"Bu algıyı değiştirmek zorundayız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''CHP olarak batı kulübünden ayrılmayı veya çekilmeyi doğru bulmuyoruz. Biz yönümüzü çağdaş uygarlığa çevirmiş bir partiyiz'' dedi.

İstanbul'da düzenlenen ''Küresel Ekonomik Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisi'' toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin enerji alanında yüzde 60-70 dışa bağlı, Rusya'ya bağlı olduğunu ve Nabucco projesinin öldürüldüğünü söyledi.

Hükümetin Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Suriye'de gelişen olaylar Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığına gölge düşürüyor. Sınırlar yol geçen hanı. En son Cilvegözü'nde bir patlama oldu. Araçla gelen iki kişi Türkiye'ye kaçmış. Nasıl kaçarlar, bunlar gümrükten geçmiyorlar mı? Anlıyoruz ki bu sınır kapısı bizim bildiğimiz kapı değil. Kontrol yok. Kontrol edilirse Türkiye'den gidenler de anlaşılacak. İlginçtir Türkiye, Suriye politikasında yalnız kaldı. Sayın Erdoğan, 'Uluslararası camia maalesef Suriye konusunda kendisinden beklenen tepkiyi ortaya koydu diyemeyiz. Bu, kıyıda kenarda kalan 3-5 ülkeye bırakılmış durumda' diyor."

İlk kez güçler ayrılığını, metroyu ve pek çok yeniliği dile getiren partinin CHP olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu yenilikçi örneklere rağmen hiç hak etmediği halde CHP'nin statükocu, darbeci, yeniliklere kapalı olarak adlandırıldığını ve bu algıyı değiştirmek zorunda olduklarını söyledi.

-Sorular-

Konukların sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin Türkiye'deki sıcak para çıkışına nasıl bir çözümü var?'' şeklinde soruya, şöyle yanıt verdi:

''Eğer sıcak para yatırıma dönüşüyorsa, reel sektör bundan yararlanıyorsa, katma değeri yüksek yeni teknolojiler getiriyorsa, bu bizim için büyük bir avantaj. Bunu özendirmek gerekiyor. Ama borsada oynayıp para götürüyorsa ya da yüksek faiz elde edip götürüyorsa... Parayı ürkütmek doğru değil ve bu konuda 'Ben iktidar oldum, hemen önlemini alırım' demek de doğru değil. Samimi olmak lazım. Brezilya bunu çözdü. Sıcak paranın kendi ülkesinde kalışına göre vergi uygulaması getirdi. Böylece paranın ülkede kalmasını özendirdi. Buna benzer uygulamalar geliştirilebilir. Daha dikkatli ve özenli politikalarla çözüm getirilebilir.''

''CHP iktidarda olursa uluslararası alanda kime yakın olur?'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Biz batı kulübünde yer alan bir ülkeyiz. OECD'de varız. IMF'in ortağıyız. CHP olarak batı kulübünden ayrılmayı veya çekilmeyi doğru bulmuyoruz. Biz yönümüzü çağdaş uygarlığa çevirmiş bir partiyiz. Şangay işbirliği örgütü önemlidir. Bu şu anlama gelmesin, biz yüzümüzü batıya, sırtımızı doğuya döndürmüş değiliz. Çin'i, Hindistan'ı iyi biliyoruz. Bu örgütle ticari, siyasi ve kültürel işbirliklerini geliştirmeliyiz. Bunu tüm komşularımızla da geliştirmeliyiz'' yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, ''AB'ye yönelik çalışmaları yeterli görüyor musunuz, yeterli görmüyorsanız önerileriniz nedir? şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

''AB ile ilişkilerimiz son derece kötü. AB yetkililerine de anlattım. 'Siz bize çifte standart uyguluyorsunuz' dedim. Belki diğer ülkelere göre Türkiye kolay hazmedilecek bir ülke değil. Ancak bu hiçbir zaman tam üyeliğe engel olmamalı. Artı, AB verdiği sözü de tutmuyor. Kıbrıs referandumunda da halen verdikleri sözü tutmadılar. Avrupa'da Türklere bakış açısı pek samimi değil. Biz AB'ye mahkum değiliz. Alırlar almazlar onlar bilir. AKP kendi üstüne düşen görevi yapmıyor. Biz AB standartlarını kendi irademizle yakalamalıyız.''

-Sağlık uygulamaları-

Sağlık uygulamalarına yönelik bir soruya karşılık da Kılıçdaroğlu, ''Hastaneler konusunda atılan birleştirme adımı önemliydi. Ancak daha sonra alınan kararlar sağlığı farklı bir alana taşıdı. Şu anda bile sağlıkta olağanüstü bir açık var. Sağlık alanı, çok yönlü düşünülmesi gereken bir alan. Sağlıkta monopol piyasa vardır. Bütün bunların bir arada düşünülmesi lazım. Sağlık çalışanını da düşünmek gerekiyor. Bu konuda çalışmamız ve raporlarımız var. Bedava sağlık hizmeti olmaz. Bedava derseniz halkı aldatırsınız. Bu alandaki temel sorun, kayıt dışı çalışmadır. Yaklaşık 4,5-5 milyon kişi sigortasız çalışıyor. Kayıt dışı sadece sağlık alanındaki bir sorun değil. Kayıt dışı çalışma önlenmezse sağlıktaki açık kapatılamaz'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, kültür ve kimlik hakları konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine de ''Kişiyi kendi bulunduğu kültürden koparmamız mümkün değil. O kültürü de zenginlik olarak görmemiz lazım. Anadil yasağının kalkması konusunda ilk yasa teklifini CHP vermiştir. Anadilin öğrenilmesini ve devletin katkı yapmasını destekliyoruz. Ama eğitim dilinin Kürtçe olmasını parti olarak doğru bulmuyoruz'' dedi.