Ankara ile Paris 'AB'yi masaya yatırıyor

Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 2007-2012 yılları arasındaki Cumhurbaşkanlığı döneminde duraksayan diyalog süreci iki ülkenin dışişleri bakanlarının 2 Şubat'ta Almanya'nın Münih kentinde yapacakları ikili görüşmede masaya yatırılacak.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'ün bu görüşmede Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na ülkesinin AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine "katkı sağlamaya hazır olduğu" mesajı vermesi bekleniyor.

Görüşme sonrasında Sarkozy döneminde başlayan ve AB ile Türkiye arasında yürütülen katılım üzakerelerindeki 5 başlığa yönelik tek taraflı Fransız vetosunun, en azından bazı fasıllar için, bundan böyle geçerli olmadığının açıklanabileceği belirtiliyor.

Konu hakkında Fransız Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "iki önemli ortak" olarak tanımlanan Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin "hak ettikleri düzeyde olmadığı" bildirildi.

Açıklamada, "İlişkileri son yıllarda anlaşmazlıklara sahne olmuş olan Fransa ve Türkiye iki dost ülkedir. Türkiye'nin olduğu gibi Fransa'nın da arzusu bu ilişkilerin sağlam temeller üzerinde gelişmesidir" ifadelerine yer verildi.

Fransız Dışişleri Bakanlığı, Fransa'nın Avrupa İşleri Bakanı Bernard Cazeneuve ile Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın da 20 Şubat'ta Paris'te bir araya geleceklerini duyurdu.

5 BAŞLIK BLOKE EDİLMİŞTİ
Fransa, Sarkozy döneminde, "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu", "Mali ve Bütçesel Hükümler", "Ekonomik ve Parasal Politika", Kıbrıs nedeniyle Avrupa Komisyonu tarafından da askıya alınan "Tarım ve Kırsal Kalkınma" ve üyelik aşamasına gelindiğinde açılıp kapanacak "Kurumlar" başlıklarına tek taraflı veto koymuş ve böylelikle bu başlıklarla ilgili müzakere sürecini bloke etmişti.

'KATILIM'A YEŞİL IŞIK
Sosyalist Parti üyesi Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Mayıs 2012'de iktidara gelmesinin ardından AB-Türkiye ilişkileri konusundaki politikasında yumuşama sinyalleri veren Fransa, geçen yıl Aralık ayındaki AB Konseyi zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye için "katılım" teriminin kullanılmasına karşı çıkmamış ve "Katılım müzakerelerinin yakın zamanda tekrar ivme kazanması her iki tarafın da çıkarına" vurgusuna yeşil ışık yakmıştı.