Parçalı Bulutlu 21.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
27.08.2014 10:49

Erdoğan, kongrede son konuşmasını yaptı

Genel Başkan olarak son kez konuşan Erdoğan önemli açıklamalar yaptı.

Erdoğan, kongrede son konuşmasını yaptı

AK Parti, 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'ni yapıyor.

CANLI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede 12. Cumhurbaşkanı Seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Genel Başkan olarak son konuşmasını yaptı. 

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak, emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan Erdoğan, Zafer Haftası dolayısıyla şehitlere rahmet diledi.  

10 Ağustos tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçimine değinen Erdoğan, "Bu teşkilat 10 Ağustos'ta bir tarih yapdı. Bu tarihi hadiseyi bizzat sizler ellerinizle inşa ettiniz. Gayretleriniz, emekleriniz, alınteriniz, dualarınız için sizlere teşekkür ediyorum" dedi. 

TEK TEK TEŞEKKÜR EDİYORUM

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar sorunsuz, kolay bir cumhurbaşkanı seçimi gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, birinci tur, ikinci tur, gibi seçimlerin olmadığını ifade etti ve "Bu süerçte sandığa gidip oyunu kullanan milletimizin her bir ferdine tek tek teşekkür ediyorum" dedi.

GENEL BAŞKANLIK VAZİFESİNİ SİZLERE TESLİM EDİYORUM

13 yıl 13 gün AK Parti'nin Genel Başkanlık görevini yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Bu görevi artık sizlere emanet ediyorum. Yarın saat 14.00'da TBMM'de mazbatımızı alıp yemin ederek Başbakanlık görevini iade edecek ve Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak görevie başlayacağız" diye konuştu.

BUGÜN DEĞİŞEN SADECE ŞEKİLDİR

1 Temmuz’da adaylığımın açıklandığı toplantıda bunun bir nihayet olmadığını, bir son bir bitiş olmadığını, bunun yeni bir başlangıç olduğunu söylediğini hatırlatan Erdoğan, "Sonrasında yaptığımız toplantılarda mitinglerimizde 10 Ağustos akşamı AK Parti genel merkezi balkonunda, bu hususun altını çizmiştim. Bugün değişen unutmayın sadece şekildir. Bugün öz değişmiyor. Bugün partimizin yüklendiği misyon, davamızın ruhu, hedef ve ideallerimiz değişmiyor. Bugün sadece ve sadece isimler değişiyor. Her zaman ifade ettim. AK Parti 13 yıllık bir parti olsa da aslında asırlar öncesinden başlamış kutlu bir yürüyüşün, davanın, mirasını omuzlarında taşıyan bir partidir. 1071’de Malazgirt Ovası'nda, Sultan Alparslan’ın arkasında namaza duran, neferlerin hissiyatı neyse bizim de hissiyatımız işte odur" şeklinde konuştu.

BİZ KÖKÜ MAZİDE OLAN ATİYİZ

"Hicazın çöllerinde sıcağın altında, Sarıkamış’ta Allahu Ekber dağlarının ardında beyaz karların altında şehit olan bizim dedelerimizdir" ifadelerini kullanan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Çanakkale’de yüreğiyle direnen, zafer kazanan şehitler bizim dedelerimizdir. Bizler hep birlikte Kurtuluş Savaşımızda var olmak ya da olmamak, onuruyla yaşamak veya onuruyla şehit olmak arasında seçim yapan kahraman Mehmetçiğin torunlarıyız. Sanmayın ki 13 yıllık bir yoldan geliyoruz. Biz asırlardır yürüyoruz. Biz kökü mazide olan atiyiz. Biz kökü olmayan ruhu olmayan geçmişiyle irtibatlarıyla koparmış bir parti, böyle bir hareket asla değiliz."

İSİMLERİ TEK TEK SAYDI

"Bu harekette Gazi Mustafa Kemal'in ufku vizyonu vardır" diyen Erdoğan, "Menderes’in millet uğruna verilmiş canı vardır. Bu harekette şüpheniz olmasın Necmettin Erbakan’ın da alın teri vardır. Eski başbakanlarımızdan, cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal’ın da emeği vardır. Bu hareket Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya Hacı Bektaş Veli’den Fuzuli’ye, Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a Mehmet Akif’ten Sezai Karakoç’a kadar o bereketli pınarlardan beslenmiş bir harekettir. Biz bu yola 13 yıl önce 100 yıl önce çıkmadık. İşte onun için isimlerin hiç ama hiç önemi yoktur. Hazreti Adem’den bugüne kadar nice insanlar geldiler. Kondular ve göçtüler. Mezarlıklarda ismi unutulmuş bedeni çürümüş, toprağa karışmış nice insanlar var. milyarlarca insan kayboldu ve gitti. Hazreti Adem ile başlayan iyinin ve kötünün mücadelesi devam etti. Hak ile batıl mücadelesi. İsimleri fanidir. Baki olan davadır. Dün bu büyük davanın sancaktarlığını başkaları yapıyor, mücadelesini başkaları veriyordu. Bugün bu sancağı biz gururla taşıyoruz. Yarın da bu dava sancağı düşmeyecek. İstiklalde de bu dava sahipsiz kalmayacak. Bugünün çocukları gençleri bizlerden devralacak ve onurla o sancağı taşıyacaklar" dedi. 

BU DAVA HİÇ BİR ZAMAN KOLTUK DAVASI OLMAMIŞTIR

Gençler seslenen ve "şunu unutmayın" diyen Erdoğan, "Ben olmasam dava ilerleyemez diyen davanın ruhunu, özünü anlayamamıştır. 'Bu dava ancak benim ismimle ayakta kalabilir, ancak benim ismimle şereflenebilir' diyen kibir tuzağına düşmüştür. İstişareyi, danışmayı, ortak aklı dışlayan, ortak kararları şahsi beklentileriyle uyuşmadığı için beğenmeyen bu kutlu davaya haksızlık etmiştir. Zira bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır" ifadelerini kullandı. 

ONLARI KİMSE HATIRLAMIYOR VE HATIRLAMAYACAK

"Bu dava hiçbir zaman tarihin hiçbir döneminde, makam davası, rütbe paye davası olmamıştır" ifadelerini kullanan Erdoğan sözlerini şöyle devam ettirdi: "Bu dava şahsi hırsları, kibri, fitneyi ve nifakı kıskançlığı çelme takmayı, başkasının kuyusunu kazmayı her zaman dışlamış bir davadır. Tarih davasına ihanet edenlerin nasıl onursuzca yok olup gittiğinin örnekleriyle doludur. Bizim dahi yakın tarihimiz davasına ihanet eden, kendisini seçen millete ihanet edip zillete düşen isimlere şahit olmuştur. İşte onları hiç kimse hatırlamıyor ve hatırlayamayacak. Onların iftiralarını kimse hatırlamıyor, hatırlamayacak. Okyanus ötesinden gelen telefonla istifa edenler, darbecilerin haberlerine inanları bugün kimse hatırlamıyor ve hatırlamayacak bunu böyle biliniz."

MİLLET MÜSAADE ETMEMİŞTİR

Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'yi asırlık dava yürüyüşünden koparmaya yönelik girişimlerin olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan "Hiç şüphesiz 91 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca, kabuğu, özü ve ruhu değiştirmeye, Türkiye'yi bu asırlık dava yürüyüşünden koparmaya yönelik girişimler olmuştur. Millet, bu girişimlere izin vermemiştir. Aziz millet, devletinin ve medeniyetinin kadim davasının değiştirilmesine, örselenmesine ve yıpratılmasına müsaade etmemiştir."

KÜRSÜNÜN ARKASINA ŞURA SURESİ'NİN 38. AYESİ ASILMIŞTI

İlk Meclis'te kürsünün arkasına "Onlar işlerini istişareyle yaparlar" mealindeki Şura Suresi'nin 38'inci ayetinin yazıldığını hatırlatan Erdoğan, "İlk Meclis’teki muhteva tam anlamıyla bir Türkiye manzarasıydı. Orada Türkler vardı, Kürtler vardı, Araplar vardı, Çerkezler vardı, Arnavut vardı, Boşnak vardı, Sünniler vardı, Aleviler de vardı. Milletin bütün unsurları, kurtuluş savaşını sevk etmek için gönül birliği yapmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin mayası işte orada atılmıştı" şeklinde konuştu.

DEVLETLE MİLLET ARASINDAKİ MESAFE AÇILDI

Farklılıkların bir zenginlik olarak görüleceğini, Osmanlı coğrafyasındaki bir arada yaşama kültürünün Türkiye Cumhuriyeti'nde devam edeceğini belirten Erdoğan, "Devlet milletine istikamet çizmek istedi. Devlet vatandaşına her şeyine karışmaya, kılık kıyafetine, müziğini dahi şekillendirmeye çalıştı. Adeta tornadan çıkmış gibi şeklen, fikren birbirine benzeyen fertler imal edilmek istendi. Tüm farklılıklar reddedildi. Etnik kökenler, diller değerler reddedildi. Farklı kıyafete tahammül edilemedi. Bu neyi getirdi? Devlet ile millet arasındaki mesafe açıldı. Devlet milletinden uzaklaştı. Ret, inkar, asimilasyon bu tür politikalar geliştirildi" dedi.

İLGİLİ ZATA SÖYLEDİM

2002 seçimlerinin ardından görevi devraldıklarında Türkiye'nin üzerinde kara bulutların dolaştığı karamsar bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ekonomi çok ağır bir krizin içindeydi. Türkiye bütün umutlarını Para Fonu'ndan gelecek borçlara bağlamıştı. Borç verenler her ay gönderdikleri müfettişleri eliyle sadece ekonomiyi değil, siyaseti de kontrol etmek istiyorlardı. Bir gün ilgili zata şunu söyledim: 'Siz bize borç verdiniz. Verdiğiniz borcu ne zaman alacağınızı takip edin. Ama siz bize siyasette yol çizmeye kalkarsanız, kusura bakmayın, biz buna 'evet' diyemeyiz...' Bu görüşmeyi onların en tepesindeki zat ile yaptım. Sayın Babacan da vardı" dedi.

ANLAMSIZ TÜM YASAKLARA SON VERDİK

Türkiye’nin IMF’ye borcunu tamamen sıfırladıklarını, siyasetin üzerindeki vesayetlerin tüm direnişlere rağmen teker teker ortadan kaldırdıklarını belirten Erdoğan, "Anlamsız tüm baskılara yasaklara son verdik. Devlet ile milletin istikametini örtüştürmenin gayreti içinde olduk. Diller inançlar yaşam tarzları üzerindeki kısıtlamaları nihayete erdirdik. Baş örtülü başı açık üniversitelerimizde bir arada okuyor. Ülke bölündü mü? Kavga gürültü arttı mı? Tam aksine artık başı açığıyla başı örtülüsüyle bütün kızlarımız üniversitesinde birlik içinde tahsillerini yapıyorlar. Ne zulümdü bu ya. Bu ülkenin evlatlarına reva mıydı? Devlet dairesine sadece başı açık girebilirdi. Şimdi başı örtülü kardeşim devlet dairelerinde görev alabiliyor mu? Ne oldu devlet yıkıldı mı? Eğer özgürlük diyorsak özgürlük buydu. İşte bu da sağlandı. TBMM’de artık başörtülü olarak milletini temsil edebilmenin önünü hamd olsun biz açtık" şeklinde konuştu. 

Terörün sona ermesi, kanın durması için en cesur adımların, AB üyelik yolunda en kararlı adımların atıldığını ifade eden Erdoğan, Demokratik reformları gerçekleştirdiklerini, insan hak ve hürriyetlerini daha yüksek standartlara kavuşturduklarını vurguladı.

ELİMİ UZATIYORUM

"Son günümde, son dakikalarımda, buradan 77 milyonun her bir ferdine bir kez daha ben elimi uzatıyorum" ifadelerini kullanan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Partim adına, hükümetin adına elimi tekrar uzatıyorum. Diyorum ki biz sizi çok iyi anlıyoruz. Sizin yaşam tarzlarınızı değerlerinizi anlıyoruz. Sizin taleplerinizi, arzularınızı biliyoruz. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. Sizin de bizi anlamanızı istiyoruz. Hangi yasakları aşarak bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyoruz. Nasıl dışlandığımızı görmenizi, anlamanızı istiyoruz. Hatta bir başbakan olarak bile aldığımız hakaretleri vesaire bilmenizi istiyoruz. Biz sizlere her zaman gönlümüzü açtık anlamadınız. Ama bugün diyorum ki, sizin de bizlere gönlünüzü samimi olarak açmanızı bekliyoruz. Biz bizim yaşadıklarımızı hiç kimse yaşamasın istedik. Eski küslükleri, dargınlıkları, gerilimleri, kamplaşma ve kutuplaşmaları bir kenara bırakalım diyoruz.

MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ

Cumhurbaşkanı yemin törenine katılmayacağını açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Bakıyorsunuz ana muhalefetin başındaki zat, yarın halkın seçtiği cumhurbaşkanının yemin törenine katılmayacağını söylüyor. Yani oraya katılmamakla bize ne kaybettirir? Hiçbir şey. Ama kendisinin çok şey kaybedeceğini tekrar hatırlamak isterim. Çünkü biz bu yolda birileriyle yürümedik, milletimizle yürüdük, milletimizle de buralara geldik" dedi.

KUTUPLAŞMA TÜRKİYE'YE ZARARDAN BAŞKA BİR ŞEY VERMİYOR

Her türlü gerilim, kamplaşma ve kutuplaşmanın Türkiye’ye zarardan başka bir şey vermediğini belirten Erdoğan, "Üsluplarımız yöntemlerimiz farklı olabilir. Hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. Şunu unutmayın, milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir, devletimiz bir. Mücadele eden, emek veren, millete projelerini anlatan herkes için sandıktan çıkmak mümkündür. Bu ülkede seçimler 1950’den bu yana şeffaf şekilde yapılıyor. Hiç kimse kendisini umutsuz hissetmesin. Seçimler ve sandıklar da millet için her zaman takdirini kullanacağı bir vasıtasıdır. Muhalefetin kendisini yenileme ihtiyacı çok açıktır. Kutuplaşma ile muhalefet yapılamayacağı görülmüştür. Sokaktan medet umarak, Türkiye düşmanlarıyla muhalefet yapılamayacağı görülmüştür" diye konuştu. 

BUGÜN YENİ TÜRKİYE'NİN DOĞUM GÜNÜ

"Bugün yeni bir gün. Bugün Türkiye’nin özüne döndüğü gün. Bugün Türkiye’nin istikbalinin her zamankinden daha açık olduğu bir gün" diyen Erdoğan, "Bugün Yeni Türkiye’nin doğum günü. Yeni Türkiye siyasetin vesayetten kurtularak özerkleştiği bir Türkiye’dir. Her sorunun çözüm aracı siyasettir. Her meselenin çözüm zemini TBMM’dir. Artık bunların dışında bir yol, yöntem Türkiye için söz konusu olamaz. Bugün siyaset artık mecrasını bulmuş vaziyettir" ifadelerini kullandı. 

MİLLETE RAĞMENCİLİĞİN SONU GELMİŞTİR

Yeni Türkiye'nin güçlü bir temele dayandığını belirten Erdoğan, "Türkiye bugün çözüm sürecine girmişse, toplumsal barışa doğru ilerliyorsak bunun temelinde yeni Türkiye’nin yeni siyaseti vardır. Dayatmacılığın sonunu getiren, çoğulculuğun önünü açan yeni sosyolojik dinamikleri herkesin iyi okuması gerekiyor. Türkiye’de millete rağmenciliğin sonu gelmiştir. Toplumsal meşruiyet siyasetin ana dayanağıdır. Türkiye ancak çoğulculukta uzlaşabilir" dedi. 

BARIŞ SÜRECİ TOPLUMA EMANET

Yeni Türkiye kurulurken eski Türkiye'nin özlemini duyanların olduğunu belirten Erdoğan, eski Türkiye'nin aktörlerinin çatışmayı sürdürmek istediklerini söyledi. "Barış umudu çoğaldıkça bunu tersine çevirmek isteyenler harekete geçiyorlar" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Terör meselesi eski Türkiye’nin meselesidir. Yeni Türkiye’de siyaset dışı araçlarla iş görme imkanı kalmamıştır. Şiddet araçlarına prim veren bir siyasetin yeni Türkiye’de karşılık bulması mümkün değildir. Barış süreci topluma emanettir" diye konuştu. 

ESKİ TÜRKİYE'NİN BİR BAŞKA AKTÖRÜ PARALEL DEVLET

Eski Türkiye’nin bir başka aktörünün de paralel devlet yapılanması olduğunu ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyasi temsil yetkisine, siyasi meşruiyete sahip olmadan, meşru demokratik siyaseti tahrip etmek istemektedir. Devlet kurumlarında elde ettiği yetkiyle siyaseti şekillendirmek arzusundadır. CHP ve MHP’nin paralel yapıyla iş birliği yapmaları, bürokratik vesayette aynı istikamete bakıyor olmalarının sonucudur. Siyaset bu girişime taviz veremez. 17 – 25 Aralık operasyonları darbe girişiminden başka bir şey değildir. AK Parti bu darbe girişimi karşısında cesaretle durmuştur. Devlet içindeki paralel yapı siyaseten mahkum olmuştur. Türkiye’nin yaşadığı son iki seçim, paralel yapının ve destekçilerinin siyaseten tasfiyesi olmuştur."

GÜVENLİK KURUMLARI VE YARGI YENİDEN YAPILANDIRILMALI

Güvenlik kurumlarının ve yargının demokratik meşruiyet temelinde yeniden yapılandırılmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, HSYK’nın kendisini tahkir eden tweetler atarak hakaret eden savcıya dava açmayarak korumacılığın içine girdiğini söyledi ve "Bu kadar sorumsuz olan bir kişiden siz adalet bekleyebilir misiniz? İşte bunların hesabının sorulacağı günler de yakındır" dedi.

HUKUK BİR AVUÇ HAŞHAŞİNİN ŞANTAJINA MAHKUM BIRAKILAMAZ

"Hukuk sistemi bir avuç haşhaşinin şantajına mahkum bırakılamaz" diyen Erdoğan, 'Pensilvanya hukuk sistemine emir veremez, talimat veremez. Hasan Sabbah benzeri meczupların oyuncağı asla olamaz. Vatansever hakim ve savcılar aralarındaki haşhaşileri temizleyecek hukuk sistemi üzerindeki gölgeleri de kaldıracaktır' şeklinde konuştu. 

NEDEN TÜRKİYE'DE DEĞİL DE PENSİLVANYA'DASIN?

Yeni Türkiye’de devlet içinde paralel devlet yapılanmasına, çetelere, mafyatik örgütlere asla izin verilmeyeceğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Paralel yapının tabanındaki mensuplarına sesleniyorum. Lütfen kendilerini sorgulasınlar. Ey Pensilvanya’daki zat, sen bu Türkiye’yi seviyor musun? Türkiye’yi seviyorsan neden Türkiye’de değil de Pensilvanya’dasın? Gel o zaman Türkiye’ye deyin. Gel Erzurum’a, gel Ankara’ya, gel Konya’ya. Niçin buralar değil de Pensilvanya? İnzivaya çekilmekse buralar da oralardan çok daha anlamlı olacaktır."

MİT'E NEDEN KAST ETTİĞİNİ SORGULASINLAR

"Hizmet diyerek yola çıkan bir yapının MİT’e neden kast ettiğini, CHP ile MHP ile HDP ile neden işbirliği yaptığını sorgulasınlar" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu yapının uluslarası bağlantılarını sorgulasınlar. Eğer bu sorgulamayı yapıyorlarsa inanıyorum ki yanlışı görecekler, AK Parti’nin kendi partileri olduğunu tekrar fark edeceklerdir. Allah zihinlerini açsın, gönüllerini açsın. Kardeşliğimizi yeniden tesis etsin diye dua ediyorum" dedi. 

PARALEL YAPIYA KARŞI KURUŞ ETKİLİ OLDU

Yeni Başbakan'ın paralel devlet yapısıyla mücadelede son derece azimli ve cesur olacağına yürekten inandığını belirten Erdoğan, yeni genel başkan ve başbakanın seçilmesinde bir çok kriterin yanında, paralel yapıya karşı duruşun etkili olduğunun altını çizdi. 

"Milletimiz bize yetki verdi" diyen Erdoğan, "Aziz milletimize karşı haince duruş sergileyenler bunun hesabını verecekler, vermeye başladılar. İhanet cezasını alacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamında bu ihanetin hesabını sormak benim de boynumun borcudur. Bu konuda kimse cumhurbaşkanlığı makamında benim sessiz kalmamı beklemesin" dedi. 

CUMA GÜNÜ BUNU BİTİRECEĞİZ

Seçilecek genel başkanın yarın akşam kendisi tarafından yeni hükümeti kurmakla görevlendirileceğini belirten Erdoğan, yeni kabinenin birlikte değerlendirilmesinin ardından Cuma günü netleşeceğini vurguladı. Erdoğan, güven oyunun alınması takdirde 62’nci hükümetin kurulacağını ifade etti. 

AHMET DAVUTOĞLU KARDEŞİMİZİ İMZALARINIZA SUNUYORUM

"Dışişleri Bakanımız Konya milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimizi imzalarınızla siz değerli delegelerimize sunuyorum" diyen Erdoğan, "Bu ismi çok uzun istişarelerin ardından hep birlikte belirledik. MYK’da, MKYK’da, il başkanları toplantımızda, belediye başkanları toplantımızda, istişarelerimizi yaptık" dedi. 

"SAYIN DAVUTOĞLU BİR EMANETÇİ DEĞİLDİR"

"Şunu ifade ediyorum. Bir çok gazeteler yazıyor çiziyor. Bu bizim değerlerimizde kültürümüzde yok. Sayın Davutoğlu bir emanetçi değildir. Bunun böyle bilinmesini istiyorum" diyen Erdoğan, AK Parti'nin tek adam partisi olmadığını söyledi. 

Yeni genel başkandan AK Parti teşkilatının da Türkiye'nin de beklentilerinin olduğunu ifade eden Erdoğan, "Teşkilatı derhal kucaklayacak, yarından itibaren ilk hedef 2015 seçimleri. İkinci hedef 2019 seçimleri. Üçüncü hedef 2023 seçimleri. Ve böylece 2023 hedefimizi inşallah yakalayacağız. 2015 seçimleri bizim için önemli. Yeni bir anayasayı yapacak çoğunluk 2015 seçimlerinde hedef olmalı" dedi.

 

Sıradaki Haber
AK Parti'de tarihi gün
Yükleniyor lütfen bekleyiniz