Çok Bulutlu 23ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
27.09.2013 21:31

Çiller: Başbakanlıktan dahi vazgeçtim

Çiller, 28 Şubat davası kapsamında müşteki sıfatıyla yazılı beyanda bulundu

Çiller: Başbakanlıktan dahi vazgeçtim

28 Şubat davası kapsamında talimatla ifadeye çağrıldığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne avukatı aracılığıyla 4 sayfalık dilekçe veren Tansu Çiller, o dönemde Meral Akşener'in Batı Çalışma Grubu ile ilgili bazı belgeler getirdiğini ve bu belgeleri incelediğini ifade etti.

Çiller, bu belgelerin dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a iletildiğini belirterek, "Erbakan, belgeleri dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e götürmüş ve Cumhurbaşkanı'nın da o belgeleri üst rütbeli subaylar ile paylaşması üzerine sivil toplum kuruluşlarında ve basın yayın organlarında dönemin içişleri bakanı, eşim, çocuklarım ve benim aleyhimde asılsız olarak karalama kampanyası başladı" ifadelerini kullandı.

Çiller, 28 Şubat kararlarının imzalanmasına ilişkin de şunları kaydetti:

"Erbakan ile görüştüm ve Milli Güvenlik Kurulu kararlarının tavsiye niteliğinde olduğunu, 28 Şubat 1997'de alınan kararların imzalanmasının nedeninin de esasen bu kararların tavsiye niteliğinde olmasından kaynaklandığını, bu kararların Bakanlar Kurulu'nda ve Meclis'te görüşülerek, şayet uygun bulunacak olanların uygulamaya konulabileceğini (Bu kararlar, hükümetimiz tarafından uygulamaya konulmamıştır) ancak, asıl tercihimin ve doğru olanın, bu kararlar görüşülmeksizin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını emekliye sevk etmemiz gerektiğini söyledim.''

"ERBAKAN HAKLI ÇIKTI"

Komutanların emekliye sevk edilmesi yönündeki teklifini rahmetli Erbakan'ın, "Kararnameyi Cumhurbaşkanı imzalamaz ve yıpranırız"’ diyerek geri çevirdiğini belirten Çiller, "(O zaman biz de erken seçime gideriz) dedim. Sayın Erbakan bu teklifi de 'Bizi seçime sokmazlar, partilerimiz hakkında kapatma davası açarlar ve toplumdaki gerilim artar' diye kabul etmedi. Nitekim 22 Mayıs 1997'de Refah Partisi hakkında kapatılma davası açılmıştır" görüşünü aktardı.

"RAHMETLİ MUHSİN YAZICIOĞLU'DA DESTEKLEDİ"

Rahmetli Başbakan Erbakan'ın önerisi üzerine kendisinin başbakanlığının öne alınması yönünden anlaştıklarını anlatan Çiller, ''Başbakanlığımda kurulacak yeni hükümeti destekleyecek 278 milletvekili ile rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve 3 milletvekili arkadaşının imzalarını alarak köşke çıktık. Maalesef Cumhurbaşkanı, güvenoyu verecek 282 milletvekiline rağmen hükümeti kurma görevini, milli iradenin yansıttığı çoğunluğa değil de o aşamada azınlık olan muhalefetin temsilcisine verdi" ifadelerini kullandı.

"BÇG BELGELERİNİ BİZ ORTAYA ÇIKARDIK"

"Batı Çalışma Grubu ile ilgili belgeleri ilk kez biz ortaya çıkardık. Hukuksuz olan bu yapıyı milletimize bize duyurduk'' ifadesini kullanan Çiller, toplanan belgelere göre Batı Çalışma Grubu'nun öncelikli hedefinin, DYP liderinin örtülü olarak yıpratılarak siyaseten bitirilmesi yolu ile DYP'nin çökertilmesi ve hükümetin düşürülmesi olduğunun açıkça anlaşıldığını vurguladı.

BAŞBAKANLIKTAN DAHİ VAZGEÇTİM"

Çiller, kendisiyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:

''Bu duruma son vermek, Türkiye'nin önünü açmak, askeri vesayetten kurtarmak ve demokrasinin yerleşmesi için başbakanlıktan dahi vazgeçtim. Sadece askeri vesayetin kaldırılması ile değil, iktidar olmak için her şeyi mubah gören siyasetçiler ve istediklerini almak için her türlü iftirayı atan demokrasi düşmanları ile mücadele ettim. Esasen bugün iktidarda olanlar da ancak devletin başının desteğini aldıktan sonra bu hesabı sorabilir hale gelmiştir." 

Sıradaki Haber
Demokratikleşme Paketi'nin açıklanacağı yer ve zaman belli oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz