Balyoz Darbe Planı Davası kapsamında Silivri'de hareketli saatler vardı. Davayı gören Özel Yetkili İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Gölcük ve Eskişehir'de bulunan yeni belgeler ışığında açılan İkinci Balyoz Darbe Planı Davası'nı ana davayla birleştirmişti.
Birleşen davanın 44'üncü duruşmasında, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs iddiasıyla yargılanan Eski Birinci Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Eski kuvvet komutanları Özden Örnek ve İbrahim Fırtına hazır bulundu. Orgeneral Bilgin Balanlı ise duruşmaya gelmedi.
Sanık sayısının 223'e çıkması nedeniyle duruşma salonundaki sıralar yetmedi. Bazı tutuksuz sanıklar, müdahil avukatlara ayrılan bölümde oturdu.
Sorgu ve savunmaların sürdüğü duruşmaya tutuklu sanıklardan Yarbay Yüksel Gürcan'ın sözleri damgasını vurdu.
Bugüne kadar sorgulanan sanıklar, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda 6 Aralık 2010 tarihinde ele geçirilen belgelerin sahte olduğu iddiasında bulunuyordu.
Duruşmada sorgusu yapılan tutuklu Yarbay Yüksel Gürcan, adeta bu iddiayı çürüten açıklamada bulundu.
Gürcan, Gölcük'teki belgeler arasında bulunan ve kendi ıslak imzasını taşıyan fişleme belgesini kabul etti.
Belgenin gerçek olduğunu belirten Yarbay Gürcan, "O belgeyi komutanımın isteği üzerine hazırladım" dedi.
Sözkonusu fişleme dosyasında, o tarihte Bursa'da görev yapan 55 Belediye Başkanı ve 17 Kaymakamın isimleri, görev yerleri ile siyasi görüşleri yer almıştı.
"Belgeyi Saklayana Sormak Lazım"
Belgenin bilgi notu olduğunu ve resmi nitelik taşımadığını savunan sanık Yüksel Gürcan'a, "Madem öyle bu bilgi notu niçin Gölcük'te yapılan aramalara kadar saklanmıştır?" diye soruldu.
Sanık Yüksel Gürcan, bu soruyu "Belgeyi saklayana sormak lazım" şeklinde yanıtladı.
Öte yandan, sanıkların ailelerinin oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu, davayı protesto amacıyla, Cezaevinin önündeki boş araziye fidan dikti.