Afganistan bombalı saldırılarla sarsıldı. Kabil, Mezar-ı Şerif ve Kandahar'da düzenlenen saldırılarda 60 kişi öldü.
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, aşure gününün kana bulandığını söyledi.
Temmuz'dan Beri En Kanlı Saldırı
Kabil, geçen Temmuz ayından buyana düzenlenen en kanlı saldırıya sahne oldu.
Aşure günü nedeniyle yüzlerce kişinin bulunduğu türbenin girişinde intihar eylemcisi üzerindeki bombayı patlattı.
Bir görgü tanığı, "Tören bitmek üzereydi. Yeni bir grup gelmişti. İntihar eylemcisi bu grubun içindeydi" diye konuştu.
Saldırıda, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca kişi öldü, 150 kişi yaralandı.
İkinci saldırı da, ülkenin kuzeyindeki Mezar-ı Şerif kentinde düzenlendi. Hedefte bir cami vardı.
Bomba yüklü bisikletle cami yakınında düzenlenen intihar saldırısında patlamada, 4 kişi öldü, 17 kişi yaralandı.
Bir diğer saldırı; ülkenin güneyindeki Kandahar'daydı. Burada da, bir motosiklete konulan bomba patladı, 1 kişi yaralandı.
Taliban sözcüsü açıklama yaparak, Kabil ve Mezar-ı Şerif'teki saldırılarla bağlantısı olmadığını duyurdu. Sözcü, saldırıları, insanlık dışı ve İslam'a aykırı olarak nitelendirdi.
Kabil Yönetimi Taliban'ı Suçladı
Afganistan İçişleri Bakanlığı ise, saldırılarla ilgili olarak Taliban'ı suçladı.
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, milyonlarca kişi tarafından kutlanan aşure gününün kana bulandığını söyledi.
Karzai, Afganistan'daki barış sürecinde Pakistan'ın önemli rol oynadığını, bunun devamını arzuladıklarını belirtti.
ABD'den Kınama
Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan'daki bombalı saldırıları kınadı. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, Kabil ve Mezar-i Şerif kentindeki saldırıları kınadıklarını bildirdi. Carney, Afgan halkının yanında olmayı sürdüreceklerini de ifade etti.
Afganistan Konferansı
Pakistan, Bonn'da yapılan ve Afganistan'ın Amerikan askerlerinin çekileceği 2014 yılından sonraki durumunun ele alındığı konferansı, 24 askerinin NATO tarafından yanlışlıkla öldürülmesini protesto için boykot etmişti.
100'ü aşkın ülke ve örgütün katıldığı konferansta Karzai yönetimi ile Taliban arasındaki pazarlık sürecine, insan haklarına saygı gösterilmesi, anayasa dışına çıkılmaması, şiddet ve terörizmin reddedilmesi koşuluyla destek verildi.
Batılı ülkeler ve Türkiye, gelecekte de Afganistan'ın asla yalnız bırakılmayacağı, yardımların süreceği taahütünde bulundu.