Son dönemde Avrupa'daki sığınmacı krizi gündemin üst sıralarında yer alırken, sığınmacıların bölge ekonomisi üzerindeki etkisi tartışılıyor.
Suriyeli sığınmacıların durumuna ilişkin uluslararası kuruluşlar ve Avrupalı ülkelerden gelen açıklamalar siyasilerin odak noktasında. Bununla birlikte birçok Avrupa ülkesi ekonomik nedenlerle sığınmacılara kapılarını sonuna kadar açma konusunda çekimser davranmayı sürdürüyor.
Her ne kadar sığınmacıların bölge ekonomisi üzerinde yük olabileceği endişeleri dillendirilse de ekonomistler iyi bir entegrasyon sağlanması durumunda sığınmacıların Avrupa ekonomilerine fayda sağlayacağı görüşünde birleşiyor.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan DekaBank Başekonomisti Ulrich Kater, sığınmacıların ekonomik aktiviteye katkıda bulunma, daha çok vergi geliri ve işgücü yoluyla Avrupa ekonomisine fayda sağlayabileceğini dile getirdi.
Sığınmacıların beslenme ve barınma maliyetinin Avrupa'nın Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) yaklaşık yüzde 0,1'ine denk gelebileceğini belirten Kater, "Sığınmacıların Avrupa'ya sağlayacağı faydalar uzun vadede ortaya çıkacaktır. Sığınmacılar genelde iş gücüne katılma konusunda oldukça istekli ancak Avrupa ülkelerinin de entegrasyon konusunda ısrarcı davranmaları gerek" diye konuştu.
"İyi bir entegrasyonla Avrupa'da ekonomik verimlilik artabilir"
IHS Global Insight Batı Avrupa Kıdemli Ekonomisti Timo Klein de sığınmacıların Avrupa'nın büyümesine olumlu katkıda bulunabileceğini ifade etti.
Kültürel çatışmaların gözardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Klein, şunları söyledi:
"Böyle kriz durumları fırsata dönüştürülebilir. Doğu Avrupa'da olduğu gibi ülkelerin sığınmacılara kayıtsız kalması durumunda, hem politik hem de ekonomik açıdan entegrasyon problemleri yaşanabilir. Sığınmacılar, en çok Almanya'ya gitmek istiyor. Almanya nüfusunun yüzde 20'ye yakını, Alman kökenli olmayıp ülkeye sonradan gelenlerden oluşuyor. Ancak bu kesim ülkeye çok iyi entegre oldu ve toplumdan ayrışmadı."
Klein, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin sömürgeci geçmişlerinden dolayı yabancıların bu ülkelerde toplumla uyumlu bir şekilde yaşamadığını ifade etti.
Sığınmacı meselesinden dolayı Avrupa ekonomisinde kısa süreli olumsuz etkilerin görülebileceği uyarısında da bulunan Klein, "Avrupa genelinde kesin bir anlaşmaya varılamaması durumunda ülkeler bireysel hareket edebilir. Bu da kıta genelindeki ekonomik aktiviteye zarar verebilir. İyi bir entegrasyon olması halinde ise Avrupa'da ekonomik verimlilik artabilir" değerlendirmelerini yaptı.
"Sığınmacıların Alman toplumuna entegre edilmesi önemli bir görev"
UniCredit Avro Bölgesi Başekonomisti Marco Valli ise Almanya'nın sığınmacılardan zarar değil yarar görebileceğini söyledi. Almanya'daki yaşlanan nüfusa dikkati çeken Valli, bu nedenle sığınmacıların işgücüne katılımının önemli olduğunu vurguladı.
Valli, sığınmacıların Alman toplumuna entegre edilmesinin önemli bir görev olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Eğer sığınmacılar, çalışma hayatına hemen atılırlarsa uyum süreçleri kolay geçebilir. Şu anki nüfusuyla Almanya'da ekonomik iyileşme zor olabilir. Bununla birlikte Almanya'da yabancı çalışan sayısındaki artış, önemli bir başarı hikayesi. Yaklaşık son 10 yılda Alman çalışan sayısında yüzde 11 civarında, yabancı çalışan sayısında ise yüzde 26 civarında artış kaydedildi. Almanya, ABD ya da Kanada tarzında bir göçmen ülkesi değil, güçlü bir entegrasyon geleneğine sahip."
(AA)
20.5ºC
Ankara
