Bitlis'te köye geri dönüşler başladı

Çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte Bitlis’te 1990’lı yıllarda terör olayları gerekçesiyle boşaltılan köylere geri dönüşler başladı. Yıllarca çatışma ve silah seslerinin eksik olmadığı Bitlis merkeze bağlı Konalga köyü sakinleri, 23 yıl önce boşalttıkları köylerine dönmeye hazırlanıyor.

Köyün boşaltılmasının ardından kimi büyük şehirlere, kimi ise il merkezine taşınmak zorunda kalan yöre sakinleri, köye geri dönmek için Bitlis Valiliği'ne gerekli müracaatları yaptı. 1990 yılında 60 hane ve 300 kişi olarak köyü boşaltmak zorunda kalan vatandaşlar, ilk etapta 30 haneyle geri dönüş yapacak.

Bitlis merkeze yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan Konalga Köyü, 'Türkiye’deki Kandil' olarak adlandırılan ve uzun yıllar boyunca çatışmaların ve ölümlerin eksik olmadığı Heliz, Ğırz, Sisel, Kember ve Küris dağları arasında yaşanan terör olaylarının en büyük mağdurlarından sadece biri. Yıllarca bu bölgede yaşanan olayların ortasında kalan köylüler, 1990 yılında terör olayları gerekçe gösterilerek köyü terk etti. Aradan geçen 23 yıllık süre zarfında hep olayların biteceği ve köylerine dönecekleri günü dört gözle bekleyen vatandaşlar, çözüm sürecinin meyvelerini vermesiyle birlikte köye geri dönüş kararı aldı.

Köye gidip incelemelerde bulunan Divan Bulut, köyü boşalttıklarında 10, şu anda ise 33 yaşında olduğunu anlattı. Divan Bulut, yanında getirdiği köyde çekilen eski resimleri göstererek, çocukluğunun geçtiği köylerine dönmek istediklerini söyledi.

Çözüm sürecine tam destek verdiklerini ifade eden Bulut, “Çözüm süreciyle birlikte ülkemizde yıllardır devam eden çatışma ortamı bitti, barış ve kardeşlik başladı. Biz de bu vesileyle 1990 yılında boşaltmak zorunda kaldığımız köyümüze geri dönmek için başvurduk. İlk etapta köyümüze 30 hane olarak geri dönmeyi planlıyoruz. Allah'ın izniyle artık yıllarca silah sesi duyduğumuz bu dağlarda ve bu köyümüzde artık hayvan sürülerinin sesini duymak istiyoruz. Yıllarca ölümler oldu. Artık barış olsun istiyoruz. Köyümüze geri dönmek istiyoruz. Bu köyde doğduk, bu köyde ölmek istiyoruz. Çocuklarımız bize 'baba bizim köyümüz yok mu?' diye sorup durdu. Artık çekinmeden çocuklarımıza bir köyümüz olduğunu söylemek istiyoruz." açıklamasında bulundu.