71. Venedik Film Festivali

İlk uzun metraj filmi "Sivas" ile 71. Venedik Film Festivali'nde "Altın Aslan" ve "Geleceğin Aslanı" ödüllerine aday olan yönetmen Kaan Müjdeci, 100. yılını kutlayan Türk sinemasının son dönemdeki yükselişinin kişisel başarılara dayandığını söyledi.

Müjdeci, filmi "Sivas"ı, Türk gazetecilere değerlendirdi.

Aslan adlı 11 yaşındaki çocukla Sivas isimli Kangal köpeğinin bozkırda geçen dostluk hikayesinin anlatıldığı filmde, çocuklar ve hayvanlarla çalışmanın zorluğunu ilk başlarda fark etmediğini belirten Müjdeci, şunları belirtti:

"Filmi çekmeye başlayınca 'Allahım' dedim. Ondan sonra da artık çok geçti zaten, 4 hafta bir anda geçiyor. Ben ön hazırlık dönemini çok iyi yaptım. Çocuklarla iyi çalıştım. Köpeğin ne tür davranışları olduğunu, çocukların ne tür davranışları olduğunu. Bu filmin dramaturjisi ilginç olabilir birçok insan için ama benim kişisel görüşüm işçiliği çok iyi. Yani bir halı gibi dokundu film. Biz Kangal köpeğinden bir 'Lassie' rolü beklemedik. Kangal köpeğinden Kangal köpeği olmasını istedik. O da o dövüş rolünü çok iyi yaptı" diye konuştu.

Filminin, ödül kazanabilecek filmler üzerine yapılan bahislerde 7'inci sırada olduğu hatırlatılan genç yönetmen, "Kim neye göre bahis oynuyor bu konuda inanın fikrim yok. Bir bahis oynamadım daha. Senede bir kez milli piyango alıyorum o kadar. Onun dışında neye göre bahis oynanıyor, kim izledi filmi bilmiyorum. Belki Festival Başkanı Antonio Barbera bir şeyler söyledi diye bunu da hadi 7. sıraya koyalım dediler" dedi.

Festivallere katılımla ilgili soru üzerine Müjdeci, "Benim işim festivale gitmek değil. Prodüktörün, distribütörün işi festivale gitmek ya da oyuncunun. Benim işim yeni senaryo yazmak ve onun filmini çekmek. Dolayısıyla kendi işim olmayan bir şeyi neden yapayım. Yeni filmim için çalışıyorum. Bazı arkadaşlarla kaynak arıyorum, bazı arkadaşlarla senaryo yazım sürecini çalışıyoruz. Ben kendi işimi yapıyorum, oyuncu kendi işini yapıyor, prodüktör kendi işini yapıyor. Yoksa burası güzel, deniz var, havuz var ama festival benim işim değil" değerlendirmesinde bulundu.

Venedik gibi sinema dünyasının önde gelen festivallerinin kariyerine katkısına yönelik soru üzerine Müjdeci, "Yeni filmimi daha rahat çekeceğim. İnsanların kaşelerini daha düzgün ödeyeceğim. Emek sömürüsü olan bir film olmayacak bir sonraki. Dolayısıyla benim ve ekibin daha rahat ettiği, benim daha rahat hayaller kurabildiğim bir film olacak" dedi.

TÜRK SİNEMASININ 100. YILI

"Türk sinemasının son yıllardaki başarılarını neye bağlıyorsunuz" şeklindeki soru üzerine de Müjdeci, şunları kaydetti:

"Türk sinemasının 100. yılından ziyade Türk yönetmenlerinin kişisel başarısı olduğunu düşünüyorum. Özellikle vurgulamak istiyorum; kişisel zorlamalarla olan bir başarı. Nuri Bilge Ceylan kendi parasıyla, Zeki Demirkubuz kendi parasıyla zorlanarak, ekiplerin paralarının yarısını, çeyreğini ödeyerek gelinen bir pozisyon olduğunu düşünüyorum. Bunu, Almanya'nın 100. yılı olsa diyebiliriz, Almanya senede 85 milyon avro harcıyor. Bizim öyle bir durumumuz olmadığı için bunları kişisel başarı olarak görüyorum, Türk sinemasının başarısından ziyade."