Parçalı Bulutlu 20.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Spor
09.07.2011 17:22

"Yargısız İnfaz ve Linç Kampanyası Yürütülüyor"

Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, futbolda şike iddialarına yönelik başlatılan soruşturmada, 3 Temmuz Pazar gününden itibaren yaşanan hukuki süreçle ilgili basın toplantısı düzenledi.

"Yargısız İnfaz ve Linç Kampanyası Yürütülüyor"

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın 1907 Tribün salonunda düzenlenen basın toplantısında kulüp adına açıklamayı başkanvekili Nihat Özdemir okudu.

Özdemir'in yanı sıra toplantıda Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ile yönetim kurulu üyeleri Ali Koç, Murat Özaydınlı, Abdullah Kiğılı, Nihat Özbağı, Serhat Çeçen, Ünal Uzun, Turhan Şahin, Hakan Dinçay, Semih Özsoy, Cihan Kamer, Vedat Olcay, Mithat Yenigün, Ömer Temelli, Hüseyin Ersan Topbaş, Yasemin Merçil hazır bulundu. Başkan Aziz Yıldırım'ın kardeşi olan yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım ise toplantıda yer almadı.

Nihat Özdemir, sadece Fenerbahçe Kulübü olarak değil Türk futbolu adına son derece önemli bir sürecin yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Fenerbahçe Spor Kulübü, yöneticisinden taraftarına, sporcusundan çalışanlarına kadar Türk adaletine sonsuz bir güven duymaktadır ve adli sürecin adil bir biçimde sonuçlanmasını beklemektedir. Yüce Türk adaletinin 104 yıllık şanlı tarihe sahip 25 milyondan fazla taraftarı bulunan dünyanın en büyük spor kulüplerinden biri olan kulübümüz hakkında en doğru kararı en hızlı bir biçimde vereceğine yürekten inanıyoruz.'' 

Aziz Yıldırım ve yöneticilerin gözaltına alındıkları 3 Temmuz Pazar gününden bu yana yaşanan süreci saygıyla takip ettiklerini anlatan Özdemir, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yaptığını savundu.

Yaşanan süreçte en çok dikkat edilmesi gereken noktanın gizlilik ilkesi olduğunu vurgulayan Özdemir, ''Bizler yürütülmekte olan sürece saygı duyuyoruz. Ancak, belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapmalarını ibretle izliyor ve bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek görüyoruz ki bizim saygı ve sükunet ile takip ettiğimiz süreçte soruşturmanın gizliliği ilkesi her geçen gün daha da artarak ihlal edilmektedir. Oysaki bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken nokta gizlilik ilkesidir'' şeklinde konuştu.

''İddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz'' diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dünyanın her demokratik ve hukukun üstünlüğü prensibinin hakim olduğu ülkesinde emniyet güçleri, yüzlerce çalışma yapar, suçu ve suçluları araştırır. Bunları konuyla ilgili savcılık makamına sunar, savcılık bunlardan büyük bir kısmını dava açmaya yetecek ölçüde delil oluşturulmadığı kanaatiyle reddeder ve dava açmaz. Savcılık makamının dava açmayı uygun bulduğu soruşturmalar, savcılık talebiyle dava açılması için mahkemeye sunulur. Mahkeme dava açılmasını kabul veya reddeder. Dava kabul edilirse, yargılama safhası başlar. Bu safhada her türlü delil, delil başlangıcı ve tüm belgeler mahkeme tarafından hukuka uygun olarak tüm derinliği ve inceliği ile değerlendirilir. Dolayısıyla iddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil hükmü kazanamaz.''

''YARGISIZ İNFAZ VE LİNÇ KAMPANYASI' 

Fenerbahçe'ye karşı yargısız infaz ve linç kampanyası sürdürüldüğünü iddia eden Özdemir, şunları kaydetti:

''Mahkeme hukuka ve vicdanına göre kararını verir. Bu karar taraflarca bir yüksek mahkemede temyiz edilir, temyiz mahkemesi kararını onama veya bozma seklinde verir. Bundan sonra yine temyiz mahkemesine kararın düzeltilmesi için karar talebinde bulunulur. Ancak bu karardan sonra verilen mahkeme hükmü kesinlik kazanır.

Dünyanın her medeni ülkesinde durum böyle iken, başkanımıza uygun görülen muameleye ve Fenerbahçe'ye karşı sürdürülen bu yargısız infaz ve linç kampanyasının hukuki durumu maalesef içler acısıdır. Soruşturma safhasında gizlilik esas olmasına rağmen, bir nevi halkla ilişkiler kampanyası yürütülüyormuş gibi bir sürü medya mensubu kirli bilgilerini, yanlış kanaatlerini ve düşüncelerini kesinleşmiş, ispatlanmış ve hükme bağlanmış kararlar gibi takdim etmekte, bunu bekleyen yorumcular da buradan devam ederek yargılamadan infaz etmektedirler.''

Özdemir, henüz doğruluğu kesinlik kazanmamış bilgilerin medyada yer bulmasından duyukları rahatsızlığı da dile getirdi.

Hukukun üstünlüğünün öneminin savunulduğu bugünlerde bir hatırlatma yapmak istediklerini kaydeden Özdemir,  ''Dünyanın tüm medeni ülkelerinde ve ülkemizde bu güne kadar yüzlerce büyük soruşturma ve operasyon delillerin zayıflığı ve yetersizliği nedeniyle dava açılmasına dahi gerek görülmeyerek sona ermiştir. Hatta birçok davada basının kirli haber ve uydurmalarıyla davanın basında idama mahkum ettiği binlerce insan beraat etmiş ve suçlu olmadıkları ispatlanmıştır. Ancak üzülerek görüyoruz ki; başkanımız ve yöneticilerimizin içerisinde bulunduğu süreçte daha savcı iddianamesini dahi yazmadan, delil adı altında birçok karışık bilgi basın tarafından yayımlanıyor'' dedi.

Özdemir, şu ifadeleri kullandı:

''Karar merci olmayan Emniyet 19 maçta şike olduğuna dair hüküm açıklıyor. Ekranlarda yorumcular ve gazeteciler başkanımızı ve yöneticilerimizi suçlu ilan ediyor ve infaz ediyorlar. Her maç öncesinde yenen maç yemeklerinde çekilen fotoğraflar dahi gazetelerde şikenin belgesi diye yayınlanıyor. Başkanımızın gözaltına alınma görüntülerinin ardından, ekrana getirilen ve kimin evinde çıktığı belli olmayan silahların görüntüleri ile o silahlar sanki başkanımıza aitmiş havası yaratılmaya çalışıyor. Bu kadar kuvvetli delillerin mevcut olduğunun iddia edildiği bir süreçte böyle bir iletişim kampanyasına neden gerek duyuluyor? Bu soruşturmanın sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ile ilgili olmadığı bilindiği halde, neden tüm operasyona dair yorumlar ve bilgi kirliliği kulübümüz üzerinden yapılıyor ve her şey başkanımız ve yöneticilerimize mal edilmeye çalışılıyor.''

Bu durumun, 25 milyon taraftarı bulunan büyük camialarında infial yarattığını kaydeden Nihat Özdemir, ''Bizler tüm bu hak hukuk tanımayan yargısız infaz sürecini lanetle kınıyoruz. Adaletin herkes için bir gün lazım olacağını hatırlatarak, hukuki sürece saygı gösterilmesini, gizlilik ilkesinin daha fazla ihlal edilmemesini istiyoruz. Bu süreçte hukuku ihlal eden tüm kişi ve kurumlar hakkında da her tür yargı yoluna başvurarak haklarımızı tazmin edeceğimizin bilinmesini istiyoruz'' diye konuştu.

 

''TFF, AKLISELİM KARAR VERECEKTİR''

 

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) bu süreçte bir kesim tarafından oluşturulmaya çalışılan yanlış algılar ve oluşturulan baskın kamuoyundan etkilenmeden, aklıselim karar vereceğinden hiçbir şüpheleri olmadığını vurgulayan Özdemir, ''Sadece Fenerbahçe'yi değil, tüm Türk sporunu etkileyecek, toplumsal infiale neden olabilecek bir konumda alelacele karar vermektense, konuyu etraflıca irdeleyip, hukuk süreci doğrultusunda kararlarını vermelidirler'' şeklinde konuştu.

Özdemir, daha delillerin ne olduğunun net olarak bilinmediği, iddianamenin bile yazılmadığı bir süreçte basında çıkan haberler ya da yapılan yorumlar üzerine kulübün UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılması ya da küme düşürülmesi konusunda karar vermenin TFF gibi bir kurumun ciddiyeti ve ağırlığı ile bağdaşmayacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

''Federasyonun da gerçek anlamdaki hukuki sürece saygılı olması, hukukun çarklarının dönmesini beklemesi ve hukuk çerçevesinde karar vermesini talep ediyoruz. Geri dönüşü olmayan, vereceği zararları tazmin etmenin imkansız hale geleceği bir kararın alınması halinde, bunun sadece Fenerbahçe Spor Kulübünün değil, Türk futbolunun ve hatta Türk sporunun zarar göreceği aşikardır. Bu noktada tüm spor kamuoyuna ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. 14 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önlemeye Yönelik Yasa'nın çıkması adına kanun yapıcılar ile en çok istişare eden ve çaba gösteren başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve asbaşkanımız Sayın Şekip Mosturoğlu olmuştur. Fenerbahçe Spor Kulübü daha önce de yetkili mercilere futbolda şike ve teşvik primi ile ilgili iddiaların araştırılması konusunda gerek sözlü açıklamalar, gerekse yazılı ve resmi yollar ile başvurularda bulunmuştur. Hal böyle iken, biz başkanımız ve yöneticilerimize isnat edilmeye çalışılan suçlamalara inanmıyoruz.''

Sıradaki Haber
İşte Aziz Yıldırım'ın İfadesi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz