Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İsrail'in son dönemde Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırgan tutumunun bölgeyi kritik bir eşiğe getirdiğini belirterek, "Kudüs'teki durum fevkalade hassas bir durumdur. Hiç abartmadan söyleyebiliriz ki 1967 şartlarından daha ağır bir şartla karşı karşıyayız" dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Kudüs Temas Grubu toplantısı için Fas'ın başkenti Rabat'ta bulunan Kurtulmuş, Kudüs'teki son gelişmeler ve dün başkent Rabat'ta düzenlenen Temas Grubu toplantısına ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulundu.
KRİZ ADIM ADIM GELİŞTİ
Bugün tanık olunan krizin, belirli bir arka plana yaslandığını ve bir sürecin sonucu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "İsrail 1967 savaşından bu yana sürekli olarak kendi zeminini genişletiyor. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ABD'nin veto gücüne dayanarak, ondan kuvvet alarak istediği her adımı atıyor. Sürekli toprak işgal ediyor. Sürekli Filistinlilerin haklarını ihlal ediyor. Adım adım Kudüs'ü kendi fiili başkenti olarak kullanıyor” dedi.
İsrail’in Doğu Kudüs'ten Müslümanları neredeyse tamamıyla atmak durumuna geldiğini ifade eden Kurtulmuş, Filistinlilere karşı İsrail’in olağanüstü ve gittikçe artan bir baskısı olduğunu dile getirdi.
"İSRAİL BMGK'DAKİ 'DAYISINA' GÜVENİYOR”
Kurtulmuş, İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlal ve saldırgan tutumundaki artışın iki sebebini şöyle açıkladı: "Birincisi, hakları gasbedilen Filistinlileri büyük bir siyasi kararlılıkla savunacak bir cephenin olmaması, ikincisi, İsrail'i engelleyecek uluslararası mekanizmanın bulunmaması."
İSRAİL "ALTIN VURUŞ" PEŞİNDE
Kurtulmuş, İsrail'in, başta BMGK olmak üzere uluslararası mekanizmalarda kendi lehine olan dengeler ve İslam dünyasındaki dağınıklıktan istifade ederek "bir altın vuruş yapıp, bu işi tamamlama noktasına geldiğini" ifade etti.
ALTTA YATAN SEBEBİ DE BİLİYORUZ
Bununla birlikte Mescid-i Aksa'nın İsraillilerin kirli postallarıyla kirletilmesinin ötesinde, burada altta yatan sebebi de biliyoruz" diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Mescid-i Aksa'nın altında açmış oldukları tünellerle zaten kazı faaliyetlerini sürdürüyorlar. Ellerinden gelse bir gün Mescid-i Aksa'yı yıkıp, 'Ne yapalım yıkıldı, bunun yerinde Süleyman Tapınağı vardı. Biz bu tapınağı yeniden inşa ediyoruz' diyecekler. Dolayısıyla hakikaten son derece vahim bir noktadayız" diye konuştu.
Sadece Müslüman ülkeler değil, barıştan, haktan, adaletten yana olan, Filistinlilerin insani haklarını savunan herkesin bu konuda son derece hassas olması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Allah muhafaza yarın çok daha kötü sonuçlarla karşılaşmamak için bugün tedbir almak zorundayız" dedi.
KUDÜS TEMAS GRUBU TOPLANTISI
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu çerçevede Kudüs Temas Grubu'nun toplanmış olmasını önemli bir adım olarak niteleyerek, "Filistin'in birliği bütünlüğü konusunda, Filistin'in haklarının korunması konusunda bir kere daha yekvücut olundu" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN 3 ÖNERİSİ
Kurtulmuş, Rabat'ta yapılan toplantıda Türkiye'nin 3 somut teklifi olduğunu belirtti. Bu teklifler;
1- Uluslararası bir Kudüs Vakfı'nın kurulması.
2- Filistin'in haklarının savunulması konusunda kuşatıcı ve kapsayıcı bir koalisyon oluşturulması.
3- Filistinlilere, haklarını savunabilmeleri için uluslararası hukuk desteği verilmesi.
İSRAİL'İN RAHATLIĞI "KRİMİNALİZE" EDİLEMEMESİ
İsrail’in işlediği suçlarla ilgili hiçbir hesap vermediğini ‘la yus'el vaziyette’ olduğunu belirten Kurtulmuş, sözkonusu önerilerin nihai deklerasyon içine girmediğini ancak toplantı vesilesiyle kamuoyuna duyurulmuş olduğunu belirtti. Kurtulmuş, önümüzdeki dönemde bu öneriler üzerinde çalışmalar yapılacağını ve İİT'ye sunularak kabul edilmesini temin edeceklerini söyledi.
SAVAŞ VE BARIŞTAN YANA İKİ AYRI İRADE
Halihazırda dünyada barış yanlılarıyla, düzen yanlılarıyla çatışma ve savaş yanlıları şeklinde tasnif edilebilecek iki önemli irade olduğunu ifade eden Kurtulmuş şunları kaydetti:
"Biz barış ve düzen yanlılarını bir araya getirmek mecburiyetindeyiz. Şunu hep beraber, dünyadaki bütün barış yanlıları görüyor ki dünya barışının kilidi Ortadoğu'dur. Ortadoğu kilidinin anahtarı ise Filistin'de, Kudüs'te sağlanacak barıştır. Bu barış sağlanmadan ne Ortadoğu'da ne de dünyada barış sağlanabilir. Bu, maliyeti çok yüksek olan bir çatışmadır. İsrail'in ortaya koymuş olduğu bu saldırganlık, sadece Filistinlilere değil, sadece Müslüman dünyasına değil, başta İsrail'deki barış yanlıları olmak üzere bütün dünya insanlarına büyük zararlar veriyor."
20.8ºC
Ankara
