Kuzey Irak'tan İzlenimler

TRT HABER MUHABİR'İ BÜLENT GÜLER K.IRAK'TAN BİLDİRDİ...

Gandhi'nin bir sözü var; " Sınırlar topraklardan değil, insanlardan geçer" der. Bağdat'tan, Irak'ın kuzeyine, sıkıntıda olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimî ile röportaj için gittiğimde bu sözü hatırladım. Irak'ın kuzeyindeki insanlar, kendilerini Türkiye'nin parçası olarak görüyorlar; "Biz sizin 82'nci vilayetiniz gibiyiz" diyorlar. Bazıları daha da yürekli davranıp "Türkiye'ye katılmaktan" bahsediyorlar.

Erbil'e en son 2008'de gitmiştim. O zaman da Erbil, Irak'taki diğer yerleşim birimlerine nazaran görece daha bakımlıydı. Altyapısı, yolları daha iyiydi. Ama bu gidişimde gözlerime inanamadım. Erbil uçmuş. Şehir modern bir Avrupa kenti olma yolunda hızla ilerliyor. Iraklı bir politikacının deyişiyle Türk işadamları Erbil'i cennete çevirmiş. Türk okulları, Bilkent ve Işık üniversiteleri, kentin çehresini ve insan prototipini daha da değiştirmiş. Devasa alışveriş merkezleri, Ortadoğu'da ancak petrol zengini ülkelerde görebileceğiniz son model lüks otolar ve jiplerle dolu caddeler.

Kuzey Irak, Türkiye'nin ekonomik olarak bir uzantısı. Neden mi? Çünkü orada yaşayan yaklaşık 5 milyon insanı, Türkiye yediriyor, Türkiye içiriyor, Türkiye giydiriyor. Hangi alışveriş merkezine girerseniz girin Türk markaları var. Mağazalarda giyimden, gıdaya, mobilyadan beyaz eşyaya, aklınıza ne geliyorsa % 90'ını Türk malı...

Kritik coğrafî konumu göz önünde bulundurulursa Kuzey Irak'a bir Dubai rolü biçildiği açıkça görülüyor. Suriye, Türk mallarına % 30 vergi koyunca, Türk malları Suriye'ye Kuzey Irak'tan girmeye başlamış. Avrupa Birliği, İran'a yaptırım kararı alınca, AB malları da yine buradan girer olmuş İran topraklarına. Kısaca bir tür bypass noktası olmuş Kuzey Irak...

Yatırımı yapan Türkiye olunca, Türkiye bu insanların Batı'ya açılan penceresi, kapısı olunca, Türk okulları, bölgede en iyi eğitimi veren okullar olunca, insanlar sabahtan akşama kadar Türk dizileri ile yatıp kalkmaya başlayınca, öyle bir noktaya gelinmiş ki, Türkiye sevgisi doruğa çıkmış. Türk dizileri, özellikle Kurtlar Vadisi televizyonlarda yayınlanırken, sokaklar boşalıyor. Hepsi Polat Alemdar gibi giyiniyor, kuşanıyor, hareket ediyor. Ama Polat ismini pek sevmemişler, ona Murat Alemdar demeyi tercih ediyorlar.

Bu arada konuştuğumuz herkesin Türkçe konuştuğunu da belirtmek gerekiyor.

İşin en güzel yanı ise şu bence.. Türkiye'nin güneydoğusundan giden bazı kişiler, Iraklı Kürtlere Türkiye hakkında olumsuz bir şeyler söylemeye kalktıklarında, ummadıkları bir tepki ile karşılaşıyorlarmış. Iraklı Kürtler, "Kardeşim harika bir ülkeniz var. Mükemmel bir ekonominiz ve gelişen bir demokrasiniz var. Biz Türkiye'ye katılmayı konuşuyoruz, sizse bunları konuşuyorsunuz. Aklınızı mı kaçırdınız?" diyorlarmış.

Trajik değil mi? Orada birileri Türkiye'yle olmak istiyor, burada başkaları Türkiye'yi bölmeye uğraşıyor.