Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Merkez Bankası'nın aldığı kararların, eskiye nispetle farklı ve sıra dışı olduğunu kabul ettiklerini belirterek,
''Alınan bu önlemlerin bugünkü konjonktüre uygun olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
Aydın, Türk bankacılık sektörünün Nisan-Haziran 2011 gelişmelerine
ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, küresel ekonominin
gelişmiş ülkelerdeki ciddi sorunlar nedeniyle önemli bir yol ayrımında
bulunduğunu dile getirerek, ekonomik gündemin ilk sırasında ABD ve AB'nin alacağı
kararların bulunduğunu belirtti.
Ya büyümenin daha yavaş bir hızda süreceğini ya da belirsizlik yüksek riskli ortamın devam edeceğini söyledi.
Yakın dönem gelişmelerin olumsuz gelişmelere dayanıklı olmanın temel
koşullarından bir tanesinin finansal kurumların özkaynaklarının yüksekliği
olduğunun altını çizen Aydın, bunun en etkin yolunun özkaynakların güçlenmesini
sağlayacak ve büyümesini destekleyecek oranda faaliyet karının elde edilmesi
olduğunu ifade etti.
Krizle İlgili Uyarılar
Krizle ilgili uyarılar konusunda da Aydın, bu açıklamalarla aslında dünya
konjonktüründeki gelişmelerin hatırlatıldığını, AB'deki borç yükü, ABD'de
borçlanma yapısıyla ilgili tartışmaların birer belirti olduğunu, bu belirtiler
doğrultusunda bir açıklama yapıldığını söyledi.
Aydın, ''Biz risklerin doğru tespiti ve yönetimiyle ilgileniyoruz. Hatta
krizle ilgili çok enteresan bir tespit var; herkesin aynı anda kaybettiği zaman
olurmuş. Yani herkesin aynı anda kaybettiği bir ortam söz konusu değil. Onun için
biz o tarz bir şeyi (kriz beklentisini) kabul etmiyoruz'' diye konuştu.
Hüseyin Aydın, Türkiye Bankalar Birliği olarak cari açığa yönelik alınan
kredi sınırlandırmasına uyacaklarını, kararların doğru olduğunu, cari açıkla
yapılan mücadelenin sadece bankacılık sektörü üzerinden değil, diğer mali
politikalar yoluyla da desteklenmesi gerektiğini açıkladıklarını hatırlattı.
Neden Negatif Olalım?
Aydın, bir gazetecinin, ''Sizi çok iyimser buldum. Bunun nedeni nedir?''
sorusunu şöyle yanıtladı:
'Kötümser olmamızı gerektirecek bir şeyler söyleyin biz de kötümser
olalım. Ülkedeki bütün makro veriler olumlu seyrediyorsa, ülkede siyasi istikrar
varsa, ekonomik istikrar varsa, dünyadaki gelişmeler daha önceden görülüp
önlemler alınabiliyorsa, Türk bankacılık sektörü verimli çalışmaya devam
ediyorsa, sektör 2008-2009'daki krizi son derece pozitif bir şekilde
atlatabiliyorsa, devletin gözetim ve denetimi altına alınmış bir banka yoksa,
devletin sermaye yardımı yaptığı banka yoksa niçin negatif olalım?''
Sektörün çalışan sayısı ve şubeleşmesinin arttığını vurgulayan Aydın,
''Kredi büyümesindeki sınırlama bizim şubeleşme konusundaki iştahımızı da
azaltacak bir unsurdur. Biz kredi büyümesindeki sınırlamanın 2011 yılı ile
sınırlı olacağını ümit ediyoruz'' dedi.