Kuzu, Boğaziçi Avukatlar Derneğince düzenlenen ''Katılımcı Anayasa'' konulu Uluslararası Hukuk Kongresinin açılışında yaptığı konuşmanın başında Başbakan Erdoğan'a annesinin vefatından dolayı baş sağlığı diledi.
Anayasanın Türkiye gündeminde yeni bir konu olmadığını belirten Kuzu, ''Maalesef, anayasa konusunun hala bu ülkenin gündeminde olması, siyasi zeminin kayganlığını gösteriyor. Bu bir memleket açısından çok da hoş bir tablo değildir. Bunun çözümünü hep birlikte bulmamız lazım'' diye konuştu.
''Anayasanın kısa, öz ve anlaşılır olması lazım''
Anayasa yapmada konsensüsün önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, anayasanın muhtevasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
''Kuvvetler ayrılığı muhteva olarak, kısmen şekil olarak da sayılabilir. Bu, mutlaka anayasada hassas noktalardan biridir. Resmi ideoloji meselesi, prensip olarak her ülkenin birtakım birikimi, değerleri, tarihi geçmişi vardır. Bunlar, anayasaya mutlaka yansıyacaktır, ama bunları katı kurallar halinde ifade edersek, bu sefer demokrasiyi kenara itmiş oluruz. Bu nedenle resmi ideoloji daha çok parti programlarına bırakmamız gerekir. Anayasaya bunu en az ölçüde yansıtmamız lazım. Anayasanın, kısa, öz ve anlaşılır olması lazım.''
Burhan Kuzu, Doğu ülkelerinde anayasa metinlerinin daha uzun, Batılı ülkelerde ise daha kısa olduğunu aktararak, uzun metne sahip anayasaların çabuk eskidiğini ve çağın gerisinde kaldığını kaydetti.
''Yeni anayasa Türkiye'ye doping olur''
Yeni anayasanın gerekli hale geldiğini vurgulayan Kuzu, anayasanın nasıl yapılacağı tartışmalarına değinerek, ''Anayasa'mızın 175. maddesi vardır, anayasa yapma tekniği vardır. Bunlar yok sayılamaz. Bunları dikkate alarak, bir formül bulmak durumunda ve zorundayız. Aksi halde, 'Ancak bir darbe olursa biz anayasa yaparız' yaklaşımı doğru değil'' şeklinde konuştu.