli gelişmenin de bir tesiri olarak gözüküyor. Yoksa bu kişiler aday gösterildiği zaman kitleler diyebilirdi ki, 'bunları niye bizim partimizden aday gösteriyorsunuz' diye bir itiraz da yok. Bunun için bana göre yargı -şuan itiraz mercii- millet iradesini tutuklu milletvekillerinin kefaleti olarak görüp serbest bırakması lazım.

"Hatip Dicle'ye 'Evet' Derseniz Tüm Taleplere 'Evet' Demeniz Lazım"

- BDP'lilerin Diyarbakır'daki alternatif toplantısını riskli görüyor musunuz?
Bahçeli: Çok anlamlı. Bir defa ikisi boykot kavramında eylem birliği yapıyor. Birisi parlamento dışında, diğeri parlamento içinde. Kavramın içeriğinde değişiklik yok ama ulaşılabilecek amaçlar çerçevesinde belki farklılık olabilir CHP ile -'bağımsız adaylar topluluğu' diyelim- onlar arasında.

"Biraz Taviz, Biraz Terörle Rol Paylaşımı Devam Ediyor"

- TBMM'ye gelip bu eylemi yapabilirlerdi...
Bahçeli: Bir tanesi milletvekili olma yeterliliğini kaybetmiştir. Hukuken yeterliliğini kaybetmiş olan bir kişi için, 'İlle milletvekili olacak' ısrarı ortaya konulması daha büyük tavizleri, yeni anayasada daha büyük isteklere karşılık verilmesi arzusunu taşıyor. Yoksa 36 milletvekilinden bir tanesi seçilebilme yeterliliğini kaybetmiş olsa, eğer siyasi amaç peşinde koşan insanlar olarak mevcut demokrasi içerisinde bazı iyileşmeleri kendilerine yeterli bulmuş olsalar, itiraz etmeden yollarına devam etmeleri lazımdı. 36 değil 35 olurdu. Ama farklı amaçlar güdülüyor. 15 Temmuz'a kadar ne yapacaklar? Halk savaşına dönüşeceğini söylüyorlar. Hep söyledik: Biraz taviz, biraz terörle rol paylaşımı devam ediyor.

"Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmeye Çalışıyor"

- Bu parlamento farklı bir misyon yüklenmişti. Özgür bir anayasa, Kürt meselesinin çözümü gibi beklentiler vardı. Uzlaşmanın nedesindeyiz?                                                                                                  Bahçeli: Şimdi uzlaşmanın kabasını şekillendiriyorlar. Buraya dikkat etmek lazım. Yani yeni anayasada karşılıklı görüşmelerle, yıllardan beri devam eden müzakereler sonrası varılmış olan sonuçları, "halka hazmettire hazmettire" ilkesinden hareketle bunları hazırlıyorlar. Bazı konularda da işi birbirine karıştırarak yapmaya çalışıyorlar. Bir zihni bulanıklık içinde kendilerine yol arıyorlar. Bir tarafta tutuklu milletvekilleriyle ilgili sorunlar yaratılıyor. Bir tarafta anayasanın yeniden yazımıyla ilgili uzlaşılan kaba metin üzerinde mutabakatın derinleşmesi ve prensibe bağlanması var. BDP ile AKP arasındaki uzlaşmadan söz ediyorum. Yarın anayasanın yazımı sırasında mevcut anayasadaki veya yasalardaki ilgili hükümlerle önlerine çıkabilecek hükümleri şimdiden törpülüyorlar. Kimisi Hatip Dicle üzerinden bir sonuç almaya çalışıyor, kimisi diğer kesimleri tutuklu milletvekilliği sıfatıyla olayın içerisine dahil ederek ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Bir takım oyunlar oynanıyor.

"Sapla Samanı Karıştırmamak Lazım"

- Dicle'nin TBMM'ye girme ihtimali var mı sizce?
Bahçeli: Bu aşamada olmaması lazım. Eğer buna rıza gösteriyorsanız diğer taleplerin hepsine de "Evet" demeniz lazım. Ama tutuklu olanlar ayrı. Sapla samanı karıştırmamak lazım.

"Ben Kişiye Değil Meclis Başkanı'nın Duruşuna Bakarım"

- Cemil Çiçek grubunuzla görüştü. Siz aday çıkaracak mısınız?
Bahçeli: Biz değerlendirme yapacağımızı ilettik. Arkadaşlarımız kendilerini dinlediler ama MHP olarak Meclis Başkanlığıyla ilgili herhangi bir düşüncemizi söylemediler. Aramızda değerlendirelim dediler.

- İsim söylenmiş mi?
Bahçeli: Hayır isim de yok. 327 milletvekili ile TBMM'de bulunan AKP üçüncü turda Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği kişi TBMM Başkanı olur. Bunun için siyasi turların falan anlamı yoktur. Önemli olan Meclis Başkanı'nın 24. dönem TBMM'deki tutumudur. Meclis Başkanı olarak TBMM'nin var oluş gayesine uygun tavrı ve duruşu ne ölçüde sergilecek ben ona bakarım. Kişi bizi ilgilendirmez.
 

Sıradaki Haber
Arınç'tan Tutuklu Vekiller Açıklaması
Yükleniyor lütfen bekleyiniz