"1990'lı yılların politikalarına dönmeyeceğiz"

Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bugünün Türkiye'sinde artık PKK diye bir terör örgütü olamaz, barınamaz. Eğer söylenecek bir söz varsa, eğer bir hak ve hukuk arayışı varsa, bunun yeri TBMM'dir. Mücadele orada verilir, orada fikirler çarpışır. Hem terör hem siyaset aynı anda olmaz. Bu konuda Doğu ve Güneydoğu'da halkımızın çok şükür güçlü bir duruşu var" dedi.

Babacan, Van'da AK Parti İl Başkanlığı'nca bir otelde düzenlenen "Van Buluşması" programında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin temelinde insan gücünün yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin, risklerin yüksek olduğu bir dönemden geçtiğini vurgulayan Babacan, şöyle dedi:

"Bu riskleri 3 grupta toplayabiliriz. Bunlardan biri küresel ekonomiyle ilgili sorunlar. Bir başkası bulunduğumuz coğrafyada artan güvenlik sorunları. Diğeri ise kendimize özel sorunlarımız, terör ve son oluşan siyasi tablo. Bunların her biriyle ayrı ayrı ve çok dikkatli bir şekilde uğraşmamız gerekiyor. Türkiye için bir tehlikeye ulaşmadan mücadele etmemiz gerekiyor. Küresel ekonomik krizlerle baş etmek için makro ekonomik temelleri sağlam tutacağız ve bunu sürekli devam ettireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle, küresel ekonomik krizler bizi teğet geçtiyse bunu makro ekonomik temelleri sağlam tutmamıza borçluyuz."

Babacan, ikincisi grupta ise jeopolitik risklerin yer aldığı vurgulayarak, "Şu an Türkiye adeta ateş çemberi içinde, Suriye'de iç savaş var. Irak'ta siyasi istikrar hala sağlanamadı, düşen petrol fiyatları ekonomiyi bozdu. Suriye topraklarında DAİŞ terör örgütü 8 milyon insanın yaşadığı bir alanı yönetiyor. Bu büyük risk kaynağı. Suruç, Ankara hadiseleri gibi bu terör örgütünün ülkemizde de faaliyetleri var" ifadelerini kullandı.

- "PKK terörü artık uluslararası bir hal aldı"

PKK ve diğer terör örgütleri ile 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan siyasi belirsizliğin de Türkiye için üçüncü risk grubunu oluşturduğuna dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti:

"Bir ülkenin demokrasisi sağlamsa o ülke terörle mücadelede mutlaka başarılı olur. İnşallah bundan sonraki dönemde de Türkiye'nin demokrasisini daha da güçlendirdikten sonra hak ve özgürlükler konusunda ısrarla doğruları yapmaya devam ettikten sonra ülkemizde terör ilerleyemeyecektir. Halkımızın sağduyusu, mutlaka galip gelecektir. Milletçe biz dik duracağız, milletçe el ele vereceğiz. Bu konuda halkımızın sağduyusu, desteği gerçekten çok önemli. Bugünün Türkiye'sinde artık PKK diye bir terör örgütü olamaz, barınamaz. Eğer söylenecek bir söz varsa, eğer bir hak ve hukuk arayışı varsa, bunun yeri TBMM'dir. Mücadele orada verilir, orada fikirler çarpışır. Hem terör hem siyaset aynı anda olmaz. Bu konuda Doğu ve Güneydoğu'da halkımızın çok şükür güçlü bir duruşu var. Son başlayan operasyonlarla ilgili de halkımızdan çok yoğun destek alıyoruz. Bu bölgede haklımız 'Artık yeter. Ben güven ve huzur içerisinde yaşamak istiyorum' diyor."

Babacan, terörle mücadelede sosyal, siyasal, ekonomik her türlü enstrümanın ve metodun kullanması gerektiğine değinerek, bunun da Türkiye'de gerçekleştirildiğini ve gerçekleştirilmeye de devam edileceğini vurguladı.

PKK terörünün artık uluslararası bir hal aldığına dikkati çeken Babacan, örgütün 3-4 ülkede yapılanması olduğunu ve maşa olarak kullanıldığını anlattı.

- "1990'lı yılların politikalarına dönmeyeceğiz"

Babacan, Türkiye'nin güçlü bir şekilde "önce demokrasi ve önce insan" demesinden rahatsız olanlar, kıskananlar olduğunu belirterek, "Biz doğruları söylemeye, doğruları yapmaya devam edeceğiz. Allah doğruların yardımcısıdır. Allah'ın yardımını arkanıza alırsanız başarılı olursunuz" dedi.

Birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:

"Zengin bir insan kaynağımız var. Ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Ortak paydamız yaratılanı, yaratandan ötürü sevmemizdir. Farklılıkları ön plana çıkaran, bunları istismar edenler bölünmüştür. Irak'ta bu şekilde bölünmüştür, parçalanmıştır. Dünyanın en önemli petrol rezervlerine sahipler. 150 milyon varil rezervleri var. 6,5 trilyon dolarlık zenginliğe sahip Irak, bir dünya ülkesi olmaması için karıştırılıyor, halklar arasındaki farklılıklar ortaya çıkarılıyor. Türkiye'nin kıymetini bilelim ve sahip çıkalım. Biz ayrı düşersek kaybederiz."

Babacan, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın çok önem verdiği Çözüm Süreci'nin, Türkiye'nin son yıllardaki en önemli projesi olduğuna işaret ederek, bu süreci inatla sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.

İstikranın kaynağının demokrasi ve hukuk olması gerektiğine vurgu yapan Babacan, baskı ve zulme dayanan istikrarın kısa süreli olduğunu anlattı.

Babacan, 1 Kasım seçimlerinin Türkiye için demokrasi sınavı olacağını kaydederek, koalisyonların Türkiye'ye fazla bir şey kazandırmadığını kaydetti.

PKK terörünün özel sektör yatırımcısını da bölgeden kaçırdığına dikkati çeken Babacan, Van'ın kalkınmasına, gelişmesine en büyük darbeyi terör örgütünün vurduğunu ifade etti.

Babacan, sermayenin güvensiz ortamı sevmediğini dile getirerek, bunun için hep birlikte "Teröre hayır" denilmesi gerektiğini söyledi.

Van'ın, İran'ın sınır komşusu olduğunu anımsatan Babacan, İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlamasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde ambargonun kalkacağını ve Van'ın da yararlanabileceği büyük bir ekonomik potansiyelin ortaya çıkacağını bildirdi.

Babacan, güvenlik için 1990'lı yılların politikalarına geri dönmeyeceklerini belirterek, hak ve özgürlükleri sınırlamayacaklarını sözlerine ekledi.

AA