Akil insanlar için kim ne dedi ?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili görüşlerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Gül,“Herkesin yapıcı bir şekilde işin içinde olmasının büyük bir katkı olacağını düşünüyorum.” dedi.  

Cumhurbaşkanı Gül, çözüm süreciyle ilgili bunları söylerken muhalefetten farklı sesler geldi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Heyetlerdeki isimlere bakınca eski marksist, komünist. Heyetler bu sürecin devamı için baldıran zehrini millete yutturmak için susmak ve herşeyi kabullenmek gerektiğini anlatacaklar.” Dedi.

CHP ve BDP ise isimlerden ziyade, akillerin nasıl yetkilendirildiklerini sorguluyor.

CHP İzmir milletvekili Melda Onur, ise şunları söyledi: “Bu kadar ciddi önemli hassas bir süreçte önce bu âkıl adamlar ne yapar, kime bağlı olur ne kadar bağımsız çalışır bunun bir görev tanımının bir eylem planının yapılması lazım.”

BDP’li Altan Tan da oluşturulan heyetlerin çalışma sistemiyle ilgili konuştu. Tan, “Akil insanlar tabi ki doğru bir metottur. Fakat en önemlisi bu akil insanların görevi ne olacak. Neyle yükümlü olacaklardır?

Bir de bunu hangi yetkiyle yapacaklardır. Bir Bakanlar Kurulu kararnamesi ile mi? Bir Meclis Kararıyla mı? Yoksa tavsiye niteliğinde mi görüş açıklayacaklar bunlar net değil ?” dedi.

Orhan Gencebay, sürece yapılacak katkılara insani bir boyuttan baktı. Gencebay, “Ülkemize yararlı olmak, hangi konuda olursa olsun insanımıza yararlı olmak, insanlığa yararlı olmak, böyle bir şey yapabilmek harika bir şey. Bir sanatçı duyarlılığıyla ve ülkesini çok seven bir vatansever olarak ve insanları çok seven bir hümanist olarak, burada bana düşen görevimi yapmak üzere tabi dedim.” dedi.

Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren, sürecin bir aylık dönemine ilişkin şunları kaydetti: “Sanıyorum ki, İç Anadolu Bölgesi'nde şehirlerimizde, insanlarımızla, mümkün olduğu kadar genç toplum kesimleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla buluşmalar yapacağız, bir yandan sürecin nasıl işlediğini sanıyorum ki anlatacağız, bir yandan insanlarımızı dinleyeceğiz. Oradan çıkan bir takım sonuçları rapor haline getireceğiz ve bir aylık süre sonunda da onu sayın başbakana takdim edeceğiz.”

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, “Türkiye'deki bütün vatandaşlarımızı hangi olursa olsun ben, sen demeyeceği, hepsinin bir diyebileceği, öteki oluşturmayan sosyal devlete geçmemiz lazım. Bu ülkenin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini eşitlememiz lazım.”sözleriyle birlikteliğe vurgu yaptı

Tesk Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf sanatkâr Türkiye'nin her yerinde, her kesimden var. Dolayısıyla, 3 milyona yakın esnaf ve sanatkârlar işletmeleri, en büyük zarar gören kesimlerin başında geliyor. Çünkü kepenkler kapatılıyor, camlar yakılıyor. Bu sürecin içinde olmak ve böyle bir kurulda sayın başbakanın prensipleriyle bulunmak, Türkiye esnaf ve sanatkârlar konfederasyonu genel başkanı olarak da bir onur.” Cümleleriyle onur duyduğunu dile getirdi.