Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evinde ziyaret ettiği 88 yaşındaki Fatma Günay Edeer, ziyaretin kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, "Buraya kadar geleceğini hiç ümit etmemiştim. Hem hoşuma gitti, sevindim hem de bu kadar işin arasında yorduğuma üzüldüm" dedi.
Edeer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile yaptığı ziyareti, AA muhabirine değerlendirdi.
Erdoğan ailesinin ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu ve çok heyecanlandığını aktaran Edeer, duygularını "Buraya kadar geleceğini hiç ümit etmemiştim. Hem hoşuma gitti, sevindim hem de bu kadar işin arasında yorduğuma üzüldüm. Meşgul, zamanı kıymetli olmasına rağmen yine de geldiler ama ben üzüldüm yorgunluğuna sebep oldum diye" sözleriyle aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan için her fırsatta dua ettiğini söyleyen Edeer, Erdoğan'a olan sevgisini de şöyle dile getirdi:
"Gelmiş geçmiş cumhurbaşkanlarının en üstünde. Milletin böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyacı vardı. Rabbim başımızdan eksik etmesin. Çok akıllı, dirayetli. Konuşması çok hoşuma gidiyor çünkü esaslı esaslı konuşuyor. Kimseyi incitmeden, kalp kırmadan, karşı tarafın söylediği kötü sözlere cevap vermeden çok kibar konuşuyor. 'Kasımpaşalıyım' diyor ama çok kibar bir insan. Kasımpaşa'nın onda kötü bir izi yok. İstanbul beyefendisi.
Kendini milleti için feda etmiş bir durumda. Annesi gibi üzülüyorum ben de. Çünkü kıymet bilmiyorlar. Bazıları menfaatine dokunduğu için düşman oluyor, bazıları rakip gördüğü için düşman."
- Annesi Gümüşhane'nin ilk öğretmenlerinden
Edeer ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 2. Abdülhamit'in annesini ve teyzesini okuttuğunu anlattığını da söyledi.
Annesi Gümüşhane'nin ilk öğretmenlerinden olan Edeer, dedesinin, çocuklarının okuması için o dönemde İstanbul'a yerleştiğini, bir süre sonra anneannesinin vefat ettiğini, ailedeki erkeklerin bir çoğunun da savaştığını aktardı. Edeer, 2. Abdülhamit'in de "Babaları, ağabeyleri askere giden çocukları ben okutacağım" dediğini ve böylece annesi ile teyzesinin açılan yatılı okullara devam ettiğini dile getirdi.
Okul bittiğinde Gümüşhane'ye giden annesinin Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlik yaptığını söyleyen Edeer, "Bana ilk kültürü annem aşılamıştır. Üç yaş arayla üç çocuktuk, annem bizimle uğraşır, bizi eğitirdi" dedi.
Çocukluğunda Kastamonu'da yaşadıkları dönemde Bediüzzaman Said Nursi'yi gördüğünü, Malatya'ya tayin olduktan sonra da babasının Said Nursi'ye yazdığı bir bayram tebriği nedeniyle hapse girdiğini söyleyen Edeer, yaşananları "Meğer o sırada hapisteymiş Bediüzzaman Hazretleri. Bu tebrik polislerin eline geçiyor. Babamı daireden alıp karakolu götürmüşler. Babam da 'Ne oldu, bir hırsızlık mı yaptım?' diye sormuş. 'Keşke hırsızlık yapsaydınız' demişler. Babamı da Denizli hapishanesine götürdüler" diye anlattı.
Kendisinin de Fransız dili ve edebiyatı okuduğunu belirten Edeer, bir süre Giresun'un Alucra ilçesinde öğretmenlik yaptıktan sonra askerlik yapan kardeşinin yanında olmak için Ankara'ya taşındıklarını, boş kadro olmadığı için de mesleği bırakmak durumunda kaldığını kaydetti. Edeer, Merkez Bankası'nın yabancı dil bilenler için açtığı sınavı kazandığını ve buradan emekli olduğunu söyledi.
AA
22.4ºC
Ankara
