Çok Bulutlu 14.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
11.06.2013 11:56

Başbakan grup toplantısında konuştu

Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında konuştu.

Başbakan grup toplantısında konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısındaki konuşmasına Taksim Gezi Parkı'nda yaşanları değerlendirerek başladı.

Başbakan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmadan bazı ara başlıklar şöyle: 

"AYRIMCILIK YAPMADIK"

AK Parti olarak toplumsal hadiseleri okumak, yaşanan olayları analiz etmek ve iyi değerlendirmek konusunda her zaman çok büyük hassasiyet içerisinde olduk. Yaptığımız anket sonuçlarını doğru okuyarak bu başarıyı elde ettik. Sandıktan çıkan sonuçlar, çok büyük bir başarı ortaya koyduğu zaman muzafferlerin mağruriyeti içinde değil kendimizi yenilmişlerin yerine koyduk.

2009 mahalli seçimleri sonuçlarında netice istediğimiz gibi olmadığında nerede hata yaptığımızı en ince ayrıntılarına kadar analiz ettik. Ekiplerimizi toplayarak bize oy vermeyen kitleyi de anlamaya çalıştık.

Terör meselesine böyle bir hassasiyetle yaklaştık, farklı etnik grupların, inanç gruplarının meselesine böyle bir hassasiyetle yaklaştık. 

İnanç güvenliğini, nesil güvenliğini düşünmek zorundayız. 

"YÜZDE 100'ÜN PARTİSİYİZ"

Cumhuriyet mitinglerinin amacını bildiğimiz halde acaba göremediğimiz bir yönü var mı diye yaklaştık.

Yüzde 50’nin oyu ile iktidara gelmiş olsak da kendimizi her zaman yüzde 100’ün partisi olarak gördük her zaman kucaklayıcı bir yaklaşık sergiledik. 

Etnik milliyetçiliği, dini ayrımcılığı ayaklarımızın altına aldık. Bölgesel ayrımcılık yapılamaz dedik, batı ne gördüyse doğu aynısını görecek, kuzey neyi gördüyse güney aynısını görecek dedik. Ve bunu da büyük ölçüde başardık.

"11 YIL ÖNCE İNANIR MIYDINIZ?"

Yaptığımız tüm açıklamalarda, uygulamalarımızda bunu göreceksiniz. 11 yıl önce Hakkari’ye 'havaalanı yapılacak' dense acaba kim inanırdı? 'Iğdır’a, Şırnak’a, Ağrı’ya, Muş’a havaalanı yapılacak' dense kim inanırdı?

Iğdır bitti, Hakkari ve Şırnak bitmek üzere onların da açılışını yapacağız.

Bir ayrımcılığın içerisinde olmadığımızın bundan daha güzel bir göstergesi olabilir mi?

Kardeşlik kavramı, tüm konuşmalarımızın, tüm faaliyetlerimizin odak kavramıdır.

Birlik, bütünlük dayanışma kavramı, yaşatma mücadelesi verdiğimiz kavramlardır. Ötekileştiren, farklılaştıran bir yaklaşımı hiçbir zaman kabul etmedik. Hep kucaklaşmadan, helalleşmeden yana olduk.

"MEŞRU TALEPLERE AÇIĞIZ"

İnsanımızı bu olaylara sevk eden nedenleri, bazı gençlerin bu konuya neden tepki verdiğini araştırıyoruz. Bu güne kadar olduğu gibi hiç kimseyle, hiçbir kesimle inatlaşmadık. Vatandaşın hassasiyetlerine kulak tıkayarak bir kenara itmeyeceğiz. Meşru taleplere, demokratik taleplere kulak vermeye devam edeceğiz. 

Şimdi bu olaylara baktığımda, acaba ne istedikleri belli mi? Ne talep ettikleri belli mi? Sizler bundan bir şey anlayabildiniz mi? Meselenin başladığı yönden sapmasına izin vermeyeceğiz.

Farklı zeminlerde farklı hesaplaşmalara girenleri karşı kararlı bir duruş sergileyeceğiz. Farklı tezgahlarla nasıl baş ettiysek, onlara karşı nasıl dik durduysak, kararlılığımızı sürdüreceğiz. Ne kimseye dayatma yaparız, ne de kimsenin dayatmasına ‘eyvallah’ deriz.

Son iki hafta içinde meydana gelen olayları tek boyutlu olaylar olarak görmüyoruz. Gezi parkındaki ağaçların taşınmasına karşı olan eylemler, en başında farklı bir mecraya kaymaya başlamıştır. Siyasi bir istismarın sonucu bunlar ortaya çıkmıştır.

PROJEYE CHP'LİLER DE 'EVET' DEDİ

Bu proje İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde, CHP’li üyelerin de onayıyla başlatılmıştı. Bunlar onaylarını da inkar ederler. Bazı siyasilerin sürece dahil olmaları, oy verdikleri projeye itiraz etmeleri yani çark etmeleri durumu bu hale getirmiştir. Kaldırım taşlarının sökülmesi, Kamu mallarına zarar verilmesi, sivil vatandaşlarımızın araçlarına zarar verilmesi bir çevre katliamı değil mi? İki haftadır yaşananlar çevre hassasiyeti olarak algılanmamalıdır. Olaylardan sonra 3 gencimiz hayatını kaybetti, 1 komiserimiz şehit edildi.

Anara’da bütün otobüs duraklarının, reklam panolarının halini görüyorsunuz. Bunlar mı çevreci, bunları çevre adına mı yaptılar, çevreye saygı bumudur. 

Belediye otobüsleri tahrip edilmiş, esnafın dükkanları yağmalanmış, ciro zararına uğratılmıştır. Tencere tava sesi ile gece geç vakitlere insanlar rahatsız edilmiştir. 

Hava kirliliğinin de gürültü kirliliğinin de çevreye zarar vermek olduğunu bilmeleri lazım. 

TÜRKİYE EKONOMİSİ AÇIKÇA HEDEF ALINDI

Bu eylemlerle Türkiye ekonomisi açıkça hedef alınmıştır. Faiz yükselmiş, borsa düşmüş, yatırım ortamının kötüleşmesine sebep olmuştur. İçerinin ve dışarının dayanışması ile Türkiye’nin imajı bozulmuştur. 

Şiddet sarmalına dönüşen bu hadiseleri demokratik bir hak arama arayışı olarak görmek mümkün değildir. 

Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemler çevreci bir eylem olarak gösterilirken, bunun dışındaki eylemler şiddet eylemleri olarak gösteriliyor. Hiç de öyle değil. Türkiye’nin her yerinde gerçekleştirilen eylemler hep Taksim Gezi Parkı eylemlerinin arkasına sığınmıştır. 

EYLEMLERE KATILANLARIN YÜZDE 95'İ GEZİ PARKI'NI BİLMEZ

Bu eylemlere gelenlerin yüzde 95’i Taksim Gezi Parkı nerede deseniz bilmez. Buralar benim doğup büyüdüğüm yerler, çok iyi biliyorum. Belediye başkanlığımız döneminde de buralarda neler yapılabilir bunların hayalini kurdum. Olay 15 tane ağacın sökülmesi ile ilgili değil. 

Ağaçlar ağaç sökme makinesi ile sökülür ve bir başka yere dikilir. Aynı şekilde çeşitli fidanları aynı şekilde dikersiniz. Bunlar, asıl sandıktan çıkamayanların, kendilerine alternatif yol aramalarıdır. 

Çevre hassasiyeti daha farklı eylemlere ve amaçlara bir paravan oluşturmuş, demokratik yönetime karşı illegali maskeleme görevi görmüştür. Bunlar hukuk içerisinde mi yapılmıştır, yasal çerçevede mi yapılmıştır?

GÜÇLERİ YETSE O DEV ÇINARLARI DA YIKARLARDI

Beşiktaş’ta Başbakanlık ofisine şiddet kullanarak saldıran kitleler, Gezi Parkı’nın arkasına saklanmış ve Dolmabahçe’de ofisin olduğu o caddede bir tane yaya kaldırımında kilit taşı kalmamıştır. Bu çevre katliamı değil mi? Güçleri yetse inan o dev çınarları yıkarlardı.

Ankara’da yapılan Vandallıklar Taksim Gezi Parkı’ndan güç almıştır. Türk Bayrağı'nı yakacak, Taksim Meydanına o paçavraları asacak kadar, o bölücü posterleri asacak kadar alçalmışlardır. 

KUSURA BAKMAYIN BU TAYYİP ERDOĞAN DEĞİŞMEZ

Başbakan sert diyorlar, ne olacaktı. Şu Atatürk Kültür Merkezi’nden şu paçavraları indirin mi diyeceğiz, şu terör örgütü posterlerini indirin mi diyeceğiz. Kamu kurumunun içine bunlar nasıl sokulur, o paçavralar nasıl asılır, o örgüt liderlerinin resimleri, posterleri nasıl asılır? Bunları biz söyleyince "Tayyip Erdoğan sert" diyorlar. Kusura bakmayın bu Tayyip Erdoğan değişmez. 

Şu anda gerek bakanımıza gerek İstanbul valimize, il emniyet müdürümüze, tüm emniyet mensuplarımıza bu sabah yaptıkları operasyon sebebiyle teşekkür ediyorum. Atatürk Kültür Merkezimizden bu paçavralar indirildi. 

Ayrıca Anıt… Anıttaki o paçavraları gördünüz… Yaklaşık 20 dakikalık bir görüntü var. Onları göstermek isterdim. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımız var, orada göstereceğim. 

Bundan sonraki süreçte bu kararlılık devam edecektir. Biz buraları kusura bakmasınlar, orası Gezi Parkı adı üstünde, işgal alanı değil. Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemler asıl kaosu örtmek için kullanılan eylemlerdir. Gezi Parkı’ndaki ağaçlar üzerinden Türkiye’de büyük bir oyun oynanmak isteniyor. Türkiye ekonomisi üzerinde ağır tahribat yapmak isteyenler var. Taksim eylemcilerinin nerede nasıl kullanıldıklarını görmelerini istiyoruz. Eylemciler, bazı medya grupları, faiz lobileri sermaye grupları tarafından kullanılmıştır. Ağaç için eylem yaptığını zannedenler bu ağaçlar ne yıkıldı, ne yakıldı, bu ağaçlar başka yerlere dikildi.

KİM ÇEVRECİ?
İstanbul’a 180 km uzaktan su getirirken, 70 bin ağacı sökmek zorunda kaldık. Yerine 780 bin ağaç ve fidan diktik. Ama İstanbul’u su sıkıntısından kurtardık. İnsanlar evlerinde küvetlerinde su depoluyordu. Şimdi bunlar mı çevreci Tayyip Erdoğan ve çevresi mi çevreci?

İstanbulumuz ağaç fukarasıydı, yeşil fukarasıydı. 10 yaş üzeri ağaç ithal etmek koşuluyla E-5’in orta ve kenar refüjundaki ağaçları biz diktik. Bütün akasyalar gövde verdi. Zeytinburnu’nda, Kazlıçeşme’de, bizim izlerimizi görürsünüz. Kim çevreci? Oradaki çevrecilere buradan sesleniyorum. Biz dikiyor, yapıyor ve inşa ediyoruz. Başbakanları olarak oradan çekilmelerini istiyorum. Oradaki otellerin ciroları yüzde 80 azalmıştır. İstiklal Caddesi'ndeki esnafın cirolarında ciddi düşüşler var. Bira satanlar hariç. Bunlar özgürlük derken başkalarının özgürlük alanlarına tecavüz edilmiştir.

SEÇİLME YAŞINI 18’E İNDİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ 
Bu ülkedeki 30 olan seçilme yaşını 25’e biz indirdik. Şimdi de 18’e düşürmek için çalışma yapıyoruz.


 

Sıradaki Haber
Güler'den Taksim ve Reyhanlı açıklaması
Yükleniyor lütfen bekleyiniz