Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, stratejik ortaklıklar kapsamında Borsa İstanbul'un elinde yüzde 24,6'lık bir pay bulunduğunu aktararak, "Bunun için de süre uzatımı bekliyoruz. Bunu da meclis toplandıktan sonra gündeme getireceğiz inşallah. Süre uzatımı olmazsa bu paylar Hazine'ye devredilecek" dedi.
Dinç, finans editörleriyle düzenlediği genel durum toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Borsa İstanbul'un Yıldız Pazar'da işlem görecek şirketlerden biri olacağını anımsatan Dinç, burada 100 milyon lira gibi belli bir büyüklük koyduklarını, bu rakamın üzerindeki şirketleri Yıldız Pazar'a alacaklarını söyledi.
Dinç, Yıldız Pazar'a alınırken şirketin piyasaya açık olan bölümünün 100 milyon liradan büyük olması gerektiğine dikkati çekerek, "Ayrıca, BIST 100'deki şirketler de Yıldız Pazar'a girecek. Biz temel amaç olarak şirketleri büyüklüklerine göre farklı pazarlarda değerlendirelim istedik ki, herkes kendi liginde rekabet etsin, kendini göstersin. Yıldız Pazar'ın çıkış amacı budur" diye konuştu.
Yıldız Pazar'a ilişkin ayrıca bir endeksin olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine, Dinç şunları kaydetti:
"Endeks üretmek isterseniz, bu mümkün. 'BIST 30' da diyebilirsiniz, 'BIST 75' de diyebilirsiniz. BIST Yıldız, BIST Ana Pazar şeklinde bir endeks de üretilebilir. Bu tamamen şununla alakalı; ona yatırım yapmak isteyen yatırımcılar olduğu takdirde endeks üretilir. Bizim şu anda BIST Kayseri'ye kadar çeşitli endekslerimiz var. Ancak önemli olan o endeksin var olup olmamasından ziyade, o endeksin yatırımcı tabanının bulunup bulunmaması."
"Gelecek yıl halka arzların canlanacağını düşünüyorum"
BIST 30'u pazarlama açısından daha çekici bir hale getirmek için büyük endeks kuruluşuyla bir araya geldiklerini anlatan Dinç, şunları söyledi:
"Şu anda bu konuyla ilgili İngiltere'de FTSE ve Amerika'da MSCI şirketleriyle görüşüyoruz. Onlarla yaptığımız görüşmelerde, 'BIST 30 endeksini bütün dünyada FTSE BIST 30 veya MSCI BIST 30 şeklinde daha çekici bir hale getirebilir miyiz ve bu sayede Türkiye'ye daha fazla yatırım çeker miyiz?' diye bir çalışmamız var. Onlarla belli bir noktaya geldik.
İnşallah herhangi birisiyle sonuca varırsak, o zaman BIST 30'u farklı bir isim altında yurt dışında da duyuyor ve görüyor olacağız. Biz Borsa İstanbul'u sadece Türkiye'nin değil global bir borsa haline de getirmek istiyoruz. Bu nedenle de global iş birliklerini daha diri tutmak istiyoruz."
Dinç, "Borsa İstanbul'un halka arzının tamamen rafa kaldırılması gündemde mi?" şeklinde bir soruyu da "Borsalardaki kayıpların tamamen devam edeceğini düşünmüyoruz, gelecek yılın daha iyi geçeceğini düşünüyoruz. 2015 halka arzlar açısından tüm dünyada durgun bir yıl oldu. Gelecek yıl için bizim beklentimiz bunun canlanacağı yönünde. Onun için borsaların değerlerine baktığınızda halka arzı tamamen gündemden kaldırmak gibi bir durum olacağını sanmıyorum" şeklinde yanıtladı.
"Borsa İstanbul'un elindeki yüzde 24,6'lık bir pay için süre uzatımı bekliyoruz"
İstanbul'un küresel bir finans merkezi olması için Borsa İstanbul'un da kendisini daha global bir yapıya kavuşturması gerektiğini vurgulayan Dinç, stratejik ortaklıklar ve halka arzın bunun bir parçası olduğunu söyledi.
Dinç, yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile Borsa İstanbul'a stratejik ortaklıklarda kullanması için 3 yıllığına yüzde 41,6 pay verildiğini bildirerek, bunun yüzde 5'inin 2013 sonunda imzalanan anlaşmayla Nasdaq'a devredildiğini dile getirdi.
Stratejik ortaklıklar kapsamında Borsa İstanbul'un elinde şu an 2015 yılı sonuna kadar kullanmak üzere yüzde 36,6 pay kaldığını anlatan Dinç, şöyle devam etti:
"Bunun yüzde 2'si anlaşma çerçevesinde Nasdaq'a devredilmek üzere ayrılmış durumda. Bunun yanında, yüzde 10'luk bir payı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na (EBRD) satmak için kendileri ile anlaşmaya vardık. Yıl sonuna kadar SPK onayının tamamlanmasıyla devrin gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu durumda, Borsa İstanbul'un elinde yüzde 24,6'lık bir pay kalıyor. Bunun için de süre uzatımı bekliyoruz. Bunu da meclis toplandıktan sonra gündeme getireceğiz inşallah. Süre uzatımı olmazsa bu paylar Hazine'ye devredilecek. Halka arz ise Hazine'ye ait yüzde 49'luk paylardan gerçekleştirilecek ve Bakanlar Kurulu kararıyla bunun yüzde 42,75'e kadar olan kısmı halka arzda değerlendirilecek."
Dinç, EBRD için Kanun değişikliğine ihtiyaç kalmayacağını düşündüğünü de aktararak, geri kalan paylar için süre uzatımının gerekeceğini dile getirdi.
"Sadece borsaların değil, ticaretin gelişmesi için de güven unsuru gerekli"
Tuncay Dinç, Borsa Yatırım Fonları'nın Türkiye'de çok kısıtlı olduğunu, dünyada ise bunların hedge fonlardan daha büyük bir hale geldiğine işaret etti.
Sukuk'un yanı sıra vadeli işlemler ile gayrimenkul ve altın piyasalarına yönelik de ürün geliştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Dinç, bunların sağlanması durumunda ürün çeşitliliğinin elde edileceğini ifade etti.
Dinç, dünya örneklerine bakıldığında yatırımcı sayılarının her kriz sonrasında azaldığını dile getirdi.
Yatırımcı sayısının geliştirilmesi için güven unsurunu artırıcı önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Dinç, "Sadece borsaların değil, ticaretin gelişmesi için de güven unsuru gerekli. Burada hem SPK'ya hem de bize görevler düşüyor. Bizim de elimizi taşın altına biraz daha sokup, yatırımcıyı koruyucu önlemleri artırmamız lazım. Bunun yanı sıra kurumsal yatırımcıları daha fazla istiyoruz. Kurumsal yatırımcıların borsaya gelmesi, bireysel yatırımcıları da daha fazla çekecektir" diye konuştu.
Dinç, şirketlerin halka arzını da teşvik edici düzenlemelerin yapılması gerektiğini savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şirketlerin halka açılması ve sermaye tabanına yayılması o ülkenin ekonomisinin yere daha sağlam basmasını sağlar. Çünkü tamamen bankacılık sektörüne dayalı ve faiz oranlarına duyarlı bir ekonomi yerine, şirketlerin kaynaklarını çeşitlendirdiği, halka açıldığı, halktan sermaye topladığı ve belli bir oran ve zamanlamayla bunu ödemek zorunda olmadığı bir sistem, biraz daha güvenilir ve kriz ile şoklara karşı daha dayanıklı bir sistemdir."
"Yatırımcı sayısının artırılması için direkt hisse alımında bir teşvik gibi bir şey yapılabilir mi?" sorusunu da Dinç, "Buna çok katılmıyorum. Bizim borsamızda insanlar çok fazla tüyo ile borsaya yatırım yapıyor. Yatırımcı rakamındaki gerilemede bu da etkili. Duyduklarıyla borsaya girdiklerinde insanlar, kaybettiği anda küsüyor ve çekiliyor. Bunun olmasını istemiyoruz" şeklinde yanıtladı.
"Aracı kuruluşların konsolide olması gayet normal bir süreç"
Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, "Aracı kuruluşların mali tabloları çok parlak gözükmüyor. Konsolidasyon devam eder mi?" sorusu karşısında, şu ifadeleri kullandı:
"Aracı kuruluşlarda, piyasanın gerektirdiği durumda konsolidasyon zaten olacak. Aracı kurumlarla ilgili SPK'nın aldığı önlemleri de çok olumlu buluyorum, çünkü kriz olmadan önlemleri almanız lazım ki krizden sonra bu önlemleri almaya mecbur kalmayın. Aracı kurumların da hem pazarlama faaliyetlerinde hem de yaptıkları hizmetlerde bir gömlek daha yukarı çıkmaları lazım. Bunu yapmanın yolu kendilerini güçlendirmekten geçiyor ve bu yüzden de ister istemez konsolidasyon normal bir durum olarak karşımıza çıkıyor."
Forex piyasasına da değinen Dinç, "Forex'te sabit bir taban yok, sürekli birileri çıkıp birileri giriyor. Ben Forex tarafını çok riskli görüyorum. Yüksek kaldıraç oranlarıyla işlem yapılması ileride problem oluşturabilir" dedi.
Dinç, Bank Asya paylarının Borsa İstanbul Gözaltı Pazarı'ndan ne zaman çıkarılacağına ilişkin de bunun tamamen teknik bir süreç olduğunu, kotasyon birimi tarafından takip edildiğini belirterek, "Teknik olarak oradan çıkması gerektiği zaman zaten bize bildireceklerdir" diyerek konuşmasını tamamladı.
AA
22.2ºC
Ankara
