"Yarın demokrasi bayramını kutluyoruz"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İnşallah yarın akşam balkondan tekrar demokrasi şöleni yapacağız. Yarın inşallah milletimiz büyük katılımla sandığa gidecek, Türkiye'nin istikametini belirleyecek. Bu karar, inanıyorum ki sizlerle 13 yıl boyunca beraber yazdığımız büyük destanın devamı için yepyeni bir ak sayfa olacak" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Sincan Kent Meydanı'nda düzenlenen AK Parti'nin Ankara mitinginde halka hitap etti.

Davutoğlu, konuşmasına, "Cumhuriyetimizin başkenti, milli mücadelenin karargahı olan şehri, Hacı Bayram-ı Veli'nin şehri Ankara, sizleri saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bu meydanı dolduran yüz binleri bağrıma basıyorum, Ankara. Ankara'nın yiğit seğmenleri, kadınları, gençleri, güzel insanları, hepinizi yürekten selamlıyorum" sözleriyle başladı.

Ankara'nın ilçelerini tek tek sayarak selamlarını ileten Davutoglu, "Bir bütün olarak istiklalimizin kalbi, yüreği Ankara'yı selamlıyorum" dedi.

Davutoğlu, alandakilerin tekbir getirmesi üzerine, "İşte bu tekbirlerle İstiklal Harbimiz başlamıştır. Yolda gelirken arkadaşlar aradılar, biraz önce, 'çok soğuk' dediler. Dedim ki, 'Merak etmeyin, Ankara bizi güneşle karşılar, soğuğun, bulutun üzerinden doğan güneş gibi.' Ankara'dan demokrasi güneşimiz doğdu, şimdi Ankara'dan yeni Türkiye güneşi doğuyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, perşembe günü Cumhuriyet Bayramı'nı kutladıklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimiz bu şehirde doğdu, bu sokaklarda filizlendi, bugünlere geldi. Milli irademizin sesini Ankara'dan yükselten ilk meclise, milletvekillerine, o meclisi oluşturan aziz istiklal kahramanlarına, istiklal yolcularına selam olsun. Daha güçlü, daha aydınlık Türkiye umudu, bu şehirden ülkemizin her yanına yayıldı."

"Birçok şehrimizi gezdik. Son mührü istiklalin başşehri Ankara'dan vuruyoruz" diyen Davutoğlu, "Ankara, 1 Kasım'da mühür vurmaya hazır mısın? İstiklalimizin yüreği Ankara, istikbalimizin yüreği olmaya hazır mısın? İnşallah yarın 'tek başına iş başına' demeye var mısınız" şeklinde sorular yönelttiği alandakilerden 'evet' yanıtı aldı. Davutoğlu bunun üzerine, "Bu ses yarın sandıklardan yükselecek" ifadesini kullandı.

Ankara'nın aynı zamanda kadim medeniyet, kültür ve irfan şehri olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bugün o feyzi, irfanı, o muhabbeti Ankara'nın bütün insanlarında bir ahlak olarak, gönül zenginliği olarak görüyoruz" diye konuştu.

Ankara'nın, siyasetin merkezi olduğunu, Türkiye siyasetinin nabzının bu şehirde attığını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu sebeple bu meydandaki coşku, heyecan Türkiye'nin 81 vilayetinin, 78 milyon insanımızın coşkusunu, heyecanını temsil ediyor. Burada sadece Ankaralılar değil 81 vilayetimizin yüreği var, gönlü var, aşkı var, sevdası var. Selam olsun Ankara'ya. Bu muhabbet erlerine selam olsun. Ankara ilk günden beri hep bizim yanımızda oldu, Sincan hep bizimle beraber oldu. Allah yardımcımız olsun."

- "Yarın demokrasi bayramını kutluyoruz"

Vatandaşların, 'Türkiye seninle gurur duyuyor' şeklinde tezahüratlarına karşılık, "Biz sizinle gurur duyuyoruz. Biz Ankara'nın taşıyla, toprağıyla gurur duyuyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları anlattı:

"Bugün Türkiye'nin geleceği için çok önemli, çok hayati seçimin arifesindeyiz. Bugün arife, Ankara. Yarın demokrasi bayramını kutluyoruz. Demokrasi bayramını beraber kutlamaya var mısınız? İnşallah yarın akşam balkondan tekrar demokrasi şöleni yapacağız. Yarın inşallah milletimiz büyük katılımla sandığa gidecek, Türkiye'nin istikametini belirleyecek. Bu karar, inanıyorum ki sizlerle 13 yıl boyunca beraber yazdığımız büyük destanın devamı için yepyeni bir ak sayfa olacak. Yeni bir ak sayfa açmaya var mısın?"

- "Türkiye'nin her yanını dolaşan tek parti AK Parti oldu"

Başbakan Davutoğlu, son 1 aydır şehir şehir dolaşarak AK Parti'nin hedeflerini, büyük projelerini anlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Bütün şehirlerimize gitmek isterdim. 7 Haziran'dan önce 81 vilayetimize gittik. Bu sefer vakit kısıtlıydı. Yine de Türkiye'nin her yanını, doğusu, batısını, kuzeyini, güneyini dolaşan tek parti, AK Parti oldu. Halkıyla her yerde buluşan tek lider biz olduk. Şartları zorlayarak gidebileceğimiz en fazla sayıdaki şehre gittik. Samsun'dan, Erzurum'dan, Manisa'dan, Kahramanmaraş'tan, Kayseri'den, Trabzon'dan, Kocaeli'nden, Van'dan, Şanlıurfa'dan, İzmir'den, Adana'dan, Antalya'dan, Malatya'dan, Diyarbakır'dan ve nihayet Anadolu'daki ilk başkentimizden, Konya'dan sizlere selam getirdim. Diğer partiler meydanları terk etti ama biz bunu yapmadık. Çünkü bizim size anlatacaklarımız var. Sizin gözlerinizin içine bakarak söyleyeceklerimiz var. Çünkü sizin yüreğine hitap edecek kelamımız var. Bizim hep birlikte bozacağımız oyunlar, kuracağımız büyük güçlü ve yeni bir Türkiye var. Biz bu meydanlara sadece oy istemek için gelmeyiz. Biz meydanları terk etmedik."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yarın Türkiye sadece partiler arasında bir seçim yapmayacak. Türkiye'nin geleceği için neredeyse referandum mahiyetinde bir istikamet seçimi yapacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Geleceğimiz için çok kritik karar vereceğiz" dedi.

Konuşmasında vatandaşların ellerini görmek istediğini ifade eden Davutoğlu, "O ak ellerinizle tutuşarak, inşallah yarın, 1 Kasım'da mühürleri ak ellerle vurarak yeni Türkiye'ye yürüyeceğiz" dedi.

"Allah ellerimizi, gönüllerimizi birbirinden ayırmasın, Allah kardeşliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu meydanda Türk var, Kürt var, Zaza var. Bu meydanda Sünni var, Alevi var ama her şeyden önce bu meydanda Türkiye'nin yüreği var, bu meydanda Türkiye'nin aşkı, sevdası var. Biz meydanları terk etmedik çünkü biz terörün istikametimizi çizmesine tahammül edemezdik. Çünkü biz milletimizi yalnız bırakmak istemedik. Sizler bu seçimin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu zaten biliyorsunuz. Bu meydanın coşkusu, sağ kanadımda, sol kanadımda ve derinliğinde, ufkumdaki kardeşlerimin coşkusu bunu gösteriyor."

- "Meydanlara çıkmak için yürek gerek"

Gittikleri tüm şehirlerde aynı hissiyatı gördüklerini dile getiren Davutoğlu, vatandaşların "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklindeki sloganları üzerine, "Ankaralılar, anlaşılan siz buraya sadece dinlemeye değil konuşmaya, haykırmaya gelmişsiniz. Bugün son miting, buradan sesimizi yükseltmeye var mıyız? Yarın bayram, demokrasi bayramı, bayramı beraber kutlamaya var mıyız? Var mıyız Ankara, Sincan var mıyız? İşte aramızdaki fark bu, onlar da toplanırlar ama meydanlarda coşku yok ya da meydanlara çıkamazlar. Meydanlara çıkmak için yürek gerek yürek. Meydanlarda vatandaşlarımızla buluşmak için aşk gerek aşk" diye konuştu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"7 Haziran'dan sonra yaşananları, Türkiye üzerinde yapılmak istenen ameliyatları hep beraber gördünüz. Kimlerin kimlerle kol kola girerek Türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalıştığını gördünüz. Siyasi partilerin bu mühendislikler, bu tuzaklar karşısında neler yaptığını da gördünüz. Bir tarafta hiçbir zaman bu ülkenin zenginliklerine inanmayan, bu millete güvenmeyen, bu millet karşısında o derin hissiyatı hissetmeyenler var, diğer tarafta ise biz. Bu milletin inançla ve kararlılıkla her engeli aşacağına, her hedefe ulaşacağına inanan AK Parti kadroları var. Onun için biz meydanlardayız. Bir tarafta milletin verdiği görevden kaçanlar var, diğer tarafta milletin kararını daima baş tacı yapanlar var. Bir tarafta terörle arasına mesafe koyamayanlar var, terörün diliyle kendi devletini karalayanlar var, diğer tarafta hangi kökten gelirse gelsin, terörün her türlüsüne karşı bu ülkeyi savunmak için gece gündüz çalışanlar var."

- "Yanımızda MHP'yi, CHP'yi göremedik"

Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonra hain odakların harekete geçtiğini belirterek, "Suruç'ta DEAŞ harekete geçti, Ceylanpınar'da PKK, şehirlerimizde DHKP/C. Biz onlara karşı bir an bile taviz vermeden, bir an bile duraksamadan kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi savunduk ve onurla huzur ve demokrasi operasyonunu yaptık ama bunda yanımızda MHP'yi, CHP'yi göremedik. Aziz Ankaralılar, milletin birliğine, dirliğine, kardeşliğine en zor şartlarda sahip çıktığımıza şahit misiniz? Bu fitne odaklarına fırsat vermediğimize şahit misiniz? Bilin ki bu can bu tende varken son nefesimize kadar, son terimize kadar, son kanımıza kadar ülkemizi savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin, milletin birliğini, dirliğini, kardeşliğini, Türkiye'nin istikrarını ve 78 milyon vatandaşın tamamını temsil ettiğine işaret eden Davutoğlu, "7 Haziran sonrasında hem CHP hem MHP bu milletin derdine derman olamayacaklarını bir kere daha gösterdiler. Millet 'uzlaşın' dedi, bunlar sorumluluktan kaçtılar. Anayasa 'hükümet kurun' dedi, bunlar hükümetten kaçtılar. Terör saldırıları oldu, teröristi bıraktılar devleti, hükümeti, bu ülkenin canı pahasına mücadele veren askerini, polisini suçladılar. HDP'nin Türkiye partisi olma iddiasının koca bir yalan olduğu kısa zamanda aşikar oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki Türkiye'nin yegane umudu AK Parti'dir" diye konuştu.

"Yarın AK Parti için yine bir zafer günü olacak" ifadesini kullanan Davutoğlu, konuşmasında şu mesajları verdi:

"Türkiye'nin geleceğe yürüyüşünü tamamlamak için 1 Kasım milletimizle birlikte yeniden yola çıkacağımız gün olacak. Birliğimizin, dirliğimizin, kardeşliğimizin kazandığı gün olacak. Bizim milletimiz basiretlidir, feraset sahibidir. Doğruyu yanlıştan, akı karadan ayırır. Söyleyin Ankaralılar, aziz kardeşlerim, vicdanınızın sesiyle yarın 'yeniden büyük Türkiye' diyecek misiniz? Bu görevden kaçanlara, bu sorumluluktan kaçanlara, köşelerine çekilenlere 'bu meydan yiğit meydanıdır' diyecek misiniz? Görevden kaçanlara hesap soracak mısınız? On üç yıldır beraber yürüdüğümüz bu yolda bizimle geleceğe, daha nice 13 yıllara yürümeye hazır mısın Ankara? Ankara, 'ilk günkü aşkla haydi Bismillah' diyor muyuz? 1 Kasım günü inşallah 3 Kasım 2002 gibi yine bir kasım günü 'ilk günkü aşkla haydi Bismillah' diyeceğiz. Çünkü mesele şahsi meselemiz değil, çünkü mesele parti meselemiz değil, mesele Ankaralılar, memleket meselesi. Çünkü artık sen-ben yok, sadece ve sadece Türkiye var."

- "Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz"

"Bizim siyasetimizin felsefesi bu, biz 'ben' demeyiz, 'sen' demeyiz, biz sadece 'Türkiye' deriz" diyen Davutoğlu, "Seçime, sandığa, millet iradesinin tecellisine 24 saatten az kaldı. Demokrasi şölenine saatler kaldı. Yarın Türkiye sadece partiler arasında bir seçim yapmayacak. Türkiye'nin geleceği için neredeyse referandum mahiyetinde bir istikamet seçimi yapacak. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz, geleceğimiz için çok kritik karar vereceğiz" dedi.

- "Selamlaşarak, barış içinde oyunuzu kullanın"

Başbakan Davutoğlu, vatandaşların "Vur vur inlesin paralel dinlesin" sloganları üzerine ise şunları kaydetti:

"Paralel de dinleyecek, köşelerinden siyaset mühendisliği yapanlar da dinleyecek, yurt dışından, uluslararası basın üzerinden Türkiye'ye yön vermeye çalışanlar da dinleyecek. Bundan sonra millet konuşacak onlar dinleyecek. AK Parti konuşacak, tarih yazacak, onlar dinleyecek ve sonunda millet iradesiyle karar vereceğiz. Şimdi karar zamanı. Bütün vatandaşlarımızdan ricam, oylarını verirken Türkiye'nin dününü, bugününü, yarınını birlikte düşünmeleri. 2 Kasım'da nasıl bir Türkiye'de yaşayacaklarını muhasebe ederek oylarını vermeleri. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; sandığa gitmelerini, bu demokrasi şölenine katkıda bulunmalarını rica ediyorum. Güven içinde, vakar içinde sandıklara gidin. Hangi partiye oy verirseniz verin, selamlaşarak, barış içinde oyunuzu kullanın. Kimse kimsenin üzerinde tahakküm kurmasın, kurmalarına da izin vermeyiz. Türkiye artık karanlık odalardan yönetilebilen bir ülke değil. On üç yıllık mücadelemiz ve sizlerin bu mücadeleye verdiği destek sayesinde ülkenin kaderini artık sadece millet belirliyor, siz belirliyorsunuz. Sandığa giderek bu kazanımlara sahip çıkmanızı, geleceğinize sahip çıkmanızı rica ediyorum."

AK Parti ile 3 Kasım 2002'de "Karanlık sürecin son bulduğunu" belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Sincan, halka karşı tank yürütenleri değil, demokrasiyi, hukuku, adaleti kucakladı. Herkes emin olsun. O karanlık günler bir daha geri gelmeyecek, Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle o günler artık tarih oldu. Bankaların içinin boşaltıldığı, anayasa kitapçığının fırlatıldığı, enflasyonun Türkiye'yi ekmeğe muhtaç hale getirdiği o günler geri gelmeyecek. IMF memurlarının ekonomi yönettiği o sefalet günleri geri gelmeyecek Ankaralılar. O günlerin geri gelmemesi için yarın demokrasi bayramı yapmaya hazır mıyız?

İşte AK Parti kuruldu 14 Ağustos 2001 ve o karanlık günler sona erdi. Milletin iradesini temsil eden AK Parti, yekpare bir şekilde milli iradenin sembolü olarak kurucu genel başkanın Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafına kilitlendi, bir oldu, beraber oldu ve bugünlere geldik. O günden beri Türkiye, demokrasiden, özgürlüklerden, refah ve kalkınmadan geriye bir tek adım atmadı."

- "Büyük çabalara girdiler ama suları tersine akıtamadılar"

Çeşitli tuzakların, pusuların kurulduğu, kirli senaryoların sergilendiğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Çok büyük çabalara girdiler ama suları tersine akıtamadılar. Artık, su hedefine doğru yürüyor. O suyu tersine akıtmak mümkün mü?" diye konuştu.

Vatandaşlara "Demokrasiyi geriye döndürmek mümkün mü?" diye soran Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tekrar 28 Şubat şartlarına, 12 Eylül şartlarına dönmek mümkün mü? AK Parti ile Türkiye her zaman ileriye dönük adımlar attı. 28 Şubat günlerini geri getirmek için 27 Nisan'da muhtıra verildi. Bu ülke için geceli gündüzlü çalışan kadroları, siyasetten men etmek için 2008'de AK Parti'ye kapatma davası açıldı. Kapatabildiler mi?

Ankaralılar, millet aşkıyla yola çıkanları durdurmak mümkün mü? O zaman kapatamadılar, bugün durdurabilirler mi? Siz, bu işe aşkla sarılmışken AK Parti'nin yürüyüşüne pranga vurabilirler mi? İstiklal Harbi'nin baş şehri Ankara, istikbale yürüyüşümüzü durdurabilirler mi? Partimizi kapatamayınca gençlerin vicdanlarını karanlık senaryolarına alet ederek, Gezi kalkışmasıyla bir kaos, bir kargaşa çıkarmaya çalıştılar. O da olmadı, devletin en mahremine sızan paralel çetelerle karanlık senaryolar yazdılar ama muvaffak olamadılar."

- "Teröre, şiddete, terör örgütlerine arka çıkıyorlar"

Başbakan Davutoğlu, "Demokrasiye karşı, AK Parti karşısında hepsi bir araya geldiler" ifadesini kullanarak, "Aynı çatının altında bulundular, çatı aday çıkardılar, aynı safta buluştular. Yine olmadı. Görüyorsunuz, şimdi de teröre, şiddete, terör örgütlerine arka çıkıyorlar" dedi.

Diyarbakır, Suruç ve Ankara Garı'nda meydana gelen olaylarda yüreklerin yandığını belirten Davutoğlu, "Daha sonra askerimizi, polisimizi, korucumuzu ve vatandaşlarımızı şehit ettiler. Buradan bir kez daha bu teröre karşı mücadelede ve bu terör saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, askerlerimize, polislerimize, korucularımıza ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Her bir can bizim canımızdır. Kaybettiğimiz hiçbir can bizim dışarıda gördüğümüz, ötekileştirdiğimiz bir can değildir" diye konuştu.

Tüm vatandaşları "teröre karşı tek bir yumruk olmaya" çağıran Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

"Kimden gelirse gelsin ister DEAŞ, ister PKK, ister DHKP-C, teröre karşı tek bir yürek olmaya var mıyız? Teröre karşı kararlılıkla birlik, dirlik, kardeşlik demeye var mıyız? İşte, yarın bunun için seçim yapıyoruz. Yarın, vereceğiniz oylar, bu yüreği, bu yumruğu, bu birliği pekiştirecek.

Şeytani planlar karşısında bizim Allah'tan başka sığınağımız, milletimizin duasından başka dayanağımız yoktur. O sığınaktan, o dayanaktan daha güçlü de hiçbir güç mercisi yoktur. Bu ülkeye pusu kuran, bu dine, bu vatana, bu bayrağa, bu sancağa, bu ülkeye, bu harekete pusu kuran hiçbir fesat odağına Allah fırsat vermesin. Allah bizi de istikametten, doğru yoldan, kendi rızasından, milletin rızasından ayırmasın."

Davutoğlu, 2002'de iktidara geldiklerinde "artık söz de, karar da milletindir" dediklerini anımsatarak, o günden bu yana Türkiye'nin büyüdüğünü belirtti.

Ezanın okunması üzerine konuşmasına ara veren Davutoğlu, Allah'ın ezanı, bu diyarlardan eksik etmemesi temennisinde bulundu.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Allah, Mehmet Akif'in Tacettin Dergahı'nda yazdığı İstiklal Marşı'ndan sonra dediği gibi 'bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmak zorunda bırakmasın.' Hacı Bayram-ı Veli'nin aşkını, Türkiye Büyük Millet Meclis'ini kuran iradenin milli kimliğini ve hepimizdeki istiklal aşkını yüreğimizden hiç eksik etmesin. İstiklal orduları gibi Mustafa Kemal öncülüğünde istiklal orduları gibi bugün de istikbal ordularını mutlaka muzaffer kılsın.

2002'nin 3 Kasım'ından beri Türkiye sürekli büyüyor, ilerliyor, atılımlar yapıyor. Kriz ve kaos simsarları var ama milletimiz yolundan dönmüyor, dönmedi ve dönmeyecek inşallah. O günden beri bu ülkede kriz yok, kaos yok, sadece istiklal var, huzur var, kalkınma var. Borçlarının faizini bile ödeyemeyen Türkiye'den aldık bu ülkeyi, şimdi dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi ve Avrupa'nın en büyük 6'ncı ekonomisi haline getirdik."

Vatandaşlara "Biz 13 yıl içinde bu ülkenin itibarını koruduk mu?" diye soran Davutoğlu, "Biz 13 yıl içinde, tasfiye olmaya doğru giden bir ekonomiden aldığımız bir ülkeyi, kalkınan bir ekonomi haline getirdik mi? Biz, 13 yıl içinde bu al bayrağı, dünyanın her yerinde onurla dalgalandırdık mı? Gece gündüz çalıştığımıza şahitlik eder misiniz? Tatili haram bilip, gece gündüz bu al bayrağın onuru için koştuğumuza, koşturacağımıza şahitlik eder misiniz?" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, önlerine engeller konulacağını ancak kendilerinin bunu aşacağını vurgulayarak, "Önümüze barikatlar koyacaklar, yıkacağız. Önümüze, bloklar getirecekler aşacağız. Çünkü, bizim yürüdüğümüz yol, milletin yolu, aşkın yolu. Milletimizle beraber bu yolu yürümeye devam ediyoruz" dedi.

AA