TRT İstanbul Radyosu Mesut Cemil Salonu'ndaki galada konuşan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT'nin, işçi göçünün 50. yılını çok önemsediğini belirterek, ''Almanya'ya ilk işçinin gönderildiği günün üzerinden 50 yıl geçti. Bu 50 yıl, güzellikleriyle beraber sıkıntılı ve hüzün dolu olayları da insanlara yaşatmıştır. TRT kurumu, bu sosyal sorumluluğu üzerine aldı, bazı belgesel ve dizi filmlerle bazı aktüel programları ortaya koyduk'' dedi.
İşçi göçüyle ilgili belgesel alanında 15 film yapıldığını, dizi filmlerin bir kısmının şu anda çekim aşamasında olduğunu ve bazı tartışma programlarını izleyiciye sunduklarını vurgulayan Şahin, ''Biz bu belgeselleri yaparken olabildiğince objektif olmaya gayret ettik. Özellikle 'Alamanya Alamanya' belgeseli, 3 kuşağı içeren bir film. Bu filmde Türklere karşı takınılan tutumla, Türklerin dışında oradaki insanlara takınılan tutum arasındaki farkı görebileceksiniz'' diye konuştu.
-Almanya Treni-
Yapılan belgesel çalışmanın yanı sıra hazırlanan, ''Almanya Treni'' isimli bir projeyi de hayata geçireceklerini dile getiren Şahin, ''26 Ekim'de Sirkeci Garı'ndan hareket edecek trenle siyasetçi, gazeteci ve yazarların yanı sıra 50 yıl önce o trende yolculuk etmiş bazı kişilerle birlikte o günü yaşatabileceğimiz bir seyahat düzenleyeceğiz'' ifadesini kullandı.
Şahin, trenin 30 Ekim'de Almanya'nın Münih kentine ulaşacağını belirterek, ''50 yıl önce Münih Garı'nda nasıl hüzün dolu ya da merakla yaşanan bir atmosfer varsa, onu orada yaşatmaya çalışacağız. Bu projemizde, 50 yıl önce o trende bulunan insanların da orada bulunmaları için çaba gösterdik. Bazı yazar ve gazetecilerin orada olmasını istedik, çünkü bu 50 yıllık hikayeyi Türk halkına anlatabilmeyi amaçladık'' diye konuştu.
''Alamanya Alamanya'' adlı belgeselde 3 kuşağın ele alındığını ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu 3 kuşağın ilkinin her an dönmek üzere biraz para kazanmayı hedefleyip dönememesi neticesinde oluşan ikinci kuşak, 'acaba Almanların da bahsettiği entegrasyonu gerçekleştirebilir miyiz?'in çelişkisini yaşadı. Almanca'yı öğrenirken zorlandılar. Yasalara uymalarına rağmen ayrımcılığa uğramaları bu belgeselde görülebilecek. Son kuşağın, biraz tepkiyle beraber, zaman zaman yaşadıkları sıkıntılarla beraber nasıl sistem dışına itildiklerini ve diğer sıkıntıları da bu filmde göreceğiz.''
Filmin yönetmenlerinden Semra Güzel Korver de Anadolu'dan İstanbul'a göç eden bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, ''Biz bu projenin ön hazırlığında 150 kişiyle görüşme yaptık. Ben de filmle kendi içimde bir yolculuğa çıktım. Babaannemin memleket hasretini anlatan sözleri kulağıma geldi. Hollanda'dan İstanbul'a göç etmiş biriyle evliyim. Eşim de Türkiye'ye uyum sağladı. Bu belgesel bana çok yakın ve sıcak geldi. Kendi hata ve eksiklerimi gördüm'' şeklinde konuştu.
Belgesel gösteriminin ardından filmde de yer alan ve Almanya'da yaşayan Türk müzisyen Çağlar Budak'ın da aralarında bulunduğu K.O.Music grubu konser verdi.
Filmin galasına, sanatçılar Vedat Sakman, Derya Köroğlu, yönetmen Derviş Zaim ve gazeteci Oral Çalışlar'ın yanı sıra çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı.
17.1ºC
Ankara
