Çok Bulutlu 16.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
TRT Haber 01.07.2022 13:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Selden zarar gören yerleri afet bölgesi ilan ettik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Selden zarar gören bölgeleri de özellikle genel hayata etkili afet bölgesi ilan ettik. Devletin yapması gereken destekler yardımlar neyse bunları süratle yapacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Selden zarar gören yerleri afet bölgesi ilan ettik
[Fotoğraf: AA]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı kıldığı Hz. Ali Camii'nden çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle;

Son bu NATO Zirvesi, gerçekten ülkemizin özellikle terörle mücadele, bunun yanında diğer NATO ülkeleriyle olan birlikteliği ve tabii son olarak önümüze getirilen İsveç-Finlandiya üyeliği konusu. Tabii bunu bazıları üyelik olarak ifade ediyorlar ancak bu, bir davet sürecidir. Bizler bu davete şu anda ne yaptık? 'Evet' demiş olduk. Bu davetin bazı şartları var. Bu şartlarımızı da ne yaptık? Sözleşmenin içerisine yerleştirdik ve bu sözleşmeyle birlikte de NATO Zirvesi'ne gittiğimizde ilk gün dörtlü bir görüşme gerçekleştirdik.


 

Zaten bir gün önce de yine görevli arkadaşlarımız bu çalışmaları yaptılar ve bu çalışmalar da önümüze geldi fakat liderler olarak yaptığımız görüşmeden sonra dedik ki: 'Bu arkadaşlarımız tekrar bir görüşmeyi devam ettirsinler.' Tekrar bir görüşme yaptılar ve o görüşmeden sonra da bizler bu sözleşmenin içerisine girmesi gereken, özellikle teröre ve teröristlere yönelik şartlarımızı koyduk. Bu şartlar kabul edildi. Neydi bu şartlar, tabi bugüne kadar Avrupa Birliği bu işi hep PKK ile geçiştirdi.

Biz ise 'Hayır' dedik. 'Artık bu, PKK'yla kabul edilebilecek bir terör mücadelesi değildir. Şimdi buraya PYD, YPG ve FETÖ terör örgütlerini de bu sözleşmenin içerisine yerleştirmemiz gerekiyor.' Tabii biraz böyle yan çizmeye filan kalktılar ama biz kendilerine dedik ki: 'Bu, bizim kırmızı çizgimizdir. Dolayısıyla bunu eğer kabul etmeyecek olursanız buradan kesinlikle bu anlaşmaya 'Evet' diyemeyiz. Bu şekilde dönersiniz.' Sonra tekrar görüşmeler devam etti. Sonunda kabul ettiler. Ve bunun tabii şimdi yazılı metne girmiş olması, hele hele bir NATO sözleşmesinin mutabakat zaptının içerisine, özellikle PKK'nın dışında YPG, PYD ve FETÖ terör örgütü olarak bunun yerleşmiş olması, bizim bu süreçten nasıl bir başarıyla çıktığımızın en güzel ifadesidir. Onun için de tabii söylediğiniz bu dergiler, uluslararası camiada etkinliği, yetkinliği olan dergiler de bunu bu şekilde kayda geçmiş oldular. İşin gerçeği de budur.

NATO zirvesinde de bir iki üç dakikalık sesli değil fakat görüntülü olarak terörle mücadelemizi, Türkiye'deki terör gösterilerini de aynı zamanda Avrupa'nın değişik ülkelerindeki terör örgütlerinin gösterilerini de orada yayına geçirdik ve NATO ülkeleri de bunları görüntülü olarak orada seyretme imkanı buldular. Tüm bunlar, dağıttığımız belgelerle onlara alın, bakın, görün dedik. Bu bakımdan da gerçekten bu bizim oradaki mücadelemizin adeta bir zaferle neticelenmesi oldu.


 

"Yunanistan sözünde durmuyor"

Bizim Yunanistan'la şöyle bir savaşa girelim, bir savaş yapalım, böyle bir derdimiz yok. Ancak Yunanistan verdiği sözlerde durmuyor. Sıkıntı burada. Şurada çok kısa bir süre içerisinde 147 kere hava ihlali yaptılar. Şimdi biz eğer komşuysak, eğer dostsak, eğer barış içerisinde yaşamak istiyorsak, bizim hava sahamızı 147 kere niye ihlal ediyorsunuz? Tabii böyle bir ihlal yaparsanız o zaman bize düşen nedir? Benim Hava Kuvvetlerim de size kalkıp gerekli olan görüntüyü, görselliği verecektir. Hava Kuvvetlerimizin yaptığı da budur. Zaten bunu yapmazsa benim vatandaşlarım ne der? 'Bizim Silahlı Kuvvetlerimiz nerede' demez mi?' Onun için de Silahlı Kuvvetlerimiz üzerine düşen görevi yapmaktadır. Bundan sonra da yine bu hava sahası ihlalleri devam edecek olursa aynı şekilde bize düşen görevi de biz yerine getirmeye devam ederiz. Burada Miçotakis sadece yani hakkı teslim etmiştir, diyeyim ama birçok liderler, bilmiyorum kim sufle etmiştir, bizi barıştırmak için çok gayret sarf ettiler. Dedik ki 'Şu anda böyle bir şey düşünmüyoruz. Gelecekte şartlar neyi getirir, neyi götürür, buna göre bakar ona göre de değerlendirmesini yaparız.

"Zelenskiy ve Putin ile görüşeceğim"

Arkadaşlarımız şu anda gerek sayın Putin ile gerek sayın Zelenskiy ile randevu için görüşmelerini yapacaklar ve görüşmeler neticesinde Sayın Putin'le de Sayın Zelenskiy de görüşmeleri yapıp, yani biz burada bir re-export yapmak suretiyle üzerimizden bu buğday, arpa, yulaf, ayçiçeği yağı vesaire olmak üzere bunları biz şu anda mağduriyet çeken ülkelere gönderebiliriz. Bizim silolarımız şu anda hamdolsun iyi konumda. Ama bu işin sıkıntısını çeken ülkelere biz buradan aracı olmak suretiyle gönderebiliriz. 20 civarında gemimiz şu anda oralarda ve her an oradan hareket etmeye hazır durumdalar. Bunu gerek sayın Putin'le gerek sayın Zelenskiy ile görüştükten sonra zaten ön görüşmeler yapıldı, yapılıyor. İnşallah onların vereceği olumlu cevaplarla adımı atacağız.


 

Afet bölgesi kararı

Son dönemde hakikaten çok ciddi afetlerle, felaketlerle karşı karşıyayız. Rabb'im yardımcımız olsun. Bakan arkadaşlarımız, tüm kurum kuruluşlarımız, bütün bu afetler karşısında gerek yangınlar gerek sel afetleri karşısında yoğun bir çalışmayla kısa zamanda bunların üstesinden geldik, geliyoruz. İşte bu son yani Kastamonu, Sinop, Zonguldak, Karabük, Bartın, Düzce, Sakarya ki burada da 7 şehrimiz böyle bir sıkıntıyı yaşadılar, yaşıyorlar. Fakat bunların da inşallah üstesinden geldik, geliyoruz. Ve yoğun bir şekilde kurumlarımız buradaki çalışmaları devam ettiriyor. İşte dün yine biliyorsunuz Artvin'de Kemalpaşa'da heyelan sebebiyle de bir tırımız kayaların altında kaldı. Bir vatandaşımız orada rahmetli oldu. İki yaralımız var. Orada da yine ilgili kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Keçiören'deki olay yine ayrı bir afet.

Tabii bu afetlerden sıfırlamak, bunlar olmaz demek, mümkün değil. Dünyanın her yerinde olduğu gibi aynı şekilde bizlerde de bu oluyor. Son yangın afetinde tüm itfaiye ekiplerimiz kurum kuruluşlarımız 4,5 günde bu afeti hamdolsun söndürdüler üstesinden geldiler. Bütün soğutma çalışmalarını yaptılar. Ama nedir, 5 bin 500 hektarlık bir alanı da maalesef bu afette kaybettik. Şimdi oraları yeniden yeşillendireceğiz ve yeşillendirmek suretiyle de inşallah eskiye bunu dönüştürelim diyoruz.

Bu zarar gören bölgeleri de özellikle genel hayata etkili afet bölgesi ilan ettiğimizi söyleyeyim. Onun için de afet bölgeleriyle ilgili devletin yapması gereken destekler, yardımlar neyse bunları da süratle gerçekleştireceğiz.

Sıradaki Haber
Busenur'un can verdiği ev tavana kadar su doldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz